Atatürk'ün Selanik'teki evine bomba atıldı!

Atatürk'ün Selanik'teki evine bomba atıldı!
Yıllardır pastayı aralarında pay edip yiyenler, “senin payın benim payım” diye birbirine girince, kavga esnasında söyledikleri sözlerden, pastanın asıl sahipleri (az da olsa) gerçekleri duyuyor.

Bugünlerde okuduğum bir kitapta geçen isimlerin, gündemde olduğunu görünce okuduğum yerleri okuyucu ile paylaşayım dedim. Kritiğini yapmak okuyucuya ait, ama şu kadarını kendi şahsi kanaatim olarak bildireyim, kör dövüşünü hatırlayarak okumak gerekir. 

Kitabı herkes biliyor, ismini vermeye gerek duymuyorum, mason dayanışması başlıklı bölümden bir önceki bölümde Soner Yalçın, Yirmibeşoğlunun ismi geçen yeri söyle kaleme almış: 

“25 temmuz 1955.

Yunanistan, Birleşmiş Milletler'den Kıbrıs konusunu gündeme almasını isteyerek adadaki sorunu uluslararası platforma taşıdı.

29 ağustosta Kıbrıs sorununu görüşmek üzere Londra Konferansı düzenlendi. Türkiye'yi, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Millî Savunma Bakanı Ethem Menderes ve 3 geperal ile diplomatlardan oluşan bir heyet temsil ediyordu. Anlaşma sağlanamadı. Bir hafta sonra: 5 eylül 1955'te Atatürk'ün Selanik'teki evine bomba atıldı! Bomba olayı. DP Milletvekili Mithat Perin'in Ekspres gazetesinde özel bir baskıyla manşet yapılarak kamuoyuna duyuruldu: "Atamızın evine bomba !" Ardından infial geldi!

Bomba Atatürk'ün evine değil de, İstanbul'un 500 yıllık çok kültürlü yapısına atılmıştı sanki. Yeni oluşmaya başlayan varoşlardan akın akın şehre inen Türkler: binlerce yıldır birlikte yaşadıkları Rum. Ermeni, Yahudi vatandaşlara ait ev ve işyerlerini birkaç saat içinde yakıp yıktılar, yağma ettiler Yunanistan'da yürütülen soruşturma ve mahkeme kararı gerçeği ortaya çıkardı:

Selanik Konsolosluğu'nda görevli Hasan Uçar ile Batı Trakya Türklerinden üniversite öğrencisi Oktay Engin bombalamıştı Atatürk'ün evini! Peki, İstanbul'un 52 farklı yerinde aynı anda başlayan olayları kim tertiplemişti? Azınlıklara ait ev ve işyerlerinin listesini günler önce kim hazırlamıştı ?

TÜRK Silahlı Kuvvetleri’nde “orgeneral” rütbesine kadar yükselip Milli Güvenlik genel sekreterliğine kadar gelen o günün genç subayı Sabri YİRMİBEŞOĞLU, Özel Harp Birimi’nde Seferberlik Tetkik Kurulu’nda görevliydi. Yıllar sonra emekli olduğunda, 6-7 Eylül Olayları’nın perde arkasını gazeteci Fatih Güllaptoğluna açıkladı:

Sonra 6-7 Eylül olaylarını ele alırsak,

Pardon Paşam, 6-7 Eylül olayları mı?

Tabiii… 6-7 Eylül olayları Özel Harp işidir ve muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı. Sorarım size bu muhteşem bir örgütlenme değil miydi?

E, evet Paşam! 

6 -7 Eylül tertipcileri bir bir açığa çıkmıştı zamanla...” ( Soner Yalçın)

Evet, kitap devam edip gidiyor. Ne tevafuk! tamda bu isimler, merhum Turgut Özal ve Kıbrıs’ta camii yakmakla yine gündemde, yorum için mikrofon millette…

“ Bunlar herkesin bildiği konular” diyenleri duyabiliyorum, bu bilgileri yakın tarihi anlatan pek çok yerde bulabiliriz, acaba neden bu kaynaktan aktardım?

Rukiye Yıldız Erdoğmuş/habervaktim.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.