HAMAS'ın alkol yasağı tehlike mi?

HAMAS'ın alkol yasağı tehlike mi?

Gideon Levy İsrail'in Haaretz gazetesinin yazarı. İsrail'in Filistinlilere karşı şiddet uygulamasına karış çıkan ender isimlerden biri. Levy gerek Gazze katliamı sırasında gerekse Mavi Marmara baskını sırasında gazetesi Haaretz'te yazdığı yazılarla İsrail Hükümeti'ne karşı sert eleştiriler yöneltti, “İsrailli olmaktan utanıyorum” dedi.

Ülkesine yönelik eleştirilerine rağmen kendisini 'Vatansever' olarak tanımlıyor ve “İsrail, menfaati gereği şiddet politikasından vazgeçmeli” diyor. Geçtiğimiz hafta kendisiyle Londra'da gerçekleştirdiğimiz röportajda Levy İsrail'in şiddet politikaları dışında “HAMAS'la İsrail'i karşılaştırmam bile” şeklinde ilginç ifadeler de kullandı.

Levy'nin bu sözlerini “İsrail'in şiddet politikaları karşısında HAMAS masum kalır” şeklinde algılamakla birlikte yine de bu sözleriyle ne demek istediğini sordum.Ancak sonradan söyledikleriyle ilk algımın yanlış olduğunu gördüm. Zira ona göre, HAMAS Gazze Şeridi'nde alkol yasağı getirerek halkına zulüm ediyormuş. Levy, İsrail'in şiddet politikasını eleştirmekle birlikte, bu argümanıyla HAMAS'ı İsrail'den daha tehlikeli görüyor. “İsrail'de ifade özgürlüğü var. Ben istediğim gibi konuşabiliyorum ama Gazze'de böyle birşey yok” diyor. Levy'nin bir diğer argümanı ise şu: “HAMAS İsrail'i yok etmek istiyor ama İsrail'in böyle bir amacı yok”

Levy'nin HAMAS'a yönelik eleştirileri, liberallerin HAMAS'a yönelik eleştirilerinin bir yansıması... Zira liberaller dinsel bir retorik kullandığı için HAMAS'a mesafeli duruyor. “ Filistinliler için dinsel bir örgütten ziyade seküler bir örgüt tercih ederim” sözleri de Levy'nin görüşünü ortaya koyuyor.

İsrail'in Yahudilere düşünce ve ifade özgürlüğü tanıması Levy için İsrail'i 'demokratik bir ülke' olarak tanımlamak için yeterli gözüküyor. Gazze ve Batı Şeria'da katliam yapması, Filistinlilerin evlerini yıkması, Siyonizm'e karşı çıkan Filistinlileri hapse atması bile İsrail'in HAMAS'tan üstün olması için yeterli Levy için. Bu şekilde Levy'nin “İsrail'de düşünce özgürlüğü var” sözleri temelsiz havada kalmış sözlerden başka birşey değil.

Zira ne kendisi ne de başka birisinin düşüncelerini açıklaması İsrail'e zarar vermiyor, çünkü İsrail mevcut ırkçı ideolojisini her türlü eleştiriye karşı kapalı tutuyor. İsrail parlamentosunun Filistinli üyesi Haneen Zoabi'nin “İsrail demokrasisi ırkçı zincirlerle bağlı. Ne yaparsanız yapın bu zincirleri kıramazsınız” sözleri bu durumu en iyi şekilde özetliyor.

Dolayısıyla Levy'nin ülkesine yönelik eleştirilerine bir yaptırım olmaması İsrail'i demokratik bir ülke kılmıyor. İşgal altında bulunan Filistinliler bile, ki daha homojen olmaları beklenirken, farklı görüş ve partilere ayrılmış durumda. Oysa İsrail'de sağ ve sol partiler, hatta solun da solunda yer alan Meretz gibi partiler bile Siyonizm ideolojisi konusunda hemfikir.

Levy'nin sadece geçen yıl yarısı çocuk ve kadın 1500 Filistinli'yi katleden İsrail'i HAMAS'ın Gazze'de alkol yasağı getirmesi nedeniyle aklaması da naiflikten ya da propagandadan öteye gitmiyor. Zira, Levy İslam'da içilmesi yasak olan alkole yasak getirdiği için 'dinci HAMAS'ı 'tehlikeli' görürken, tıpkı İslam'da olduğu gibi Yahudilik'te de yasak olduğu için domuz etini yasaklayan 'dinci İsrail'i demokratik görüyor. Sadece bu değil İsrail'in dini gerekçelerle yasakladığı...Mesela birçok bölgede kadınlar otobüslerin arka bölümüne oturmak zorunda İsrail'de. Bu da dini gerekçelere dayandırılıyor.

Gideon Levy “HAMAS, İsrail'i yok etmek istiyor ama İsrail böyle birşey demedi” sözlerini de ya İsrail'in ırkçı ideolojisinden etkilenmiş olduğu ya da ülkesini dışarıya karşı savunmak için söylemiş olabilir. Çünkü HAMAS her ne kadar İsrail devletinin 1948 öncesi topraklar dahil tüm Filistin'den temizleme düşüncesi taşısa da, Filistinli Yahudilerin Filistinlilerle birlikte yaşayabileceğini söylüyor. Üstelik HAMAS bu düşüncesini uluslararası hukukun kendisine verdiği hakka uyarak yapmak istiyor. Oysa ister bunu açıkça dile getirsin ister getirmesin İsrail'in pratikteki uygulamaları Filistin'i ve Filistinlileri tamamen yok etmek istediğini gösteriyor. Gazze'ye fosfor bombası atılması da, Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın “Gazze'ye atom bombası atalım” ya da Haham Ovaida Yosef'in “Filistinliler vebaya yakalanıp yok olsunlar” sözleri de İsrail'in hem teoride hem de pratikte Filistinlileri yok etmeye çalıştığını ortaya koyuyor.

Levy'nin HAMAS'a bakışını Batılı liberaller de paylaşıyor. Zira, liberaller demokratik bir düzen istese de dinsel bir retorik ve düşünce yapısına sahip olduğu için HAMAS'a da, Mısır'daki Müslüman Kardeşler'e de uzak duruyor. Onlar, baskıcı olsa da laik bir düşünce yapısına sahip oldukları için Hüsnü Mübarek ile Mahmud Abbas'ı tercih ediyorlar. Levy'nin HAMAS'a yönelik eleştirileri de bu düşünceden besleniyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi