Okul yolu çile dolu

Okul yolu çile dolu
Milyonlarca öğrenci geçen hafta çalan zille okullu oldu. Kimi servisle, kimi özel araçla bazıları ise koşarak kavuştu arkadaşlarına. Bursa'da, engelli olduğu için yürüyerek okula gidemeyen 12 yaşındaki Engin Aras'ın en büyük yardımcısı 73 yaşındaki dedesi

Dede Aras, okuma azmini yitirmeyen torununu her gün tekerlekli sandalye ile okula götürüp getiriyor. Dede-torunun yaklaşık 2 saat süren yoluculuğu tehlikelerle dolu. Karayollarından geçerken ölümle burun buruna gelen ikili kendilerine uzanacak bir el bekliyor.

Dede Ali Aras ile ilköğretim 7. sınıf öğrencisi torunun tehlikeli yolculuğu sabahın ilk ışıklarıyla başlıyor. Anne Meryem Aras'ın hazırladığı Engin'i tekerlekli sandalyeye oturtan fedakar dede, trafiğin yoğun olduğu Bursa-İstanbul karayolunu geçip yaklaşık bir saat süren yolculuğun ardından okula ulaşıyor. Engin'i okula bırakan dede eve geri dönüyor. Ders zili çalmadaın okula giden dede tekerlekli sandalyeye koyduğu torunuyla aynı yolu takip ederek eve geri dönüyor. Torunun eğitimi için zorluklara göğüs gerdiğini anlatan kalp hastası Ali Aras, yetkililerin kendilerine sahip çıkmasını istiyor.

Dede Aras, "Gündüzleri engelli iki torunumun tedavileri ile ilgilenen oğlum geceleri çalışıyor. Bu yüzden torunum Engin'i okula götürmek bana kalıyor. Sabah saatlerinde çilemiz başlıyor. Annesi hazırlıklarını yaptıktan sonra onu arabaya bindiriyorum. Yaklaşık 1 saat sonra okula varabiliyoruz. Dönüşte de aynı çileyi çekiyoruz. Torunumun akülü bir sandalyesi olsa sıkıntımız biraz daha azalır." ifadesini kullanıyor.

Engin Aras'ın babası Aziz Aras da gece çalıştığını, gündüzleri de çocuklarını hastaneye götürüp getirdiğini aktardı. Bir firmada aşçılık yapan baba Aras, şu bilgileri verdi: "Gece çalıştığım için çocuğumu okula götürmek görevi babama düşüyor. Bursa-İstanbul karayolunun evimize yakın bölümündeki üst geçitte asansör olmadığından karayolunu yaya olarak geçmek zorunda kalıyorlar. Hergün 'Kaza olacak mı' diye korkuyoruz. Anayoldan geçtikleri için arabaların tamamen yolu boşaltmasını bekliyorlar. Karayolunu geçtikten sonra da çileli yolculuk bitmiyor. Havalar artık soğumaya başladı. Kar altında bu iş daha zor olacak. Geçen yıl babam oğlumu sırtında götürüyordu. Bir hayırsever tekerlekli sandalye hediye etti. Sevindik ama yine de her gün ölüm tehlikesiyle dolu bir yolculuk yapıyorlar, bu da bizi ürkütüyor."

İDRAR SORUNUNUN ÇÖZÜLMESİNİ İSTİYORUM

Engin'in dışında küçük kızı Nazar'ın da işitme engelli olduğunu belirten anne Meryem Aras ise oğlunun okuldan dönmesini dört gözle beklediğini dile getirdi. Dede ve torunun bir çok kez trafik kazası tehlikesi atlattıklarını hatırlatan anne Aras, şunları söyledi:

"Tek isteğim oğlumun iyi olması. Gerekirse benim sinirlerimi alıp ona versinler. Çünkü tuvalet ihtiyacını normal olarak gideremiyor. Oğlu Engin'in doğduğunda belinde bulunan yaradan dolayı bir haftalıkken ameliyat oldu, oğlum o günden beri yürüyemiyor. Engin okulda çok sevilen bir çocuk. Evden dışarı çıkamıyor, dedesi olmasa okula da gidemeyecek. Elverişsiz havalarda ve sandalyenin gitmediği yerlerde ise sırtımızda taşıyoruz. Evladıma ben 12 yıldır bakıyorum, peki ben öldükten sonra bu çocuklarıma kim bakacak ? Benim tek dileğim yürümyemese bile Engin'in idrar sorununun bir an önce çözülmesi. Çünkü yaşı ilerledikçe daha büyük sorun olacak. Halen altını bezliyorum." (CİHAN)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.