Faize karşı Karz-ı Hasen
Çifçinin esnafın, iş insanın, vatandaşın adeta herkesin ortak derdi haline gelen faizler can yakıyor. Dünyada birçok ülkede faize karşı alternatif finans modelleri ön plana çıkarken, ülkemizde de bu konuda değerlerimize uygun finans araçlarının hayata geçirilmesi yönünde ciddi talep artışı var. Tarihi çok eskiye dayansa da son dönemlerde dikkat çeken uygulamalardan biri olan Karz-ı Hasen, ‘Güzel Borç’ anlamına geliyor. Allah rızası için verilen ödünç para. Yani sıkıntıda ve darda olana faizsiz verilen borç. Bu yöntem kişiyi tembelliğe alıştırmak yerine, ona ödünç para vererek durumunun düzeltilmesine yardımcı oluyor. Zamanı geldiğinde altın, döviz veya TL nasıl borç aldıysa aynı şekilde geri ödüyor. Böylece faiz kıskacından da kurtulmuş oluyor.
Konuya dikkat çekmek için Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) ile İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ) iş birliğinde düzenlenen Karz-ı Hasen Çalıştayı, üniversite bünyesindeki Uluslararası İslam ve Ekonomisi ve Finansı Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde (ISEFAM) dün gerçekleştirildi. Programın açılışında konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, mali imkanlara erişmek ya da belirli bir mali güçte ilerlemenin ciddi bir çaba ve güç gerektirdiğini belirterek, bu zorluğun bugün en önemli nedenlerinden birinin en büyük finans kaynağı olarak görülen bankaların, iş dünyasını maruz bıraktığı faiz kıskacı olduğunu söyledi.
FAİZ BORCU KATLIYOR
Büyük emeklerle birikim yapan ve bu birikimini yatırıma dönüştürmek isteyen iş insanlarının önündeki en büyük duvarın faiz olduğuna dikkat çeken Kaan, MÜSİAD Karz-ı Hasen Sandığı ile yardımlaşma kültürünü kurumsallaştırdıklarını anlattı. İZÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut da, “Faizsiz finansın özü, faizsiz borç vermektir. Enflasyonun olmadığı bir ortamda, mükemmel işleyen bir sistem. Bu sistem kapitalizme meydan okuyacak bir sistemdir” diye konuştu.
YASAL ZEMİN HAZIRLANMALI
Açılış konuşmalarının ardından düzenlenen oturumda faizsiz finans modelleri tartışıldı. İlk mesaj ise: Karz-ı Hasen gibi uygulamaların devamının gelmesi ve etkinliğinin artırılması için yasallaşması isteniyor. Karz-ı Hasen’in Katılım Bankacılığına rakip olmadığını, asıl rekabetin konveksiyonel bankacılık ile olduğunu belirten Uzmanlar, zekat ile borcun birbirine karıştırılmaması uyarısında bulunuyor. Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Süleyman Kaya, “Karz-ı Hasen’i uygulanabilir hale getirmeliyiz. Bireysel olarak Karz-ı Hasen verme toplumumuzda çok azaldı. Bir takım kurumlar üzerinden bu müesseseyi yaşatabiliriz” dedi. İZÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Dinç, ise kar amaçlı olmayan mikrofinans önerisinde Karz-ı Hasen’in ön plana çıktığını belirtiyor. Dr. Mustafa Çakır da, İslami finans araçlarının ekonomiye katkı sağlayacağını ve üretimi artıracağından bahsetti. Dr. Mücahit Özdemir ise, mikro finansın temel özelliğinin kişiye karşılıksız bir bağış vermek olmadığının altını çizdi.
Yenişafak
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.