Yasal tefeci can yakıyor
Kur saldırısının etkisini kırmak için Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 24'e yükselmesinin ardından tırmanan finansman maliyetleri düşmek bilmiyor. Yüzde 40 civarında seyreden yıllık kredi maliyetlerini can yakmaya devam ediyor. 7,21 seviyesinden dönen Dolar/TL'de aşağı yönlü hareket devam ederken, bu gevşemenin kredi faizlerine yansımaması dikkat çekiyor. Kredi faizlerinin yıllık maliyetinin yüzde 40 civarın seyretmeye devam etmesi tüccar, esnaf, sanayici ve vatandaşı tefecilerin kucağına itiyor. Borç çevirmekte zorlandığı halde bankaların kapısını çalamaz olan işletmeler ve vatandaşlar; faktoring şirketlerinin yüksek faiz oranlarına teslim olmak zorunda kalıyor.
ELİNİ VEREN KOLUNU KAPTIRIYOR
Birçoğu bankaların yan kuruluşu olarak faaliyet gösteren faktoring şirketleri, bankaların zorlaştırdığı şartlar nedeniyle kredi alamayan şirketleri ve bireysel kredi talep eden vatandaşları daha ağır maliyetler kolayca kapısını açıyor. Bankadan eli boş dönen müşterinin mahkum olduğu faktoring kuruluşları, yıllık maliyeti yüzde 50'yi aşan finansmanı sağlayarak adeta müşterinin işine ve servetine ortak oluyor. Faktoring şirketlerinden kredi alan işletmelerin çoğu, yüksek maliyetlerle aldığı finansmanın geri ödemesini yapamadığı için ya haciz yoluyla varlıklarına el konuluyor ya da kapısına kilit vurmak zorunda kalıyor.
BANKALAR DEVLET TAHVİLİ ALIP OTURACAK MI?
Son olarak gayrimenkul, otomotiv, mobilya ve beyaz eşyada sağlanan 2 aylık vergi kolaylıkları dört sektörde geçici de olsa bir miktar rahatlık sağlasa da, birçok sektörün yüksek faizlerden dolayı sıkıntısı devam ediyor. Bankaların ise; topladıkları mevduatları Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) alarak değerlendirmeye ağırlık vermeye başlaması dikkat çekiyor.
Bankaların risksiz alan olarak gördükleri DİBS'lere duyduğu büyük ilgi, gösterge niteliğindeki piyasa faizini yüzde 27'den yüzde 18'e düşürdü. Buna karşın; bankaların yıllık kredi maliyetleri hala yüzde 37-40 bandında devam ediyor.
BANKALARLA İŞBİRLİĞİ HALİNDE ÇALIŞIYORLAR
Türkiye'de 60 civarında faktoring şirketi faaliyet gösteriyor. Herbiri onlarca şubeyle faaliyet gösteren faktoring şirketlerinin birçoğu bankaların yan kuruluşu olarak faaliyetini sürdürüyor. Türkiye'de 13 bankanın faktoring şirketi olması dikkat çekiyor. Ana sermayedarı bankalarla işbirliği halinde çalışan faktoring şirketlerinin çoğu, bankaya göre daha kolay şartlarda finansman sağlarken, uyguladığı faiz oranları çok daha yüksek oluyor. Yasal olarak işlerini yürüten faktoring şirketlerinin yanısıra yasa dışı yollarla çek, senet işlemi yapan tefecilerin ise sayıları bilinmemekle beraber her dönemde varlıklarını sürdürdüğü bilinen bir gerçek.
FAKTORİNGE TALEP % 50 ARTTI
Uyguladıkları faiz oranlarında büyük bir yükseliş olmasına rağmen faktoringe talepte ciddi bir artış var. Son üç ayda faktoring şirketlerinin kapısını çalanların sayısında yüzde 50'den fazla arttı. Bir ay öncesine kadar spot faiz oranı (basit faiz oranı, bsmv, komisyon masrafları dahil) yüzde 80'lere dayanan faktoring şirketlerinin piyasayı kasıp kavuran aç gözlülüklerine kimin 'dur' diyeceği merak ediliyor. Şu aralar yüzde 50'ye gerileyen spot faiz oranları zor durumdaki işletmeler ile vatandaşların canını yakmaya devam ediyor. Talebin yükselmesi karşısında şaşkınlık yaşayan faktoring şirketlerinin bir miktar geri durmaya başlaması da dikkat çekiyor.
Yıllık %50 faize kim yanaşır?
Fiyat artışlarıyla mücadele eden tüketiciler de finans sektöründe de yüksek faizlerle karşı karşıya kaldı. Öyle ki, tüketici kredilerinde aylık basit faiz yüzde 3'lere dayandı. Bu da yıllık bazda birleşik faiz olarak yüzde 50'lere ulaşıldığına işaret ediyordu. Tüketiciler, taksitle yapabilecekleri pek çok alışverişi ertelemek durumunda kaldılar. Kamu otoritesi konut satışlarını canlandırabilmek için vergi indirimi, araç, beyaz eşya, mobilya sektöründe de ÖTV indirimi gibi birtakım teşvikler devreye sokarak piyasanın canlanmasına katkı sağlamak istedi. Ne varki, 7 liranın üzerine çıkan dolar bugün için 5.5 liranın altına inmesine rağmen, finans sektöründe bazı bankalar özellikle zor durumdaki işletmelere ve tüketicilere faiz indirimi yapmamakta direniyorlar.
DOLAR İNDİ, PETROL İNDİ FAİZLER NEDEN HALA YÜKSEK?
Faizlerin 20'lerin altına inmesi için gerek sayın Cumhurbaşkanımız ve gerek Hazine ve Maliye Bakanımızın çabalarına finans sektöründe katkı sağlaması gerekir. Finans sektörünün yüksek faiz uygulaması belki kendi kuruluşlarına biraz daha fazla kazanç sağlar ama dışsal olarak değerlendirildiğinde ülkenin kazancını kendi karlarının önüne koymaları gerektiğini akıldan çıkarmamalılar. Kur dalgalanması bitti. Dolar 5.5 liranın altına düştü. Petrolün varili 70 doların altında. Bankalar faizi neden indirmiyor? Kredi faizi inmeyince iş adamı da vatandaş da faktoringe mahkum oluyor.
Yeni Şafak
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.