Afrika: Yüreğime sokulan hançer!

Afrika: Yüreğime sokulan hançer!
Yıllardan 2010, günlerden herhangi bir gün, mevsim ülkemdeki kış hazırlığının ve giyilmiş montların aksine ılık…

Yaşanılan Yer, yeryüzü …

Böyle bir yaşamı bu cümleyle anlatmak haksızlık mı olur hadsizlik mi olur bilemiyorum. Lakin bu yeryüzünde yaşanılan ve katlanılan hayatlar olduğunu gördüm.

Yer aslında yeryüzünde kurulan ilk medeniyet;

Yer, Peygamber Efendimizin (s.a.v) malınızdan ve canınızdan emin olacaksınız dediği yer

Yer , acının hüznün yokluğun çaresizliğin yaşam biçimine döndüğü yer

Yer gururunu vakarını üzerine elbise yapanlarla üzerinde elbise olmayanların yaşadığı yer

Yer coğrafyanın karın doyurmadığı , açlığın kelimelerle anlatılmak yerine acıyla yaşandığı yer.

Yer insan olmanın yükümlülüklerinin suratlara vurulduğu yer

Yer AFRİKA

Afrika da olduğunuzu iki şekilde hissedersiniz. Birincisi bir tane Toyota land cruser kiralarsınız. Yerel bir rehber tutarsınız. Cebinize dolar koyar elinize nikon fotoğraf makinanızı alırsınız. Koruyucu spreyinizi sıkar yerel müzikler eşliğinde safariye çıkarsınız. Yüzünüzde şaşkınlık ifadeleri ile kahkahalar atıp rehbere emirler yağdırarak çölleri vahaları gezersiniz. İnsanlıktan bihaber haliniz ve hayvanlara imrenerek doğal parklarda tur atar fillerle, zürafalarla, gergedanlarla, arslanlarla fotoğraflar çekinir afrika sıcağına inat papaya içerek serinlemeyi denersiniz. Yaşadığınız bu enteresan tecrübeyi arkadaşlarınıza hava atmakta kullanabilir yada hümanist yaklaşımlar içine girerek afrikalılarla birlikte vakit geçirdim diye iğrenç bir yalanla taçlandırabilirsiniz. Yalan diyorum çünki hiçbir çocuğu kucağınıza alamazsınız. Hiçbir köylüyle el sıkışamazsınız. Hastalık endişesi ile ürperen içiniz buna engel olmaya kafidir. Gece ateş etrafında geceleyip günün ilk ışığı ile eğlencenize devam edersiniz. İşte buradasınız ve burası kesinlikle afrikadır.

Afrika da olduğunuzu hissetmenin diğer yolu için bundan fazlası gerekmektedir. Öncelikle ejderha yüreği gibi bir yüreğe sahip olmanız gerekmektedir. Görecekleriniz ve yaşayacaklarınızı daha az bir yürek taşıyamaz. Sevgi saygı ve inancınızın olması gerekmektedir. Bir doğal parkta olmayacaksınız, sınırların çizildiği bir doğal hayatta olacaksınız. Karşınızda eşsiz hayvanlar yerine insanlar olacak fakat insanların yaşadığı hayata baktığınızda parkta her gün karnını doyurma garantisi ile yaşayan zürafalara kin

besleyeceksiniz. Açlık bu coğrafya da kelimelerle ifade edilmek yerine yaşanıyor. Bunu ne anlatmakta mahirim ne de yaşamakta kaviyim. Acziyetim ifade edemeyişimdir. Emin olduğum bir şey varsa oda şimdiye dek hiç aç kalmadığımdır. Tahayyülümüzün çok ötesinde olan bu açlık gören gözleri kana bürüyor adeta. Ekmeğin kıymeti suyun azizliği bu topraklarda öyle güçlüdürki bundan sonraki yeminlerinize “ekmeğe ve suya yemin olsun ki” diye başlarsınız.

