Bütün Kürtler solcu mu?

Bütün Kürtler solcu mu?
İnsanın inandığı değerler, fikirler, öyle herkesle tango yaparsa, erdem eşiğine takılıp yere kapaklanır, tekâmüle değil zevale döner, PKK ile dans eden Kürt kardeşlerime ithafen, söyledim bu sözü. 

Ben güneydoğuda kaldım, on yedi yaşımda gurbete çıkmış ailemden ayrılmıştım, oranın insanından gördüğüm yakınlığı kimseden görmedim, bana gurbeti hissettirmemek için ellerinden geleni yaptılar. Yaşlı teyzeler ben içeri girince makat dedikleri kanepeye beni oturtup kendileri aşağı otururlardı. Ellerinden Kuran-ı Kerim hiç düşmezdi. Hasılı batıdaki gibi ahlaki suç ve adi suç orada yok denilecek kadar azdır. Evet ülkemin bazı yerlerinde olduğu gibi orada da ekonomik sorunlar var ama oranın insanı dürüst dinine bağlı… Bunu bilen birileri onları maşa yapmakta. PKK’ya teröristler dediğimde benimle tartışan, tartıştığında terörist yamyamlara, “dağdakiler, şehitler” diyen ve bana fısıltı gazetesi ile yayılmış efsanevi bir yığın safsata anlatanları da vardı tabii… 

Mahallenin Kuran Kursu kapalı idi camiye gittim, hemen bitişiğindeki Kuran Kursuna girdim masalar sıralar bomboş. “ Neden?” Dedim. “Hoca yok” dediler. “Ben size öğretirim” dedim. O kadar çok gelen oldu ki, saatlerce ders yapıyordum. Ama çok sürmedi bir arkadaş hatta söyleyeceğim, yok söyleyemeyeceğim, önemli birinin eşi, geldi, meğer PKK lı imiş… “Buraya bomba koyarız her bir parçan memleketine kadar uçar, sen daha çocuksun aklın ermez senin dediler.” Bayandım dershanedeki arkadaşlarımla istişare yaptım. Onlarda “ Rukiye sen bizimde başımızı belaya sokacaksın, Kapat Kuran Kursunu, “dediler. Ölürsem Kuran için ölürüm, dedim direndim. Ama bayandım, ya ölemezsem? Kuran Kursunu kapatayım, evime gelin, dedim ama korktular kimse gelmedi. Haklılar oranın halkı çok korkutuluyor, PKK haraç istiyor asker kılığına giriyor, asker kızıyor ev basıyor, ajan kaynıyor, kim ne, hangi vasıfta belli değil. Arkadaşımızı öldürdüler öğretmendi, evinden aldılar yüzüne naylon eritip yakmışlar ne işkenceler etmişler, sonradan eşi delirdi dediler.

Ama gecenin bir yarısında biz hastalanınca, doktora gitmek istediğimizde, timden, askerden, polisten yardım almadan sokağa gece çıkamazken, görevli arkadaşların bizzat müşahede ettiği üzere Amerikan İsrail, hatta Fransız turist! Jiplerinin oralarda sabahlara kadar cirit attığını öğrenince fısıltı gazetesinin kimler tarafından basıldığını tahmin etmek hiçte zor değildi. Petrol kuyuları ilk gittiğimiz de daha çoktu, sonra kuyular çalıştırılmıyordu. Tabii 94 lerden bahsediyorum terörün zirve yaptığı yıllar.

Sevgili Kürt kardeşlerim ezildik hakkımız çiğnendi diyorsunuz, haklısınız ama dersim katliamını kim yaptı? Aynı günlerde yurdun her yerinde idam sehpaları kurulmuş her sokakta bir Müslüman hoca, bir alim, bir sarıklı sallandırılıyordu. İskilipliyi söylemiyorum bile… Top yekün Müslümanlar zulüm gördü, bakın lütfen Mavi Marmara olayında Müslümanlar uyanacak, birlik olacak diye, en sinsi kartlarını oynamaya başladılar. O kadar açık ki…

Sen Kürt kardeşim nasıl Mehmetciğe düşman olursun? O masum kardeşine düşman olacağına gördüğün zulmü başı kipalı paşalara sor? Sen Türk olan Kürt kardeşine hesap sorana kadar onların masum yavrularını kandırıp dağa çıkaran arkasındaki mihraklara sor. Siz ele ele verirseniz onların foyaları açığa çıkacak diye panikliyorlar. Siz Resullahın ümmetisiniz, Arap olan peygamberimiz, yasaklamış ‘ırk’ kavgasını. Mümin Allah’ın nuru ile bakar lütfen basiretli olun, lütfen omuz omuza verin, bu sinsi düşmana fırsat vermeyin. Safları sık tutun, bizim dinimiz günde beş vakit omuz omuza verin diyor.

Bu kadar dindar, bu kadar benden olan kardeşimin kafasına, SOL PKK öyle zehrini empoze etmiş ki, Kürt halkının kahramanı gibi anlatılır olmuştu. Şimdi aradan onca zaman geçti bakıyorum orada kırsaldaki söylemler, artık entelektüellerinde ağzında. Hani bir söz vardır, insanlara bir fikri tekrar tekrar söyle, kabul etmezler, önce reddederler, sonra tartışırlar, sonrada kabul ederler. Oranın insanına yıllardır ‘özgürlük’ diye zehirli şurup içiriliyor.

