Gerçek bir hayat hikayesidir: KÜL
Hem TÜRKİYE tarihinde, hem de romanın kahramanının kısa süren trajik hayatında çok büyük önem taşıyan kanlı dönemeçleri anlatıyor KÜL. Türkiye’yi korku dolu bir döneme sokan PKK, kendisini tüm dünyaya tanıtan Eruh baskınını gerçekleştiriyor… Anadolu’nun başka bir köşesindeyse, minik bir bebek, sadece 20 yıl misafir olacağı hayata, sessiz sedasız merhaba demektedir. Küçük Aras, ailesini sevince boğduğu günden yirmi yıl sonra, doğduğu gün PKK’nın hedefindedir...
Şehit için düzenlenen cenaze törenini takip eden iki gazeteci Zeynep ve Tuncay… Haber için gittikleri evde, inanılmaz bir trajediyle karşılaşırlar. İki tecrübeli gazeteci, gözyaşlarını tutmakta zorlanır. Onları etkileyen, Aras’ın meşakkatli ve tüyleri diken diken eden dramatik yaşamıdır. Aras’ın hayatını tüm çıplaklığıyla ortaya koyan KÜL’ün gizemi, görev yaptığı karakol baskınında ortaya çıkar. Roketli saldırıya uğrayan karakolda ölümle burun buruna gelen Aras, arkadaşının cep telefonundan annesiyle konuşmak ister. Yanında son nefesini veren arkadaşının kapalı olan cep telefonu açar ve annesinin sesini duyar. Bu arada mermi ve roket yağmuru altında ortalık cehenneme dönmüştür.
Roman, sadece terör örgütünün en kanlı eylemlerinden olan Başbağlar Katliamı’nı, Amerika ve diğer ülkelerin Türkiye üzerindeki oyunlarını, Genelkurmay Başkanlığı ve hükümetlerin tavrını değil, şimdiki Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın stratejilerini, ele geçirilen bir teröristin ibretlik yaşam öyküsünü, Aras’ın sevgilisinin ve aynı kaderi paylaşan arkadaşlarının çarpıcı duygusal hayatını da kesitler halinde ele alıyor. Şehit askerin günlüğünden ve yaşanmış gerçek olaylardan esinlenilerek hazırlanan bu roman PKK gerçeği yanında güney doğuda hayatını kaybedenlerin gerçeğini de gözler önüne seriyor...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.