Sorunlara Genç Bakış

Sorunlara Genç Bakış
Kendimizden bihaber oluşumuz her zaman üzmüştür beni…  

Bize ait bizden sorunları görmezden geliriz; başkalarının önemsemediği değersiz şeyleri değerliymiş gibi yüceltiriz. Örneğin: 1Mayıs 1977’de Taksim meydanında neler olduğunu bilmeyiz; ama Amerika’nın New York eyaletindeki 5. cadde de dilencilik yapan George’un Gbt’si hakkında derinlemesine bilgi sahibiyizdir. Bilinçli bir Türk evladı olarak sanal sorunları değil; bize ait gerçek sorunları gündeme getirmenin gerekliliğine inanıyorum. Millet olarak, sorunlarımız su yüzüne çıkmadan dillendirme gereksinimi pek duymayız; sorun su yüzüne çıktığında ise dünya’yı o sorunun etrafında bir hafta döndürürüz ve kısa bir süre sonra her şeyi unuturuz. Aradan zaman geçer, yaramız tam kapandı acımız kabuk tuttu derken birileri çıkar tekrar o yarayı kanatır; aynı senaryo tekrar tekrar sahnelenir. ‘papaz her zaman pilav yemez’ tarzında zikrimizle uyumsuz özlü sözler üretiriz; fakat sorunlara ve oynanan oyunlara kolektif bir bilinçle çözüm üretemeyiz. Birileri çıkar sorunları, çözüm önerilerini cesurca ifade eder; ardından meçhul bir cinayete kurban gider. Millet olarak tam düze çıktık; işler tam yoluna girdi derken görünmez bir el düğmeye basar ve sanal gündemlerle sanal sorunlar oluşturulur. Sorunların membaı ve menşei İdeolojik bir mantaliteye hizmet ettiği için sorunlar pek değişmez; ya irtica hortlar, ya laiklik elden gider, ya da terörün ateşi alevlendirilir. Sorun ne olursa olsun faturayı hep halk öder. Böyle gelmiş böyle gider mantığını devam ettirdiğimiz sürece, yemediğimiz yemeğin faturasını ödemeye hep mahkûm olacağız. Çözüm ne peki? Çözüm, sorunlarımızı genç beyinlerle istişare etmekte… Çözüm, Bireysel bilincin yerini kolektif bilincin almasında… Çözüm, millet ve ümmet olabilmenin farkına varabilmekte… Bu tarz çözüm önerileri toplumun her kesiminde konuşulur; fakat somut bir adım atılmaz; daha açık söylemek gerekirse ‘dominant’ güçler tarafından müspet bir adım atılması engellenir. Peki, neden? Tabi ki millet üzerindeki güç ve iktidarlarını kaybetmemek için; peki ama bu ne kadar daha devam edecek, halk bu sülükleri ne zaman tavsiye edecek? Ne kadar daha kanını emmesine müsaade edecek doğrusu çok merak ediyorum. Aziz milletimizin oynanan oyunları bozması ve bilinçlenmesi temennisiyle…
                                                                 

HALİL İBRAHİM BAŞER

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.