Yalanı sevmiyoruz, yalandan da vazgeçemiyoruz

Yalanı sevmiyoruz, yalandan da vazgeçemiyoruz
Değişik yaş grupları arasında yapılan bir ankette "yalan söylemenin" toplumda en hoşlanılmayan davranış olarak görüldüğü ortaya çıktı. 

İnsani Değerleri Yüceltme Derneği (İDYD) tarafından yapılan araştırmada "saygı görmek" ise en hoşlanılan fiillerin başında sayıldı. 

"İnsani Değerlerin Güncel Durumu" hakkındaki ön çalışma anketinin sonuçlarını İDYD Başkanı Berrin Ünlü, Sabancı Anadolu Tekstil Meslek Lisesi'nde düzenlenen toplantıda açıkladı. Anketin sonuçları şu şekilde: 

18-28 yaş arası 61 üniversiteliye "Hoşlanılmayan davranışlar" sorusunu yöneltti. Deneklerden 16'sı yalan söylenmesini, 15'i bana bağırılmasını, 10'u el şakasını, bir başka 10'u ağır şakaları, diğer 10'u ise yersiz şakaları hoşlanılmayan davranış şekli olarak sıraladı. 

18-28 yaş 65 üniversiteli kadına da aynı soru soruldu. Kadınlardan 24'ü yine yalan söylenmesini en çirkin eylem biçimi olarak değerlendirdi. Bu grup kadınlardan 15'i küfür edilmesini, 10'u haksız eleştiri, 10'u saygısızlık, 6'sı haksızlığı kabullenmediğini belirtti. 

28-40 yaş arası 69 erkekten 30'u da yalan söylenmesini en uygunsuz hareket tarzı olarak nitelendirdi. 

Denekler en çok hoşlandıkları davranış biçimlerini ise saygı ve sevgi görmek, hediye almak, takdir edilmek, dinlenmek, dürüstlük, yardım etmek, hatadan kaçınma, kardeşle vakit geçirme şeklinde sıraladı.

250 kişiye sorulan "İnsanlar neden saygı göstermezler" sorusunun gerekçesini 35'i aile eğitimi alınmamış olmasına bağladı. Aynı soruya 26 kişi, "saygısız davranana saygısızlık yapılır (empati)", 16'sı "geleneklerimizi büyüklerden öğrenmeyince", 15'i "kıskanma, çekememe, beğenmeme", 14'ü "kendini üstün görenler, cahil olanlar saygısızlık yapar" cevabını verdi. 

139 denekten 20'si insanların "zor durumda kaldıkları için yalan söylediğini belirtti. "İnsanlar neden yalan söyler sorusuna" diğer denekler, "karşıdakini üzmemek, kırmamak için, eğitimsizlikten, menfaat, güvenmemek gibi" cevaplar verdi. 

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Nazan Balcı yönetimindeki programda İDYD Başkanı Berrin Ünlü, ankette katılan katılımcıların çoğunun aile ortamındaki yetersiz eğitimin okullarda giderilmesi gerektiği konusunda hemfikir kaldıklarını ifade etti. Kişilerin kitap okuyarak kendilerini geliştirmesinin öngörüldüğünü dile getiren Ünlü, "En önemlisi manevi değerlerin yükseltilerek, 'kendimize yapılmasını istemediğimiz saygısız davranışları, başkalarına yapmamalıyız' düşüncesi saygısızlık konusunun çözümü için çare olarak görülüyor." dedi. 

İlkokul yıllarının bir çocuğun olumlu davranışlara yönelebileceği dönem olduğunu hatırlatan Ünlü, özellikle eğitimcilerin bu konuya pek eğilmediklerini vurguladı. Ünlü, şöyle devam etti: "Çocuk saygı duyulması gereken ahlaki ve insani kuralları, büyük oranda yetişkinlerden, bir başka değişle hazır olarak alır. Öğrencilerin küçük çağlarda farklı değer yargılarını kendi yetenekleri ile elde etmesi güçtür. Bu nedenle öğretmenlerin öğrencilerin kendi ahlaki gelişimlerini kolaylaştırabilmeleri için örnek olmaları önerilir." 

Ünlü, üst üste meydana gelen cinayetlerin insani değerler için gösterilen çabaları daha da anlamı hale getirdiğini kaydetti.

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Osman Ateş de vefa duygusunun önemine işaret etti. Çanakkale Savaşı gibi pek çok zaferin "erdemli davranışlar" sayesinde kazanıldığının altını çizen Ateş, toplumların ahlaki değerleriyle ayakta kaldığını bildirdi. 

Çukurova Üniversitesi Fizyoloji Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tuncay Özgünen ise evrensel ahlakın değil bireysel ahlakın varlığından bahsetti. Özgünen eylem ile söylemin birebiriyle örtüşmemesi olan "ikiyüzlülüğü" en çirkin davranış biçimi diye tanımladı.

(CİHAN)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.