Ev denince aklınıza ne gelir emin değilim ama burda ev denilen yaşam mekanları üzeri otlarla kapatılmış çamurdan şekiller verilmiş ve içerisinde ot tavan toprak taban dışında hiçbir şeyin olmadığı, bir ailenin yaşadığı yerler olarak yüreğinize çarpar. İnsanların yüzündeki gülümseme acıyla yoğrulmuş hüzne bulanmıştır. Bu gülümsemeye şahit olduğunuzda günlerce ağlayabilir bir daha yemek yiyemeyebilir ve uyumak artık sizin için mümkün olmayabilir. Size yaklaşan çocuğa baktığınızda yüreğiniz burulur annesinin gözlerine baktığınızda ise çöl toprağına bulanıp yerden yere vurulursunuz. Ölmek istendiğinde mümkün olabilseydi o andan itibaren yaşamak asla isteyeceğiniz bir şey olmazdı. Tüm dünyadaki milyarlarca insan aklınızdan geçer yaşadığınız hayat film şeridi gibi gözlerinizin önünden akar gelir bir afrikalı çocuğun gözlerinin içinde boğulursunuz. Siyah tenleri kara gözleri ve örgülü saçlarıyla karşınızdaki bu insanların yüreği tenlerinin aksine aydınlık ve bembeyaz.

Takvimin ve saatlerin hiçbir önemi olmayan bu topraklarda yaşam verilmiş bir görev gibi çizilmiş bir kader gibi aksini manidar kılmak adına katlanılan bir mücadeleye dönüşüyor. Tabiat bazen rahmetini serse de bu topraklara çok zaman gazap kırbacını indiriyor siyah ve nasırlı sırtlara…

Asli ihtiyaçların lükse döndüğü yenilen yemeğin bin şükürlerle sonlandığı bu topraklarda yırtıkta olsa ayakları dikenlerden koruyan bir çift ayakkabı sadece diğerlerine göre şanslı olanların imkan bulduğu bir şey oluveriyor. Buradasınız ve burası kesinlikle afrikadır.

Birde bunlardan tamamen farklı bir afrika vardırki o topraklarda bunu çok dilleyen olmaz acıyla sabit tecrübeyle kanıtlanmıştır. Batıda kahrolsun önekiyle ağızlardan çıkan, pankartlarda kırmızı spreylerle boyalı emperyalizm burda açlık anlamı taşır ki neden sonuç ilişkisine şaşırır kalırsınız. Her şeyin nedeni ve başlangıcı. Yokluk ve hiçlik. Kahrolsun emperyalizm. Bunu söylerken karşınızda kamera değil zayıf cılız bedeniyle bir çocuk durmaktadır.

Bizden önce buraya beyazlar gelmiş, zulümle gelmişler. Daha evvel tatmadıkları acıyı yaşamadıkları yokluğu yaşatmışlar bu insanlara. Bizi gördüklerinde korkuya kapılıyorlar ve bizim yüreğimiz yerinden sökülüyordu. Sizin için buradayız sizin için geldik dediğimizde bize şu soruyu soruyorlar:

Nerde kaldınız?

Bu soruyla çöl toprağına bulanıp ikinci kez yerlere vuruyorduk kendimizi.

Sahi biz nerde kaldık şimdiye dek neredeydik biz. Bu insanlar bu hayatı yaşamaya mecbur bırakıldıklarında biz hangi hayatın planını yapıyorduk. Ne kadar habersiz yaşamışız acziyetimiz yüzümüze bir bir vuruluyor ellerimiz onlara uzanırken titriyordu. Ama gelmiştik artık buradaydık. Ve ne zaman isterseniz ne zaman çağırırsanız bizi biz hemen burada oluruz diyorduk. Elimizden tutun bizi affedin bağışlayan ve esirgeyen Allah’a andolsun ki çağırdığınızda geleceğiz.

Afrika: yüreğime sokulan hançer.

Bu hançer bu yürekte kaldığı sürece derdiniz derdim olacaktır. Kardeşliğimiz ekmek kadar kıymetli su kadar azizdir.

Bundan sonra nasıl yaşarım nasıl uyuyabilirim bilemiyorum ama şunu biliyorum ki ekmeğe ve suya andolsunki bir daha asla karnım aç demeyeceğim.

Ahmet Turan Latif YILDIZ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.