FLAŞ: CHP'yi başörtüsü korkusu sardı!

İNCE: ''AKP'NİN DERDİ İLKÖĞRETİMDE TÜRBAN''
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, ''AKP'nin derdi üniversitedeki kızların türban takması değil. AKP'nin derdi; ilköğretimde, ortaöğretimde ve kamuda da türban taktırmak'' dedi.

İnce, TBMM Danışma Kurulu toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

''ÖSYM konusunda 2009'da Hükümeti uyarmıştık'' diyen İnce, iktidarın ÖSYM'nin parasına el koyduğunu, personel sorununu çözmediğini, iş yükünü artırdığını öne sürdü.

İnce, 279 bin öğretmenin mağdur olduğunu, 30 bin öğretmenin atanamadığını belirterek, konuyu Meclis gündemine getirmek için Danışma Kurulu'nun toplanmasını istediklerini söyledi. İnce, AK Parti kabul etmediği için konuyu TBMM Genel Kuruluna grup önerisi olarak getireceklerini belirtti.

Geçmişteki buğday fiyatlarını anımsatan İnce, 40 yıl önce 1 dolarla 46 ekmek alınırken, bugün 2 ekmek alınabildiğini kaydetti. İnce, son 1 ay içerisinde gıda ürünlerine yüzde 5 zam yapıldığını, son 6 aylık enflasyon rakamı dikkate alındığında, emeklilere yüzde 30 zam yapılması gerektiğini vurguladı.

Emekliler Derneği Başkanı'nın belirlenen zamma teşekkür etmesini eleştiren İnce, ''Dünyanın neresinde böyle bir Emekliler Derneği Başkanı var? Onu emeklilere havale ediyorum. 9 milyon emeklinin, bu derneği gözden geçirmesi gerekiyor'' dedi.

-''UMARIM MATBAA HATASIDIR''-
İnce, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, 29 Ekim'de Çankaya Köşkü'nde vereceği resepsiyona katılmayacaklarını söyledi. Resepsiyon davetiyesinde, ''Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'' ifadesinin kullanıldığını belirten İnce, ''Umarım bu, bir matbaa hatasıdır'' dedi ve davetiyeyi gazetecilere gösterdi.

CHP'li İnce, ''(Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı) olması gerekiyor. Buradan derin yorumlar yapmıyoruz; yanlış olmasın. Cumhuriyet yoksa, Cumhurbaşkanı da yoktur'' dedi. İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Üniversitede türban konusunda sessiz kaldık. Böylece AKP'nin gerçek maskesini gösterdik. AKP'nin derdi, üniversitede türbanla sınırlı değil. AKP'nin derdi, topluma tepeden tırnağa türban giydirmek. Yıllarca üniversitelerde mağdur edebiyatı yaptılar, şimdi ellerinden bir koz gidiyor, bunu gördüler. AKP'nin derdi üniversitedeki kızların türban takması değil. AKP'nin derdi; ilköğretimde de ortaöğretimde de türban taktırmak, kamu çalışanlarına da türban taktırmak. Ancak biz gerçek yüzlerini göstermiş olduk.''

İnce, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun, laiklik ilkesinin yeniden tanımlanması gerektiği yönündeki açıklamalarına işaret ederek, ''Sayın Cumhurbaşkanı ikili resepsiyondan vazgeçiyor. Bütün bunlar, AKP'nin ve o zihniyetin niyetlerinin üniversiteyle sınırlı olmadığının, tepeden tırnağa... Önümüzdeki yıllarda başı açık çocuklarımızın, üniversitelerde okuma problemi ortaya çıkacak'' görüşünü savundu.

-''BAŞI AÇIKLARIN DA KAPALILARIN DA GARANTİSİ ÖZCAN OLAMAZ''-
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın, ''Hükümetin emir eri'' konumunda olduğunu öne süren İnce, ''Özcan, 'başı açıkların garantisiyim' dedi. Hukuk devletinde başı açıkların da kapalıların da garantisi bir kişi olamaz. Bunun garantisi, kurumlar, yasalar ve Anayasadır. YÖK Başkanı kim oluyor, kendini ne zannediyor? Eski Maliye Bakanı, YÖK Başkanı'na 'isterse konuşmasın' demişti. 'İsterse konuşmasın' denilen bir YÖK Başkanı, hiçbir şeyin garantisi olamaz'' dedi.

Muharrem İnce, darbe anayasasını eleştiren eski Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can'ı profesör olduğunu belirterek, ''12 Eylülden sonra 12 Eylül profesörleri vardı. Bunlar da AKP'nin profesörleridir'' diye konuştu.

Bir gazetecinin, ''Resepsiyona katılmama kararı MYK'da mı alındı?'' yönündeki sorusunu İnce, ''Hayır'' diye yanıtladı.

İnce, başka bir soruya ise ''Kızlar üniversiteye türban takıp giriyor. Hükümet, Başbakan niye 'kamuda, ilköğretim, ortaöğretimde olmayacak' diye bir açıklama yapmıyor? Sayın Cumhurbaşkanı niye konuşmuyor? Ne oldu da iki resepsiyon bir resepsiyona indi? Bu, kamuda çalışanlara da türban taktırmanın, ilköğretimdeki çocuklarımıza da türban taktırmanın Çankaya'dan başlangıcı mı acaba? Onun için katılmıyoruz'' karşılığını verdi.

Başörtüsüne kapıları tamamen kapatan 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Nejdet Sezer'in hiç bir davetini kaçırmayan CHP'nin "resepsiyona katılmayacağız" şeklindeki kararı, başörtüsü konusundaki samimiyetlerini de gözler önüne serdi. 

Kılıçdaroğlu yönetiminin son dönemde ortaya attığı ancak içi doldurulamayan "başörtüsü" vaatleri, buna rağmen parti içinde ciddi huzursuzluklara neden olmuş, yasakçı partililer bu konudaki görüşlerini yüksek sesle dile getirmişti.

Kılıçdaroğlu ise, altını dolduramadığı vaatlerini sırılarken, parti içinde başörtüsü ile ilgili bir sıkıntının bulunmadığını öne sürmüştü.

habervaktim.com-AA