Dindarlığı Alevilikle dengelemek

Dindarlığı Alevilikle dengelemek

Erzincan iddianamesinde bir astsubay’ın Saldıray Berk ile ilgili tuttuğu not,savcıların kanaatiymiş gibi takdim edildi. Baykal grup toplantısında her zamanki gibi konuyu çarpıtarak Alevileri sevmenin savcılar tarafından suç olarak mütalaa edildiğini söyledi.
Halbuki Baykal okuma yazma bilen bir lider.
İddianamede geçen ifadenin savcılara ait olmadığını görmesi lazımdı. Demek ki CHP lideri iddianameyi okumak yerine danışmanlarından birinin önüne koyduğu yorumu kamuoyuna sunmayı tercih etmiş.
Berk’in hangi meşrepten olduğu o kadar önemli değil. Demokratik bir ülke olacaksak insanların mezheplerine, meşreplerine bakarak bir yerlere layık görmek yanlıştır. Herkes kalitesinin elverdiği her yere gelebilir, gelebilmelidir.
Baykal’ın savcıları hedef alarak Alevilere vurgu yapması sebepsiz değil. Onur Öymen’in Dersim itirafından sonra(gaf değil,Bir .çok CHP linin samimi düşüncesi) iddianame çarpıtılarak Alevilerle bozulan ilişkiler tamir edilmek isteniyor. Baykal’ın çabası bunun için. Bir diğer amacı da, gittikçe yalnızlaşan Ergenekon sanıklarına alevi kesimden destek sağlamak.Bazı Alevi önderlerine suikast planlarının ele geçmesi ile Alevileri tabii müttefik gibi gören kesimlerin oyunu bozulmuştu. Şimdi yalan yanlış beyanlar, çarpıtılmış bilgilerle Alevilerle ittifak yapmak için yeni bir hamle yapılıyor.
Darbeciler her zaman düzenlerini sürdürebilmek için ittifaklara ihtiyaç duymuşlardır. Mesela Sivas katliamının tamamen Alevileri provoke ederek, hazırlık sürecindeki 28 Şubat’ın arkasına almak için yapıldığını düşünüyorum.Aleviler hep muhalif bir duruş ortaya koymuşlar genellikle askere, devlete mesafeli olmuşlardır. Sivas provokasyonu ile Alevilere bizimle olmazsanız İslamcılar sizi yakarlar mesajı verilmiş,sistemin yanına çekilmişlerdir.28 Şubat’ın alevi sevgisi Aleviliğe sempatisinden çok istismar etmek içindir.Darbelerin dostlara değil, kullanılacak insanlara ihtiyacı vardır. Bunu Alevilerin de acı hatıralarla anlamış olduklarını düşünüyorum.
Türkiye dönem, dönem trajik hadiseler yaşadı.Planlı kışkırtmalarla bir çok insanın canı yandı.İnsanlar ideolojik görüşlerinden, meşreplerinden, partilerinden dolayı boğaz boğaza getirildi. Herkesin yaşananlardan dersler çıkarması, aynı tuzağa bir daha düşmemesi gerekiyor.Şu veya bu gurubu darbelerin askeri yapmak isteyenlerin oyunu bozulmalıdır.Bir gün sağ, bir gün sol, göstererek saltanatlarını tahkim etmeye çalışanlar artık kirli işlerini yaptıracak kimseyi bulamamalıdırlar.
Belli çevrelerde Alevilik, dindarlığı dengeleyecek, onun karşıtı bir araç gibi görülüyor. Tahtırevalinin bir tarafında dindarlık varsa öteki tarafına Alevilik yerleştiriliyor.Dindarlık yükselince Alevilik tarafına, solculuk yükselince dindarlık, milliyetçilik tarafına ağırlık verilerek bu vesayet düzeni sürdürülüyor.Böylece düzene en büyük katkı yine ona karşı olanlardan geliyor.
Cumhuriyet mitinglerinde tahtırevalinin alevi tarafına baskı yapılarak aleviler miting meydanlarına çekildiler.
ETÖ davası başladığında aynı oyun bir defa daha denendi. Ele geçen belgelerde alevi önderlerinin de hedefte olduğu görülünce aleviler tahtırevaliden indiler. Ancak,Erzincan iddianamesi ve Baykal’ın çarpıtmaları bazılarının hala Alevilerden ümit kesmediğini, onları indikleri dolmuşa yeniden bindirmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi