İmanımızı Koruyalım
1.İslamda din ile dünya, dünyevî ile ruhanî ayırımı yoktur. İslam, insanların dünya hayatını tanzimi ile ilgili hükümleri bildirir. Din sadece bir vicdan işidir diyenler yanılıyor ve yanıltıyor. İmanınızı koruyunuz.
2. Kur’andaki üç yüz küsur muhkem=kesin hükümlü ayet tarihseldir, bugün geçerli değildir demek küfürdür. İmanınızı koruyunuz.
3. Ben Müslümanım ama Şeriatı kabul etmiyorum demek, Ehl-i Sünnet ulema ve fukahasına göre kişiyi dinden çıkartır. Şeriat Kur’andan ve Sünnetten çıkartılmış hükümlerin tamamına verilen addır. Şeriatı inkar eden İslamı inkar etmiş, Şeriatı tahkir eden İslamı tahkir etmiş olur.
4. Ehl-i Sünnete göre İslam hükümlerinin ve bilgilerinin dört kaynağı vardır: Kitab, Sünnet, icmâ ve kıyas. Ben sadece Kur’anı kabul eder, öteki kabul edilleyi etmem diyen doğru yoldan çıkmış olur. İmanınızı koruyunuz.
5. Peygamberimizin (Salat ve selam olsun ona) mütevatir ve sahih hadîsleri ve Sünneti gayr-i metluv vahiydir. Sünneti ya tamamen inkar eden yahut hafife alan modernist ve reformcu ilahiyatçılar doğru yolda değildir. Onları dinlemeyiniz, sakın onlara uymayınız, imanınızı koruyunuz.
6. Zina Kur’anla, Sünnetle, icmâ-i ümmetle büyük günahtır, haramdır. Bu haramlığı inkar eden kafir olur. İmanınızı koruyunuz.
7. Tevhid inancı ile Teslis inancı birbirine temelden zıttır. Ehl-i Kitab ile aramızda Âmentü konusunda birlik vardır diyenlere kanmayın, aldanmayın, imanınızı kayb edebilirsiniz.
8. Her Müslüman erkek ve kadının kendisini kurtaracak ve kendisine yetecek kadar doğru=sahih ilmihal bilgisi öğrenmesi ve bellemesi farzdır. Bu bilgiyi icazetli hocalardan veya onların yazmış olduğu doğru ve güvenilir kitaplardan öğreniniz ve imanınızı tehlikeyle atmayanız.
9. İsraf Kur’anla, Sünnetle, icma ile büyük günahtır. Ben zekatımı verdikten sonra istediğim gibi yaşarım diyerek imanınızı tehlikeye atmayınız.
10. Ehl-i Sünnet ölçü ve hükümlerine göre İslam düşmanı, İslam karşıtı, sapık inançlara sahip kimselerle dost olmak, onları veli edinmek haramdır. İmanınızı koruyunuz.
11. İslamdaki kesin emirler bellidir, kesin yasaklar da… Bunların arasında bir de şüpheli şeyler vardır. İmanınızı korumak için bu şüpheli işlerden ve şeylerden uzak durunuz.
12. İslamda sosyal hayatın merkezleri camilerdir. Cami imamları namaz kıldırma memurları değildir. Cami imamlarını namaz kıldırma memuru seviyesine ve statüsüne düşüren zihniyeti protesto ediniz.
13. Taqiyye ve kitman yaparak Müslümanları aldatmak haramdır. Resulullah (Salat ve selam olsun ona) “Bizi aldatan bizden değildir” buyurmuştur. Ülkemizdeki bazı Mutezile mezhebi mensupları, Fazlurrahmancılar, birtakım Kemalist ilahiyatçılar taqiyye yapıyor. Sakın bunlara kanmayınız, aldanmayınız, farkına varmadan imanınız gidebilir.
14. Kur’an ayetlerinin bir kısmını kabul, bir kısmını inkar edenler dall ve mudildir. Onlara aldanmayalım.
15. Nefs-i emmaresinin emirlerine uyanlar imanlarını yitirebilir. Her Müslüman nefs-i emmare derekesinden nefs-i levvame derecesine yükselmek için gayret göstermelidir.
16. Devamlı olarak doyduktan sonra yemek, yiyecek ve içecek konusunda israf etmek ve ölçüyü kaçırmak haramdır. Canımın istediğini, canımın istediği miktarda yerim diyenlerden olmayınız ve imanınızı koruyunuz.
17. İslamda ailenin reisi erkektir. Bu hükmü inkar ederek imanınızı tehlikeyle atmayınız.
18. Canım isterse namaz kılarım, istemezse kılmam diyenlerden olmayınız. Namaz bütün Müslüman erkek ve kadınlara, edası kesin şekilde emr edilmiş bir farzdır. Hadîste “Namaz dinin direğidir. O direği ayakta tutan dinini ayakta tutmuş, o direği yıkan dinini yıkmış olur” buyrulmaktadır. Siz dininizi yıkanlardan olmayınız.
