ESAM 27. MTB sonuç deklarasyonu: Kudüs ebediyen İslam'ındır
Merhum Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın “İslam Birliği”ni tesis için başlatmış olduğu ve her yıl Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından düzenlenen 27’nci Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi sona erdi. Kongre sonunda herkes, bilgisini ve imkânlarını birleştirerek ‘Yeni Bir Dünya’nın inşasına katkıda bulunmaya davet edildi.
Bu yıl “Değişim ve Dönüşümleriyle Yeni Dönem ve İslam Birliği” ana temasıyla gerçekleştirilen kongrede mevcut dünya düzeninin teşekkül süreci, İslam dünyasına ve insanlığa yönelik tehdit ve tahribatları, İslam dünyasının yapması gereken çalışmalar ve çözümler müzakere edildi. Kongrenin sonuç deklarasyonu gerçekleştirilen özel oturum ile katılımcılara duyuruldu. ESAM Genel Başkan Yardımcısı Atik Ağdağ, sonuç bildirgesini katılımcılara duyururken yanında İslam âleminin temsilcilerinden Islah Cemiyeti Genel Başkanı Muhammet Khan Atifi, Pakistan Cemaat-i İslami Genel Başkan Vekili Abdul Rashid Turabi, Moro İslami Özgürlük Partisi Genel Başkanı Dr. Hacı Murad İbrahim, Uluslararası Gazze İmar Derneği eski Genel Başkanı Allan Bilal ve Tawassoul Partisi Üyesi Hasan İleh yer aldı. Program sonunda İslam Birliği’ni temsil eden aile fotoğrafı çektirildi.
'KUDÜS'ÜN DOĞU BATI DİYE İKİYE AYRILMASI KABUL EDİLEMEZ'
Sonuç deklarasyonunun tespit bölümünde Filistin, Suriye, Mısır, Yemen, Doğu Türkistan, Arakan ve Afganistan’da baskı, çatışma, işgal ortamlarının son bulması ve yapılan soykırımların durdurulması çağırısında bulunuldu. Kudüs’ün doğu ve batı şeklinde ayrılmasının kesinlikle kabul edilemeyeceği ve Kudüs’ün bütünüyle ebediyen İslam’ın olduğunun altı çizildi.
HERKES, YENİ BİR DÜNYA’NIN İNŞASINA DAVET EDİLDİ
ESAM Genel Başkan Yardımcısı Atik Ağdağ tarafından açıklanan sonuç deklarasyonu ile yeni dönemde tercihini hak ve adaletten yana kullanan herkes, bilgisini ve imkânlarını birleştirerek ‘Yeni Bir Dünya’nın inşasına katkıda bulunmaya davet edildi. Güçlü olmayı haklı olmanın nedeni kabul eden kuvvet merkezli mevcut küresel düzenin sorun çözme kapasitesini kaybettiği ve sorunun bizzat kendisi olduğu belirtildi. Ayrıca yoksulluk, göç, gençlik problemleri, sosyal adaletsizlik, kadın ve aile konularına değinilen kongrede problemlerin çözümünde ihtilaftan ittifaka metot, prensip ve İslami ölçülerin hayata geçirilmesi hedeflendi. Bu hedefler ışığında ise “Ümmet Şuuru” ve “İslam Birliği” ile yüksek inisiyatifle pozisyon almamız ve süreçlerin Müslümanlar lehine yönetilmesi gerektiği ifade edildi.
D-8, KÜRESEL BİR BARIŞ TEŞKİLATI OLACAK
Deklarasyonun çözüm kısmında ise Müslümanların “tevhid ve adalet” merkezli dünya görüşlerine göre sosyal hayatta kuvvetli olan değil, haklı olanın güçlü olmasını esas alan dünya görüşüne göre “Adil Yeni Bir Dünya”nın kurulması, Gelişmekte Olan Sekiz Ülke (D-8) Teşkilatı’nın küresel bir barış ve dayanışma teşkilatı olarak güçlendirilmesi, Müslüman coğrafyada yaşanan insani krizlerde etkin bir kayıt ve takip sistemi oluşturmak için Uluslararası İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi’nin kurulması kararı alındı. Aynı zamanda gelecek yıl yapılacak olan 28’inci Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi’nde sömürüye karşı hukuki mücadele ve insan hakları konularında da tematik toplantılar düzenlenmesi amacıyla Müslüman hukukçuların bir araya getirilmesi kararlaştırıldı.
MÜSLÜMANLARA REVA GÖRÜLEN ZULÜMLER SON BULSUN
Sonuç deklarasyonunun tespit bölümünde Filistin, Suriye, Mısır, Yemen, Doğu Türkistan, Arakan ve Afganistan’da baskı, çatışma işgal ortamlarının son bulması ve yapılan soykırımların durdurulması çağırısında bulunuldu. Kudüs’ün Doğu ve Batı şeklinde ayrılmasının kesinlikle kabul edilemeyeceği ve Kudüs’ün bütünüyle ebediyen İslam’ın olduğunun altı çizildi. Mısır’da askeri darbeyle iktidardan uzaklaştırılan Muhammed Mursi’nin ve arkadaşlarının mutlaka özgürlüklerine kavuşması gerektiği, Bangladeş’te, Arakan’da ve Keşmir’de Müslümanlara reva görülen baskı ve haksızlıkların durdurulması, Suriye’de kalıcı çözümler üretilmesi, Irak’ta çatışmaların durdurulması, Yemen’de çözüm için İslam İşbirliği Teşkilatı ve bölge ülkelerinin müdahil olması gerektiği belirtildi.
Milli Gazete
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.