İsrail’in yaptıkları karşısında dehşete düştüm

İsrail’in yaptıkları karşısında dehşete düştüm
“Gazze abluka altında açlık ve sefalete mahkum edilmişti. Biz de İsrail’in bu ablukasını kırmak için oraya gittik ve çok iyi karşılandık. Oradaki durum çok kötüydü ama İsrail askerinin olmaması iyiydi. Düşünsenize insanlar tünellerden yiyecek

MEHMET NEDİM ASLAN'IN HABERİ...

İlk defa 2003 yılında gittiği Filistin topraklarında kendi deyimiyle “insanlık dışı uygulamaları” kendi gözüyle gördü. Geçtiğimiz yılın Ekim ayında bir grup Avrupalı milletvekiliyle birlikte İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı protesto etmek amacıyla gemiyle Gazze’ye geldi ve burada HAMAS Başbakanı İsmail Heniye tarafından karşılandı. İsrail Ocak ayının başında Gazze’yi bomba yağmuruna tuttuğunda, İngiliz Lordlar Kamarası’nda yaptığı konuşmada, İsrail’in sivillere yönelik fosfor bombası kullandığını ve savaş suçu işlediğini belirterek, İngiliz Hükümeti’nin bir an önce soruşturma başlatmasını istedi. Geçtiğimiz ay İngiltere’de Müslümanlara yönelik ırkçı saldırılara karşı başlatılan ‘Enough’ (Yeter) kampanyasına imza attı. 2004 yılında Filistinli intihar eylemleri için “Eğer ben de aynı durumda olsaydım, bunu özenle kullanıyorum, ben kendim de (intihar eylemcisi) olmayı düşünebilirdim” sözleriyle İngiltere’de büyük bir tartışma başlattı. Partisinin lideri, bu sözlerini geri almasını istedi ancak o geri adım atmadı. Dr. Jenny Tonge, İngiliz Lordlar Kamarası üyesi ve bu yüzden(Lordlar Kamarası üyesi kadınlara Baroness unvanı veriliyor) Baroness Tonge olarak biliniyor. Liberal Demokrat Partili Baroness Tonge ile parlamentonun yanındaki milletvekillerinin ofislerinin bulunduğu Portcullis House’da buluştuk.
“FİLİSTİNLİ EYLEMCİLERLE EMPATİ KURUYORUM”
İlk olarak 2004 yılındaki söylediği ve İngiltere’yi karıştıran “Eğer ben de aynı durumda olsaydım, bunu özenle seçtim, kendim de bir (intihar eylemcisi) olmayı düşünebilirdim” sözlerini soruyoruz. “Ben bu sözleri söylerken, bir gerçeği ifade etmeye çalıştım. Filistinlilerin acısını bire bir gördüm ve onlarla empati kurmaya çalışıyorum. Bakınız bu tür eylemlere sempati duymuyorum ama onların içinde bulunduğu çaresizlik, umutsuzluk nedeniyle onlarla empati kuruyorum. Karısının, çocuğunun, kocasının gözü önünde öldürülen, aşağılanan ve başka hiçbir seçenek bırakılmayan bir kişi düşünün.”

FİLİSTİNLİ BİR ANNE OLSAYDINIZ NE YAPARDINIZ?
“ Filistinli anne olsaydınız ve sizin de çocuklarınız öldürülseydi siz de bir intihar eylemcisi olmayı düşünür müydünüz?” sorusuna şöyle cevap veriyor Baroness Tonge: “Ben yapmazdım ama onu yapan insanları da anlıyorum. O insanların yaptığı eylemlere bakıp suçlamak yanlış, çünkü bu insanlar başka hiçbir seçeneğe sahip değiller, öldürülüyor, aşağılanıyorlar. Bu insanlar cennete inanıyorlar. Ben ise inanmadığım için belki bu yüzden bu eylemi yapmazdım.”

FİLİSTİN’İ GÖRÜNCE GÖRÜŞLERİM DEĞİŞTİ
Baroness Tonge, ilk olarak 2003 yılında Batı Şeria’ya gitmiş. Daha önce hem İsrail hem de Filistin tarafının aynı oranda suçlu olduğunu düşünen Tonge’un bu fikri Filistin’e gittikten sonra değişmiş: “İkinci İntifada’dan hemen sonra gittim ve gördüklerim karşısında dehşet içinde kaldım. İnsanların nasıl aşağılandığına, onurlarının nasıl kırıldığına tanık oldum ve bu durum karşısında büyük bir kızgınlık duydum.
Oraya gitmeden önce yaşanan sorun nedeniyle her iki tarafın da (İsrail, Filistin) suçlu olduğunu düşünüyordum. Ama orayı gidip gördükten sonra Filistinlilerin nasıl bir durum içerisinde olduklarına şahit oldum.”