19. Allah ticareti helal, ribayı haram kılmıştır. Bu konuda imanınızı koruyunuz.
20. Müteşabihatı, kemal sıfatlarla sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzeh olan Allahü Tealaya yakışmayacak bir şekilde tefsir ederek=manalandırırak mücessimenin yanlış yoluna girmeyiniz. İmanınızı koruyunuz.
21. İmanınızı korumak için icazetli Ehl-i Sünnet ulema, fukaha, meşayih ve mürşidlerine tabi olunuz. Onların doğru kitaplarını okuyunuz.
22. Birtakım aşırıların ve mutaassıpların yaptığı gibi mü’mini tekfir ederek, ona müşrik damgası vurarak imanınızı tehlikeye atmayınız.
23. Allah katında tek hak, makbul, geçerli din İslamdır. Kur’an böyle diyor. Binaenaleyh üç hak ibrahimî din vardır bâtıl inancından uzak durarak imanınızı koruyunuz.
(İkinci yazı)
1400 Meskenden 20’si Ayakta Kalacakmış
Siz duymadınız mı?.. İki hafta kadar önce Eskişehirde bir kadıncağız yoldan giderken, apartmanın birinin altıncı katından başına bir kedi düşmüş. Kadın çarpmanın tesiriyle yere yığılmış, kedi biraz sersemlemiş ve sonra hızla kaçmış. Kadın hastaneye kaldırılmış…
Medyada yer alan bu acayip haberi bırakalım da başka sarsıcı bir habere bakalım: Kentsel Dönüşüm çerçevesi içinde 1400 konutun fennî muayenesi yapılmış ve bunlardan sadece 20’sinin, 7 küsur şiddetindeki bir zelzeleye dayanıklı olduğu, ötekilerinin yıkılacağı anlaşılmış.
Birinci haberde başına kedi düşen kadıncağız sarsıldı, kedi önce sersemledi, sonra kaçtı ama bu ikinci haberdeki sarsıntı çok büyüktür.
Türkiyede devlet var… Devletin kanunları ve nizamları var… Halkın seçtiği belediyeler var… Mimarlar var… Sözde aydınlar var… Yargı var… Müfettişler var… Sağlam bina dikmeye elverişli kum, çakıl, çimento, demir var… Muhalefet var… Mimarlık ve inşaat fakülteleri var… Var mı yok mu bilmem ama bazılarına göre vicdan var, insaf var…
Bunca var içinde 1400 binadan sadece 20’si ayakta kalacakmış büyük depremden sonra…
Soruyorum: Japonyada 1400 binadan kaçı ayakta kalır? En az 1300’ü kalmaz mı?
ABD’de de zelzele oluyor, oradaki en son büyük zelzelede ne kadar az sayıda bina yıkılmıştı hatırlıyor musunuz?
Konyada durup dururken yıkılan ve yüzden fazla vatandaşa mezar olan Zümrüt apartmanını hatırlarsınız elbette.
Pamukovada hızlandırılmış tren devrilmiş ve yüz kadar yolcu ölmüştü. Suçlular bulundu muydu? Bilenler haber versin.
Turistik otel olmaya müsait devlet malı birtakım tarihî binalar cayır cayır yanıyor? Suçlular bulunuyor mu? Yooo abartma bunların suçluları elektrik kablolarını kemiren o hınzır farelerdir…
Bina vakti zamanında üç kat olarak yapılmış, sonra üzerine kaçak bir kat eklenmiş. İmar affı çıkartılmış, kat yasallaşmış. Birkaç sene sonra bir kaçak kat daha… Ona da af çıkartılmış. Af çıkartılmış ama binanın üstündeki fazla yük aynen duruyor. Bunun yıkılması için zelzeleye bile lüzum yok…
Rant rant rant… Maddî çıkar… Oy endişesi… Sonra 1400 meskenden sadece 20’si sağlam… Al sana rant!..
Deniz kumuyla, çürük çarık malzemeyle, kalitesiz çimentoyla ve demirle bina yapımına izin verenler, gerekli denetimleri yapmayanlar, kaçak katlar için af kanunları çıkartanlar, Okmeydanındaki vakıf arazisini yağma ettirenler, en fazla beş milyon nüfus kaldırabilecek İstanbulu 25 milyona çıkartanlar!.. Siz belki dünya adaletinden paçanızı kurtarabilirsiniz ama ilahî adaletten kurtulamazsınız.
Başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerimizin üzerinde kapkara deprem bulutları dolaşıyor. Elli yıllık bir ihmalin, hıyanetin, vicdansızlığın, rant eeşkıyalığının faturası ile karşı karşıyayız.
İstanbulda büyük bir deprem olursa 40 bin kişi canını kaybedecekmiş… Bir daha söyle bakayım, kırk bin mi demiştin? Be herif sen ilkokulda hiç hesap kitap okumadın mı? 1400 binanın sadece yirmisi ayakta kalacaksa, ölü sayısının milyonu bulmasından korkulmaz mı?
Ah bizim şu hesapsızlıklarımız, kitapsızlıklarımız!..