Chomsky: “Türkiye artık bağımsız bir ülke”
MEHMET NEDİM ASLAN/LONDRA
TÜRKİYE HALKININ SESİNE KULAK VERDİ
Türkiye’nin İsrail’in Anadolu Kartalı Tatbikatı’na katılmasına izin vermemesini öven Chomsky, “Türkiye, ilk defa 2003 yılında Bush ve Blair’in savaşına onay vermeyerek bağımsız hareket etti. O dönemde ABD, Irak işgaline karşı çıkan Avrupa’yı ‘Eski Avrupa’, destekleyen ülkeleri de ‘Yeni Avrupa’ olarak nitelemişti. Türkiye’deki kamuoyu yoklamasında da halkın yüzde 95’i işgale karşı görüş bildirdi. Yani ABD’nin tanımına göre eski Avrupa gibi davrandı. Ama ABD, Türkiye’nin tezkereye onay vermemesi üzerine tehditler savurdu. Düşünün, bir ülke halkının yüzde 95’i işgali onaylamıyor ve o ülke de halkının isteğini yerine getiriyor ama ABD neden böyle yapıyorsunuz diyor. Nasıl bir demokrasi bekliyorlar bunlar” dedi.
Türkiye’nin Filistin’de işgal ve şiddet politikasını sürdüren ve Ortadoğu’da yeni bir savaş çıkarma hedefinde olan İsrail’e karşı olan resti, dünyanın en önemli entelektüellerinden Prof. Noam Chomsky’den destek geldi. Vakit gazetesinin Türkiye’nin İsrail’i Anadolu Kartalı’na almamasıyla ilgili sorusuna Chomsky, Türkiye’nin bölgesinde ABD ve İsrail’den bağımsız hareket ederek işgalleri onaylamadığını belirterek, Türkiye’nin bu tutumunu övdü.
ABD’Yİ TERÖR DEVLETİ OLARAK NİTELENDİRİYOR
ABD’nin Afganistan ve Irak işgallerine en sert muhalefeti yapan ve ABD’yi bir terör devleti olarak nitelendiren dünyanın en etkin düşünürlerinden Prof. Noam Chomsky, yine çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aynı zamanda Musevi asıllı olan ve İsrail’in Filistin’de uyguladığı insanlık dışı uygulamaları sert şekilde eleştiren Chomksy, Londra Üniversitesi’nin School of Oriental ve African Studies’te bir konuşma yaptı. “Krizler ve Tek Kutuplu Dünya Dönemi” başlıklı konuşmasında Chomsky, İkinci Dünya Savaşı’ndan Soğuk Savaş’ın sona erdiği 1990’lı yıllara kadar ABD’nin dünyayı nasıl yönettiğine dair analizler yaptı.
ABD, KARŞITLARINI ‘VİRÜS’ OLARAK TANIMLIYOR
ABD’nin Ortadoğu’daki politikasının “Eğer Ortadoğu’yu kontrol edemezsek, dünyayı kontrol edemeyiz” şeklinde olduğunu ve bu yüzden ABD’nin Ortadoğu’daki demokratik hareketleri kendisine tehdit gördüğünü kaydeden Chomsky, Ortadoğu’daki diktatörlüklerin ABD’nin menfaatlerini korumak için korunduğunu söyledi. ABD’nin, kendisine karşı olan demokratik hareket ve ülkeleri bir ‘virüs’ olarak algıladığını kaydeden ünlü düşünür, 1950’lerde ABD’nin kendisine tehdit olarak gördüğü İran’daki virüsü yok etmek için darbe yaptırdığını ancak İran halkının 1979’da buna karşı cevap verdiğini kaydetti.
KENDİSİ İÇİN MİLLİ OLANI BAŞKASI İÇİN İSTEMİYOR
ABD’nin kendisi için milli bir ekonomi modeli öngördüğünü ancak başka ülkelerdeki demokratik ve milli ekonomileri tehdit görerek parçalamaya kalktığını söyleyen Chomsky, “1979’da yeniden virüs ortaya çıkınca, ABD önce darbe girişiminde bulundu. Bunda başarılı olamayınca Saddam’ı İran’ın üzerine sürdü ve Saddam’ın Halepçe’de katliam gerçekleştirmesine sebep oldu” dedi.
SADDAM, ABD’NİN HAS ADAMIYDI
Chomsky, Saddam Hüseyin’in bir zamanlar ABD’nin en önemli adamı olduğunu ve 1989’da Saddam’ın nükleer mühendislerinin Amerika’ya davet edildiğini belirterek, Amerika’nın Saddam’ı silahlandırdığını kaydetti. “ABD, kendisine bağlı rejimler kurduktan sonra, çıkıntılık yapanları affetmiyor. ABD yönetimi Saddam Hüseyin’e elçi göndererek, The New York Times gazetesinde hakkında çıkan eleştirel makalenin iki ülke ilişkilerini bozamayacağını, ABD’de özgür basın olduğu için bir şey yapamayacaklarını bildirdi. Tabii Saddam bunu kabul etmeyince ABD’ye ihanet etmiş oldu” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE BAĞIMSIZ VE DEMOKRATİK BİR ÜLKE
Chomsky, konuşmasının ardından uluslar arası arenadaki güncel meselelerle ilgili soruları da cevaplandırdı. Vakit gazetesinin Türkiye’nin İsrail’in Anadolu Kartalı Tatbikatı’na izin vermemesi ve Türkiye’nin geleceğini nasıl değerlendirdiğine sorusuna Chomsky, Türkiye’nin ABD ve İsrail’den bağımsız hareket ederek işgalleri onaylamadığını kaydetti. Türkiye’nin bu tutumunu öven Chomsky, “Türkiye, ilk defa 2003 yılında Bush ve Blair’in savaşına onay vermeyerek bağımsız hareket etti. O dönemde ABD, Irak işgaline karşı çıkan Avrupa’yı ‘Eski Avrupa’, destekleyen ülkeleri de ‘Yeni Avrupa’ olarak nitelemişti. Türkiye’deki kamuoyu yoklamasında da halkın yüzde 95’i işgale karşı görüş bildirdi. Yani ABD’nin tanımına göre eski Avrupa gibi davrandı. Ama ABD, Türkiye’nin tezkereye onay vermemesi üzerine tehditler savurdu. Düşünün, bir ülke halkının yüzde 95’i işgali onaylamıyor ve o ülkede halkının isteğini yerine getiriyor ama ABD neden böyle yapıyorsunuz diyor. Nasıl bir demokrasi bekliyorlar bunlar” dedi.
AB, TÜRKİYE’NİN ÖNÜNE SÜREKLİ BARİYER KOYUYOR
Türkiye’nin AB üyelik sürecini de değerlendiren Chomsky, Avrupa’nın Türkiye’nin önüne sürekli bariyer koyduğunu kaydetti. “Avrupalılar arasında araştırma yapılıyor. Türklerin caddelerinde bile dolaşmasını istemiyorlar” diyen Chomsky, Avrupa’nın bu tutumunu eleştirdi. “Türkiye’nin geleceği sadece Avrupa’yla sınırlı değil. Bölgesinde, özellikle İran’la olan ilişkileri Türkiye’nin geleceğini belirler. Türkiye bölgesindeki komşularıyla ticari alanlarını geliştirdi ve bağımsız bir ülke olarak hareket ediyor” şeklinde konuştu.
KONGO’DAKİ DRAM DARFUR’DAN DAHA BÜYÜK
Chomsky, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un “Darfur’u Kurtar” kampanyasına destek verdiğini ve bunu nasıl değerlendirdiğine dair bir soruya da, “Bugün Doğu Kongo’daki insanlık dramı Darfur’dan daha kötü. Ama Batı’da bunu kimse görmüyor. Nedense Darfur’a karşı daha hümanist davranıyorlar. Bunun sebebi de Arapları kötülemek. Madem bu kadar insancılsınız, o zaman Doğu Kongo’daki daha büyük insanlık dramını neden görmüyorsunuz” şeklinde cevap verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.