Misak Dergisi'nin 235. Sayısı Çıktı!
Misak Dergisi Yayın Heyeti
235. Sayı Çıktı!
HAFIZA sahibi olan insanoğlu; zaman içerisinde meydana gelen hadiselerin sebeblerini tesbit ve neticelerini tahlil edebilme kaabiliyetine haiz olan mükerrem bir varlıktır. Mazi, hal ve istikbal unsurlarını dikkate almadan, ne bugünü değerlendirmek, ne de yarını planlamak kolay değildir. Çünkü ‘bugün’ dediğimiz zaman dilimi, dünün bir devamı, yarın ise içinde yaşadığımız günün varisidir. Son yıllarda bazı müslüman yazarlar; geçmişi (geleneği) mahkûm etme adına örf, adet ve teamül gibi meşrû delilleri reddederken, bazıları da maslahat-ı mürsele ve zamana (çağa) ayak uydurma adına gayr-i meşru tekliflerde bulunmaktadırlar. İslâm’ın temel hedeflerine uygun olmayan tekliflerin, maslahat-ı mürsele veya çağa ayak uydurma adına gündeme getirilmesi doğru değildir. Geleneği mahkûm etme, değişim ve yenilik adına, şahsi kanaatlerini pazarlayan müslüman yazarların; hem kendi nefislerine, hem de diğer din kardeşlerine vermektedirler. Meselâ: ‘Yöneticileri gayr-i müslim olan, fakat adaletle hükmeden bir devlet, meşrû bir devlettir’ diyen yazarın, abesle iştigal ettiğini söylemek mümkündür. Değişim ihtirasına kapılan bazı İslâmcı yazarların (!); ilahi tekliflerin değerini bilmedikleri gibi, muhkem nasslarla ilgili olan ‘illet’ ve ‘hikmet’ gibi kavramların keyfiyetini idrak edemediklerini de söylemek mümkündür. Bu yazarlar, son yıllarda modern tufeylilerin tuzaklarına düşmeye başlamışlardır.
İnsanların akıllarını kullanmalarına ve şeytanın güzel gösterdiği şeylerden sakınmalarına yardımcı olan peygamberlerin, kavimlerine hikmeti öğrettikleri, muhkem nassla sabittir. Hikmet ile İslâmi geleneği (örf, adet, teamül vs.) birbirinden ay›rmak kolay değildir. Modernizmin etkisinde kalan, hikmeti ve maslahatı dikkate almayan İslamcı yazarlara (!) Hanbelî fukahasından İbn Kayyım El Cevziyye’nin şu tesbitini hatırlatmakta fayda vardır: “İslâm’ın hükümlerinin tamamı hikmete mebnidir. İnsanların dünya ve âhiret maslahatlarının temin edilmesi zaruridir. İslâm’ın tamamı adalettir, hikmettir, rahmettir ve maslahattır. Adaletten zulme, maslahattan mefsedete ve hikmetten abese (saçmalığa) çıkan hiç bir hüküm İslâmi değildir.(1) Bilindiği gibi örf ve adet; akl-ı selimin delâletiyle insanların vicdanlarına yerleşen, herkes tarafından benimsenen ve güzel görülen fiilleri ve sözleri ifade için kullanılan bir terkiptir.(2) Bazı usûl alimleri örf ve âdet terimlerini, çoğu zaman birbirinin müradifi olarak kullanmışlardır.. Aydınlanma felsefesine inanan lâik aydınların, “Medeni Hukuk” şeklinde ifade ettikleri kanun metinlerinde de örf ve âdet terimlerine yer verilmiştir. Onlara göre örf ve âdet, “Toplum hayatında yerleşmiş bulunan ve uzun süreden beri uygulanması sebebiyle hukuk bakımından bağlayıcı sayılan ve yazılı olmayan hukuk kurallarıdır.”(3) Örf kelimesi, Kur’an-ı Kerim’de üç harfli köküyle iki Ayet-i Kerime’de yer almıştır: “Örf ile emret...” (El A ‘râf, Sûresi: 199) ayetinde bu kelime İslâm’a uygun olan ve selim akıl sahiplerinin güzel bulduğu şey anlamındadır. Kur’an ve sünnette örf teriminin, genellikle ism-i mef’ûl sigasıyla, yani “ma’rûf” şeklinde yer aldığı malûmdur. Ma’rûf; şer’an ve aklen müstahsen olan şey, iyilik ve ihsan anlamını ifade eden bir terimdir. İnsanlara iyilikleri (ma’rufu) emretmek ve onları kötülüklerden (münkerden) alıkoymak, dinin ve hilafetin aslıdır. Ma’rûf kelimesinin zıddı, münker’dir. Münker; Şer’an ve aklen müstahsen olmayan, bilinmeyen ve güzel görülmeyen işleri ifade ettiği gibi, her türlü kötülügü ifade için kullanılan vücûh bir kavramdır .
