Hızlı trene "yavaşlatma" davası-MİZAH

Anayasa Mahkemesi’ne bugün ilginç bir başvuru yapıldı. CHP, 13 Mart Cuma günü Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın katılımıyla ilk seferini resmen başlatacak olan “hızlı tren”in yavaşlatılmasını istedi. Mahkeme çıkışında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Sav “temel savlarının fazla hızın zararı” şeklinde olduğunu söyledi. Parti yöneticilerinin ağır ve oturaklı insanlardan oluştuğunu, kendilerine en fazla oy veren kitlenin de Cumhuriyetin kuruluşuyla yaşıt yaşını-başını almış kelli-felli insanlar olduğunu hatırlatan Sav “bizler ‘kara tren’ idealizmiyle büyümüş ve anayurdu demir ağlarla örmüş bir kuşağız. Dolayısıyla ülkemizin kalkınmasının da ağır ve emin adımlarla yapılması taraftarıyız. Böylesine başdöndürücü bir hızla yapılan gelişmenin sağlıklı olmayacağı kanaatindeyiz.” dedi.

“Acele giden ecele gider”

Atalarımızın “acele giden, ecele gider; Ağır ol da molla desinler; Şoför kes hızını, ağlatma el kızını; Fazla yaparsan sürat, ne kol kalır ne surat” gibi özlü özdeyişlerle fazla süratin zararlarını çok güzel vurguladıklarını belirten Sav, hızlı trenin “yavaşlatılma” gerekçelerini ise şöyle açıkladı;

Hızlı tren değil halkçı tren

“Öncelikle trenin restoranına ‘höşmerim tatlısı’ konmamış. Bu sayın Baykal’a alenen yapılmış bir hakaret ve resmen bölücülüktür. Ayrıca ilk hattın Konya, Kayseri, Bursa gibi AKP’li belediye başkanlarınca yönetilen şehirlere değil de solcu bir belediye başkanının bulunduğu Eskişehir’e açılması anlamlıdır. AKP, Eskişehir kalesini koçbaşı gibi kullanacağı hızlı trenle zorlamaktadır. Bu hattın seçimden önce devreye sokulması da ayrı bir ‘yavaşlatma’ gerekçesidir. Son olarak ülkemiz gelişimini ağır tempoda sürdürmelidir. Bu yüzden hızlı trenin sürati saatte 255 kilometreden 90 kilometreye düşürülmeli adı da ‘halkçı tren’ olarak değiştirilmelidir.”

72 yaşındaki Sav, sözlerini ölçüp-biçip tane tane yaptığı açıklamasının ardından merdivenlerden ağır ağır inerek yavaşça makam arabasına bindi ve şoförüne “en sağ şeritten yavaşça Genel Merkeze gidelim. Nasıl olsa acele bir işimiz yok ” talimatını verdi.

Rıfat Yörük/Habervaktim.com/Mizah