“BİR HALKIN BU KADAR AŞAĞILANDIĞINA HİÇ TANIK OLMAMIŞTIM”
Gazze’ye Kasım 2008’de bir grup Avrupalı parlamenter ile gittiğinde HAMAS Başbakanı Heniye tarafından karşılanan Baroness, burada çok iyi karşılandıklarını söylüyor: “Gazze abluka altında açlık ve sefalete mahkum edilmişti. Biz de İsrail’in bu ablukasını kırmak için oraya gittik ve çok iyi karşılandık. Oradaki durum çok kötüydü ama İsrail askerinin olmaması iyiydi. Düşünsenize insanlar tünellerden yiyecek getiriyor. Bu korkunç bir şey. Bir halkın bu kadar aşağılandığını, ezildiğini kendi gözlerimle gördüm. Daha önce hiç böyle bir şeyle karşılaşmamıştım.”

HAMAS’IN MİLLETVEKİLLERİ HAPİSTE, FOTOĞRAFLARI MECLİSTE
Gazze’de Baroness Tonge’u etkileyen en önemli olaylardan biri de parlamento binası. HAMAS’ın seçilmiş milletvekillerinin önemli bir bölümü İsrail hapishanelerinde bulunuyor, ancak parlamento binasında bu milletvekillerin hepsinin fotoğrafı bulunuyor. Tonge bu durumu şöyle açıklıyor: “Çok önemli bir şeydi bu. O insanlar hapishanelerde bulunuyor ama onlara bir saygının ifadesi olarak fotoğrafları bulunuyor. Bizim oraya gitmemizin sebeplerinden biri de bu milletvekillerinin en azından bir kısmının serbest bırakılmasıydı.”

“İSRAİL LOBİSİ, BATILI POLİTİKACILARA BASKI UYGULUYOR”
“Batı ülkeleri neden İsrail’e sessiz kalıyorlar?” sorusuna “İki sebep var” diye cevaplıyor Baroness Tonge ve devam ediyor: “Aslında sessiz kalmıyor, mesela İsrail’e yerleşim birimi açmamasını söylüyor ama İsrail dinlemiyor. Bununla birlikte İsrail iki nedenden dolayı destekleniyor ya da dokunulamıyor. Birincisi; İsrail Amerika’nın bölgedeki menfaatlerini koruyabilecek çok iyi bir müttefik olarak görülüyor. İkincisi ise; Amerikan ve İngiliz politikacılar üzerindeki İsrail lobisinin baskısı. Bu lobinin gücü, Professör Stephen Walt veJohn Mearsheimer'ın “İsrail Lobisi ve ABD Dış Politikası” kitabında çok iyi şekilde anlatılıyor.”

İSRAİL, YAHUDİLERE DE ZARAR VERİYOR
Baroness Tonge da, İsrail’i eleştirdiği için ‘Anti-Semit’ suçlamalarına maruz kaldığını söylüyor: “İsrail ve lobisinin yaptığı en kolay şey bu. Siz eğer İsrail’i eleştirirseniz, anti-Semit damgası yiyorsunuz. Oysa bu çok kötü bir şey. İsrail’in geleceği için çok kötü. Eğer İsrail geleceğini güvene almak istiyorsa, dürüst olmak zorunda. ‘Aynı kefeye koymak’ diye bir deyim var. İsrail’in işlediği suçlar nedeniyle tüm Yahudiler aynı kefeye konuyor. Oysa bunun Yahudilerle ilgisi yok. İsrail’in suçlarına karşı çıkan binlerce Yahudi var.”