Bu nasıl bir hal, karşındaki kafir olsa vur vuruş, öl öldür, şehit ol, lakin, karşına kardeşini, akrabanı, canından parçayı, dikiyorlar, kendileri arkasına saklanıyorlar, yine hileli zar atıyorlar, çünkü onlardaki yüreğin çapı Mavi Marmarada bir kez daha belli oldu. Ben bir buçuk yıl kaldım Güneydoğu’da ama yıllardır her yerde can dostlarım var, yol kardeşim, din kardeşim biyolojik kardeşimden üstün olan Müslüman Kürt kardeşlerim, var.
Bakınız bir an önce, ivedilikle Güneydoğunun sorunlarını siyasi arenada temsil edecek sağ tandanslı bir parti kurulmalı. Halkın istek arzu ve hatta isyanları bu inançlı, dindar parti tarafından dilendirilmeli. Zira: böyle bir parti kardeşlik bilincini de aşılayacak ve hatta taşkınlık yapanlara tampon olacaktır. Oranın insanı temiz, dindar, mert. Masonların, İsrail’in Amerikalıların, ağzının suyunu akıttığı, şamanların fısıltı gazetesi dağıttığı ne bölgemizden, ne oradaki kardeşlerimizin bir tanesinden, ne de toprağın zerresinden geçemeyiz.

Yakın tarihte Şeyh Said’in torunu Abdülmelik FIRAT’IN kurduğu HAK-PAR var, ama gerekli halk desteği birileri tarafında hep kesilmiş. Kapatılmış ve sayın Fırat hastalanmış vefat etmiş. Şimdide aynı şey olmasın deniliyorsa oraya özel ŞEŞ TV açan eller bunu yapmalı.

PKK’ya gelince asla ve kata muhatap alınmamalı, bu çok yanlış, PKK muhatap alınırsa birincisi bu hükümetin aczi için içerde polemik konusu olur. İkincisi teröre, legal kimlik biçmek olur. Bilakis destek kolları kesilmeli, en önemlisi halk desteği… Bu da İSLAMİ Kürt Partisi kurdurulmakla olur. Sağ parti zaten kardeşlik bilincinde olan insanlardan müteşekkil olur, hem PKK taşeronu ve destekçilerine olan halk desteğini o yola kanalize eder.. PKK’ ya prim verenlere, onların yediği her canı, kendi kıtallari olarak düşünüp hak katında mesul olacağını, söyler. Üstad Bediüzzaman gibi “Türklerle asla kendinizi ayrı görmeyin” der, ama yerine göre halkının istekleri için meşru dairede mücadelesini verir. “ Müslüman kardeşleriniz ölüyor, siz ölüyorsunuz, meselenin Kürtlük Türklük olmadığını görün”, Der.

Ve bu sağ Kürt Partisi, güneydoğuda hakim olan iki partiden biri olan AKP’ ye muhalif gibi düşünülmemeli bilakis BDP ye nazire olarak görülmeli.

Gelelim terörist oluşuma… Herkese anladığı dilden konuşmalı onlar kandan mı anlıyor, ölümden mi anlıyor o zaman İmralı’daki caniyi sallandırın. Alın size ölüm... Deyin. Onun sözlerini kamuya duyuran basını hain ilan edin. Savaşana adam öldürene merhamet, mazlumun hakkından tavizdir. Dem masaya vurma demidir.
Masum Mehmetcikle masum Kürt çocuklarını çatıştıran başı kipalılar, eli kanlı siyonistler korktunuz değil mi? Mavi Marmara’ da nasılda bir gecede kıyama kalktık, siz hainliğe devam edin Adetullahtır Sünnetullahtır, Fırat Dicle sizi boğacak, Güneydoğu size çukur olacak.

Yazımın başındaki sözümü PKK’yı destekleyen kardeşlerime tekrar hatırlatarak hitama erdirmek isterim. İnsanın, inandığı değerler, fikirler, öyle herkesle tango yaparsa, erdem eşiğine takılıp yere kapaklanır, tekamüle değil zevale döner.

YİNE CANIM YANDI HOCAM YİNE CANIM YANDI, BUGÜN YİNE ANLAR AĞLADI, ELİMDE KAŞIĞIM KALA KALDI, YİYEMEDİM YİNE YEMEK, GAH FİLİSTİNLİ KIZIN ŞİİRİNE, GAH GÜNEYDOĞULU HEMŞEHRİME, GAH BENİM AL BAYRAĞA SARILI yiğit ŞEHİDİME…

YANDI HOCAM YANDI CANIM, DİLİM LAL OLDU, DERDİMİ KİMSEYE ANLATAMADIM, SİZ ÖMER’İ BİLİR MİSİNİZ? HANİ HZ ÖMERİ? MERHAMETTEN, AĞLAMAKTAN YÜZÜNDE İZ OLUŞAN ÖMERİ? AMA CENK MEYDANLARINDA ASLAN OLAN ÖMERİ

VALLAHİ ASLAN OLURUM KILIÇ OLURUM

BU EZANLAR İÇİN BENDE GÖZÜMÜ KIRPMADAN ŞEHİT OLURUM...  

Rukiye Yıldız Erdoğmuş

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.