Ehl-i sünnet olan âlimler; İslâm fıkhı’nın dünyaya ve ahirete müteveccih olan bütün hükümlerinin, dört kaynaktan elde edileceği konusunda ittifak etmiştir. Bunlar
sırasıyla Kitap, Sünnet, İcma-i Ümmet ve Kıyas-ı Fukaha’dır. Bunlara dört delil anlamında “Edille-i Erbaa” veya şer’i deliller anlamında “Edille-i Şer’iyye” denildiği gibi; “Aslî Deliller” de denir. Bunların dışında bazı deliller daha vardır ki, asli delillerde hükmü bulunmayan meselelerin, istinbat yoluyla çözülmesine vesile olurlar. Bunlara fer’î deliller veya “İkinci Derecede Kaynaklar” adı verilmiştir. Fer’i delilleri, İstihsan, Örf ve Âdet, Şer’û men kablenâ (daha önceki şeriatler), Seddû Zerai, Masâlih-i Mürsele, Sahabe Kavli ve İstishab şeklinde ifade etmek mümkündür. Dolayısıyla örf ve âdet, İslâm Fıkhı’nın fer’i delillerinden birisidir. Bazı usûl âlimleri, Rasûl-i Ekrem’in (sav) “Müslümanların güzel gördüğü şey Allah katında da güzeldir.“(4) mealindeki tesbitini, İcma-i Ümmet’in meşruiyeti için delil olarak zikrederken, bazıları da bu hadisin, Örf ve Âdet’e delil olduğunu ifade etmişlerdir. Birincisinde (icma-i Ümmet) ‘İslâm âlimlerinin’, ikincisinde (örf ve adette) ise ‘bütün toplumun ittifakı’ sözkonusudur. Osmanlı ûleması tarafından hazırlanan “Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye” isimli eserde “Örfen maruf olan şey şart kılınmış gibidir” (Madde: 43) ve “Örf ile tayin, nass ile tayin gibidir” (Madde: 45) hükümlerinin yer aldığı malûmdur. Örfün, şer’î bir delil olarak kabul edilebilmesi için sahih olması ve bir hikmete dayanması gerekir.
Allah’a (cc) Emanet olunuz.
MİSAK YAYIN HEYETİ
______________________________
(1) İbnû’1-Kayyım El Cevziyye- İ’lâmû’l Muvakkı’în- Beyrut: 1991C: 3 Sf: 11
(2) İmam-ı Gazâlî-El Mustasfâ min İlmi’l Usûl- Beyrut: 1937 C: 1 Sf: 310 vd.
(3) Zahit İmre- Medenî Hukuka Giriş-İstanbul: 1976, Sf: 166
(4) İmam Ahmed b. Hanbel- El Müsned-İst: 1401 C: 1 Sf: 379
AYIN KONUSU
04 Siyasi Paradigmanın
İflâsı, İnternet Tuzakları
ve Zulüm
HABER-YORUM
07 Devlet Partisi Olan
CHP’de Değişim
Rüzgarları Esiyor mu?
HABER-YORUM
08 Yoldaş Medya
Aydınlarının CHP Aşkı
HABER-YORUM
09 Mali Kural Tartışmaları,
Bütçe Disiplini ve
Büyüme Problemi
HABER-YORUM
10 Doç.Dr. Osman Can’ın tesbiti:
“Türkiye’de Yargının
Hükümranlığı Vardır
İKTİBAS • Prof. Dr. Y. Vehbi YAVUZ
11 Zinanın Özendirilmesi
Tehlikesi
MAKALE • Mustafa TUNA
13 Mescid-i Aksa, Küdüs-ü
Şerif ve Mübarek Belde
MAKALE • Halil ATALAY
15 Mali İbadetlerin Hikmeti
ve İnfak Ahlâkı
İNCELEME • Mustafa ÇELİK
18 İslâm’da Aklın Değeri ve
Görevi
AKAİD • Fikret KAYA
25 İnsanın Yaratılışı,
Darwinizm Teorisi ve Hz.
Adem Üzerine Notlar
TEFSİR • N. Mehmet SOLMAZ
30 Tahrif Edilen Kitab-ı Mukaddes’in Tasnifi: ‘Eski Ahid Yeni Ahid’
FIKIH • Yusuf KERİMOĞLU
34 Kur’an-ı Kerim’i Doğru
Anlamanın Şartları:
Mantûk ve Mefhûm
HADİS • Mehmet TAŞKIN
36 Akıllı ile Ahmak
Arasındaki Fark
SOHBET • Muhammed İMAMOĞLU
40 İslâm’da Sünnet’in Yeri
ve Önemi
KİTAP • Nizameddin DEMİR
45 Ebû’l A’lâ El Mevdûdi’nin Eseri:
‘İslâ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.