Haydi çocuklar bar ve pavyonlara
Kirliliklerini kapamak için her çeşit boya ile boyanan boyalı basının televizyonlarını, özellikle haberlerini izlemek için sinirlerinizin bayağı sağlam olması gerekiyor. Malum medyanın haberlerini dinlemeden önce kendimi teskin etmeye çalışıyorum “sakin ol, sakin ol” Nasıl sakin olalım? Bu milleti millet yapan, cemaat yapan, cem eden, hatta toplum yapan ne kadar kaide varsa her gün bombardımana tutuluyor; iftira, yalan bühtan, çarpıtma gibi saldırı okları ile saldırılıyor; alenen, insanımızın manevi değerlerine, kutsalına savaş açılıyor.
Mesela Bir ay önce “skandal” diye verdikleri haber, içler acısıydı, “içkili pavyon ve meyhanelere ailesi ile giren küçük çocuklara zanlı muamelesi yapıldı kimlikleri toplatıldı…” Her haberi bir fecaat olan kanalların bu haberi de tenakuz ve teyakkuzlardan ibaretti. İçki aklı zayıflatan bir içecektir, İslam’ın koyduğu hükümden önce, sizin zaviyenizden baksak dahi, tıbbın aklı zayıflattığını kabul ettiği bu içeceğin sular seller gibi tüketildiği ortamlarda küçük çocukların olmasını özgürlük olarak lanse edemezsiniz. Binaenaleyh içkili pavyon ve meyhanelerde alkol alanların aklının kısmen de olsa dumura uğradığında, küfürler etmesinin, uygunsuz hal ve hareketler yapmasının muhtemel olduğu ortamlarda yetişkin olmayan sabilerin/yavruların girmesini doğru bulmayı hangi akıl ve mantık sınırları içinde açıklayabilirsiniz?
Biliyoruz gayeniz üzüm yemek değil, ama bunu o kadar abartıyorsunuz ki daha fazla nasıl zarar veririzin hesabı ile önünüze gelene kılıç sallıyorsunuz? Çocuk psikolojisi dersiniz Kuran Kursuna on beş yaşından önce girmesin, dersiniz ama söz konusu meyhane olunca ailesinin yanında giren çocuklara polis kimlik sorup imza aldı bu skandalın sorumlusu kim diye ortayı ayağa kaldırırsınız?
Nitekim bir ay önce yaptığınız haberiniz amacına ulaşmış gibi geçen akşam “bar ve pavyonlarda aileleri ile gelen küçük çocukların kimliğini toplatan emniyet görevlilerine dava açıldı” yani: attığımız oklar hedefini buldu kabilinden haber yaptınız.
Polis, hukuki işlem yaparken dayandığı 2259 Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu’nun 12. Var: madde 12- (Değişik madde: 03/08/2002 – 4771 S.K./10. md.) Kanuni istisnalar saklı kalmak üzere, eğlence, oyun, içki ve benzeri amaçlı umuma açık ve açılması izne bağlı yerlerde onsekiz yaşından küçükler çalıştırılamaz. Polis bar, pavyon, gazino, meyhane gibi içkili yerler ile kıraathane ve oyun oynatılan benzeri yerlere yanlarında veli ve vasileri olsa bile onsekiz yaşını doldurmamış küçüklerin girmesini men eder.”
Yukarıdaki maddenin hükmü iktizasınca, Polis teamüllere uygun işlem yapmış, Kanun Hükmünce görevini icra etmiştir. “neden kimlikleri aldı” diye kazan kaldıran sizler, “baskı yapılıyor, özgürlüğümüz kısıtlanıyor, irtica hortluyor” gibi teranelerle isyan bayrağı kaldırıyorsunuz; mukabilinde yine siz, Kuran kurslarına on beş yaşından küçükler girmesin diye güya yasal mücadele! veriyorsunuz. On beş yaşından küçüklere Kuran Kursunu kanunla kapatan sizler bar ve pavyonlara küçük çocukların girmesini değil engellemek kimlik sorgulamasını bile kabullenemiyorsunuz.
Yetmedi lisede kız ve erkek öğrenciler arasına kırk beş cm mesafe koyulmuş diye okul idaresini sanki ahlaka mugayir bir iş yapmışlar, çok büyük suç işlemişler gibi okul basıp sorgulama yapıyorsunuz. Kız ve erkek öğrencileri bu kadar kaynaştırma merakınıza anlam veremiyorum, gayeniz özgürlük çarkının sistemli dönmesi ise, isteyenin istediği yaşta Kuran-ı Kerim öğrenmesi konusunda neden o çark işlemiyor? Okul müdürü çıkıp sanki suç işlemiş gibi tekzip ediyor “hayır biz kız ve erkek öğrenciler arasına mesafe koymuyoruz.”
Sizin evlatlarınız aynı kapıdan, girsin aynı odada kalsın, hatta… Ama lütfen şu mütedeyyin Tayyip insanların evlad-ı ıyalinin ahlakı ile bu kadar oynamayın.
Dini baskı altına almak için fıtratı dahi bozmaya kalkıyor, eğitim yuvalarını da kendi evlerinize çevirmeye çalışıyorsunuz. Haberleriniz provoke, kışkırtma, yalan, bühtan kokuyor, yeter boğulduk düzeyini yitirmiş seviye ivmesi daima inişe geçmiş haber skalanızdan.
Bu habercilik değil çarpık misyonunuza hizmet, asimilasyon çabaları, psikolojik baskı, toplumu sindirme, sürü haline getirmek için sinsice yıldırma çalışmaları… Halbuki, o okul idaresi “evet çocukların bazıları haddi aşan tutumlar sergiledi, bizde mesafe koyduk diyebilseydi” o sorgulayan emniyet mensubu “evet bu kimlik sorgulama işlemini kanuni salahiyetimle yaptım” diyebilseydi, biz halk olarak “ben çocuğumun erkek arkadaşı ile arasına mesafe koyup yavrumu koruyan okul müdürüne teşekkür ediyorum diyebilseydik” belki gerici yaftası yerdik ama ruz-i mahşerde ilerilerde olurduk, belki burada horlanırız ama orada Resulallah’ın şefaati ile şerefyap oluruz. Daim, kaim, bu dine hadim olanlardan olmamız temennisi ile…
Rukiye Yıldız Erdoğmuş/habervaktim.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.