“BİR ZAMANLAR MANDELA DA TERÖRİST OLARAK GÖRÜLÜYORDU”
Baroness Tonge, ABD ve Avrupa Birliği’nin ‘terörist organizasyon’ olarak gördüğü HAMAS’la ilgili olarak da şu tespiti yapıyor: “Bu kimin sizi nasıl görmek istediğiyle ilgili bir şey. Nelson Mandela da bir zamanlar teröristti ama sonra bir ülkenin ulusal kahramanı oldu. İnsanlar işgal altındaki halkları için, özgürlükleri için savaşıyorlar. HAMAS, Batı’da resmedildiği gibi değil. Hem Halid Meşal hem de İsmail Heniye ile görüştüm ve her ikisi de akıllı insanlar ve barış için hazırlar. HAMAS, İsrail’in 1967 sınırlarına geri dönmesini istiyor, ki bu BM’nin de kararı. Bu yılın başındaki saldırıya da İsrail başlattı HAMAS başlatmadı. Sorunun çözümü için ABD ve Avrupa’nın HAMAS’la konuşması gerekir.”

“İRAN’LA MASAYA OTURULURSA, İSRAİL’İN ELİNDEKİ KOZ ALINMIŞ OLUR”
“Batılı ülkeler eğer İran’la masaya oturabilirlerse, sorunun çözümünde önemli bir adım atılmış olur” diyen Tonge, Filistin sorununun İran’la olan ilgisini şu şekilde belirtiyor: “Eğer Batılı ülkeler İran’la ilişki kurup masaya oturabilirlerse, İsrail’in elindeki kozu da alınmış olur. Çünkü bugün İsrail, İran’ı bahane gösterip sorunun çözümüne karşı çıkıyor. İran’ın barışçıl amaçlı nükleer enerjiye geçmesi hakkı ancak bunu diğer ülkelere güven vererek yapmalı. Bugün İsrail’in de nükleer silahları var ama İsrail’e bir şekilde dokunulamıyor.”

BATI’DA İSRAİL’E KARŞI TEPKİ ARTIYOR
“İran tehdit olmadan önce de Filistin işgal altındaydı” sorusuna ise “İsrail’in elindeki kozlar alınmalı. Bugün Batı’da İsrail’in ne olduğu ve ne yaptığını çok daha kişi biliyor ve ister istemez İsrail’i barış konusunda zorlayacaktır. Ama eğer 1967 sınırlarına geri dönmezlerse hiçbir zaman barış olmayacak.
Filistinliler bundan vazgeçmeyecek. Ama İsrail durmadan yerleşim birimi inşa ediyor. Bugün Batı Şeria’ya gittiğinizde Filistinlilere ait çok küçük alanlar bulursunuz. Her tarafta Yahudi yerleşim birimi kurulmuş” şeklinde cevap veriyor.

“İSRAİL, 1967 SINIRLARINA GERİ ÇEKİLMEZSE BARIŞ OLMAZ”
Baroness Tonge, Ortadoğu’da kalıcı bir barışın sağlanması için İsrail’in 1967 sınırlarına geri dönmesinin şart olduğunu, ancak tek devlet çözümünün de tartışılabileceğini söylüyor: “İsrail’in amacı, Gazze’yi Mısır’ın kucağına itmek ve mevcut durumu devam ettirmek. Eğer bir barış olacaksa, bu İsrail’in 1967 sınırlarına geri çekilmesiyle olmalı. Filistinli mültecilere geri dönme hakkı sağlanmalı. Ama yine de tek devletli çözüm önerisi konuşulabilmeli. İsrail, bir Yahudi devleti olarak kalmak istiyor. Bunun dünyada örneği yok. İsrail’de Araplar yaşıyor ve yine Batı Şeria’da Yahudi yerleşimciler var.”

“BUSH VE BLAIR YARGILANMALI”
Baroness Tonge, aynı zamanda Irak ve Afganistan işgallerini de sert bir şekilde eleştiriyor ve bu savaşları başlatanların yargılanmasını istiyor: “Tony Blair ve George Bush yargılanmalı. Kimse Saddam Hüseyin’in yaptıklarını kabul edemez ama Saddam bize tehdit değildi ve bugünkü durum çok daha kötü. Afganistan’da da aynı şey yapıldı.

Amerikan askeri soruna çözüm getirmiyor. Bugün Irak ve Afganistan’ın işgali daha çok sorun doğurdu. Bunların sorumluları yargı önüne çıkarılmalı.”

VAKİT

"EN BÜYÜK İŞKENCE KUR'AN'A SAYGISIZLIKTI"-TIKLAYINIZ 

TÜRKİYE'Yİ UTANDIRACAK SÖZLER-TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.