Fadime Şahin, Müslüm Gündüz, 28 Şubat

Fadime Şahin, Müslüm Gündüz, 28 Şubat

Sabah gazetesi 28 Şubat’ın önemli figürlerinden Fadime Şahin’i bulmuş, ama konuşamamış. Resimlerden Fadime Şahin’in estetik yaptırmadığı, tipini değiştirmediği görülüyor. Birkaç. Ay önce gazeteler Şahin’in estetik ameliyat olduğunu, görüntüsünü değiştirdiğini, hatta Türkiye’yi terk ettiğini yazmışlardı.

Fadime Şahin Türkiye’de değil diyen gazetelere bir mim koymak lazım. Çünkü bu sadece yanlış istihbarat anlamına gelmiyor, Fadime Şahin’i arayanların hevesini kırma gerçeklerin ortaya çıkmasını engelleme anlamına da geliyor. Fadime Şahin Türkiye’de değil dediğinizde onu arayanları da engellemiş oluyorsunuz.

28 Şubat değerlendirilirken Fadime Şahin ile Ali Kalkancıyı es geçmek mümkün değil. Tabi aynı durum Müslim Gündüz içinde geçerli. Ancak nedense bizde bir takıntı var, insanların hata yapabileceğini, nefislerine uyabileceğini kabul etmiyoruz. Fadime-Müslim olayı öncelikle bu yönüyle değerlendirilmelidir. Müslim Gündüz’ü tuzağa düşürmek için tezgâh var mıdır, yok mudur bunu en azından bugün için bilmek mümkün değil. Bir gün Fadime Şahin konuşursa bunu anlayacağız. Ama gerçek olan bir husus var, o da hem Fadime Şahin’in hem de Müslüm Gündüz’ün nefislerine yenildiği, şehvetlerine mağlup olduğudur. Tuzak kurulmuş olması bu gerçeği değiştirmez. Kurulan tuzağa düşmek kimseyi masumlaştırmaz. İmanın kalitesi böyle tuzaklarla karşılaşınca belli olur. Tuzak kuruldu teorisinin arkasında biraz da Müslim Gündüz’ü aklama düşüncesi var. Yani aslında iyi adamdı da oyuna geldi. İyi adam, kâmil adam, ahlakı hamide sahibi adam böyle bir tuzağa düşmez. Kadınlarla arasına mesafe koyar. İslam’ın çizdiği hudutların dışına çıkmaz. Bu olayda Fadime Şahin ne kadar sorumlu ve kusurluysa ondan daha fazla kusurlu ve kabahatli olan Müslim Gündüz’dür. Çünkü –İslam davası gütme- iddiası olan Fadime değil Müslim Gündüz’dür. Siyah elbiseler içinde terk-i dünya ettiğini ilan eden Müslim Gündüz’dür.

Bu tip olaylar değerlendirilirken artık daha objektif, daha tarafsız analizler yapılmalıdır. Bizden görünene toz kondurmamak, bizi dejenere etmenin yolunu açmaktır. Yanlışa mazeret aramak onu meşrulaştırmaktır. Kimse Müslim Gündüz’ün yaptığına mazeret aramasın. Yapılanlar ve bunun dindarlara getirdiği maliyet ortada. Birinin uçkur keyfi için ben çile çekmek,aşağılanmak zorunda değilim. Kıyafeti, sakalı yüzünden de kimseyi savunmaya mecbur olduğumuzu düşünmüyorum. Bu olaylar patlamadan çok önce İrfan Sönmezin bizi, o zaman ki BBP yönetimini, Müslim Gündüz’ün zaaflarına karşı uyardığını dün gibi hatırlıyorum. Yani komplodan önce şehvetlerine mağlup olmuş bir adamın hikâyesi var ortada. Nitekim Gündüz benzer bir olaydan daha Elazığ’da yargılanmıştır.

Kalkancı, Gündüz gibiler 28 Şubat’ın değirmenine su taşıdılar. Bunu şuurlu yaptılarsa vay hallerine, nefislerine uyarak yaptılarsa Allah ıslah etsin demekten başka yapacak bir şey yok. Ama Fadime’nin mevcut görüntüsü, dışarıda başını örtmeye devam etmesi bu komplo iddialarını çürütüyor. Kısacası, Nefislerine uyan iki kişi, kendilerinin bile tahmin edemedikleri olaylara sebep olmuşlar, Müslümanların başını eğmişlerdir. Bu, bugünkü bilgilerimizin söylediğidir, şüphesiz yarın başka bilgiler çıkarsa farklı değerlendirmeler yapılabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi