Sinemada intifada!

Aksiyon sahnelerindeki ucuza kaçmışlık genel manada Türk sinemasının en büyük açmazı olsa da bu kabuk da yıkılıyor. Verdiği mesajlardaki keskinliği ve aksiyon sahnelerindeki doyuruculuğuyla dikkat çeken Kurtlar Vadisi Filistin, hem Mavi Marmara gemisinin misyonunun daha iyi anlaşılmasının sebebi olacak, hem de sinemamız açısından bir milat!

Kurtlar Vadisi Filistin filmi galasında arkadaşımız Ahmet Can’a konuşan Necati Şaşmaz (Polat Alemdar) filimle bir nebze de olsa Filistin halkının sesi olmayı amaçladıklarını ve filmdeki sahnelerin gerçek hayattta defalarca yaşandığını söyledi.

SİYONİST İDEOLOJİ YERLERDE!
Başta belirtmemiz gerekiyor ki; film verdiği mesajlarla takdiri hak ediyor. İslam’ın insana bakışını en saf bir şekilde özetleyen film, Siyonistlerle Yahudilere bakış açımızdaki farklardan, son dönemdeki İsrail’in imajının yerlerde sürünmesine kadar pek çok konuda sahnelerle dolu. Siyonist ideolojinin İsrail askerlerinin zatında yerle bir edildiği sahnelerin kiminde İsrail askerleri yeri boyluyor, kiminde en basit bir şekilde beceriksizlikleri tezahür ediyor, kiminde ise elinden teknolojisi alındığında ne kadar aciz kalacağı gözler önüne seriliyor.

Baştan sona ‘Bi’r-rûh, bi’d-dem, ne’fdîk’ sloganlarıyla izlediğimiz filmde direniş ve cihadın temel iksirleri ortaya konurken İsrailli yetkililerin sahip olduğu zihniyet de “İsrail’de sadece İsrailliler dokunulmazdır”, “Bir Yahudi 1 Yahudi’dir”, -İsrail zindanlarındaki Müslümanlar için- “Hayvanlar ancak acı çekerek öğrenebilir”, -İsrail zulmü sorgulaması için- “Sen bu ülkenin nasıl kurulduğunu bilmeyen bir geri zekâlısın”, -çatışma sırasında- “Atın şu bombaları daha ne bekliyorsunuz?” gibi sözlerle en saf şekilde aktarılıyor. 

YAHUDİ AMERİKALI, SİYONİSTİN YÜZÜNE TÜKÜRÜYOR!
Ama bu duyguların en doruk noktada anlatıldığı bir sahne var ki, Mavi Marmara’ya saldırı emrini veren Moşe Ben Aliezer, Filistinlilerin yanındaki Yahudi asıllı Amerikan vatandaşına “Sen ne biçim bir Yahudi’sin” der ve karşılığında, “Sen ne biçim bir insansın” sözlerini ve yüzüne çarpan tükrükleri bulur.

VATANI KİM SAVUNACAK?
Sinema salonlarında intifada ateşini yakacak olan filmde Filistinli Abdullah’a sorulan “Lübnan’da iyi para kazanmışsın. Bir daha niçin Filistin’e döndün” sorusu da “Abi ben gideyim, öbürü gitsin, öteki gitsin; vatanı kim savunacak” şeklinde karşılık buluyor ki; bu da vatan mefhumuna bakış açımızı en güzel şekilde özetliyor. Öte yandan babası katledilmiş bir Filistinli, İsrail komandosu sahnesi var ki, bu da metropollerin en pahalı merkezlerinden Filistinli direnişçileri eleştirenlere şamar niteliğinde bir cevap taşıyor.

ZİKİR SAHNELERİ UNUTULMUYOR
Öyle görülüyor ki ‘Kurtlar Vadisi’ sinemacılığı Türk sinemasının sahih tasavvuf yorumunu kazanmasında da büyük etki sahibi olacak. Daha önce ‘Kurtlar Vadisi Irak’ta gördüğümüz Kadiri zikri sahneleri, burada da unutulmuyor ve kendimizi bir zikir meclisinde Allah (cc)’ı zikrederken buluyoruz. Direnişin manevi mimarı rolündeki Ömer Hüdaî Hazretleri bir yandan Filistinli Abdullah’a gönül tabipliği yaparken diğer taraftan Türk karakter Memati Baş’ın da vücudunu tedavi ediyor.

MOŞE’NİN LEŞİ, ABDULLAH’IN ŞEHADETİ
Film Moşe’den alınan intikamla son buluyor. Geride kalan sahnelerde ailesinin bazı fertlerini ‘fî sebîlillah’ feda eden Abdullah, son sahnelerde kendisi de şehadet şerbetini içiyor. Abdullah ebedi Cennet yurduna uzanırken, daha önce saldırıda tek gözünü kaybeden Moşe, bu kez de kurşunu sağ gözünden yiyerek ebedi olarak kalacağı cehennemi boylar!

GÜMÜŞ: ŞEHİDLER BİR BİR GÖZLERİMİN ÖNÜNDEN GEÇTİ
Mavi Marmara’da bulunan muhabirimiz Kemal Gümüş de Kurtlar Vadisi Filistin filmini izledikten sonra duygularını anlattı:

“Mavi Marmara’da maruz kaldığımız İsrail barbarlığı Kurtlar Vadisi Filistin filminde çok çarpıcı bir şekilde sahnelenmiş. Filmin özellikle Mavi Marmara baskını ile başlaması ve mavi Marmara katliamını bire bir yansıtmaya çalışması çok etkileyici olmuş. O sahneleri izlediğimde kendimi o an tekrar o gemide hissettim. Gemide şehid olan kardeşlerimiz ve bize yapılan zulümler bir bir gözlerimin önünden geçti. İsrail bugüne kadar sayısız katliam işledi. Ancak bu katliamların tarihe not düşülmesi ve çarpıcı bir şekilde insanlara anlatılması açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Filmin İsrail düşmanlığı yaptığına yönelik eleştiriler ise çok saçma; çünkü İsrail filmde anlatılanların ötesinde vahşetlere imza atmış bir ülke. İnsani yardım götüren sivil insanların öldürülmesinden, sivil insanların üzerine fosfor ve envai çeşit bomba atılmasından daha barbar bir şey olabilir mi? İsrail bütün bunları sayısız kere işlemiştir. Sonuçta Kurtlar Vadisi Filistin, İsrail barbarlığını sadece bir kez daha insanlığın gözleri önüne sermeye çalışıyor.”

HEPİNİZİ ALNINIZDAN ÖPÜYORUM SİNEMANIN BÜYÜK MÜCAHİDLERİ...
Mavi Marmara Gemisi’ndeki arkadaşımız Ahmet Can, Kurtlar Vadisi Filistin filmiyle alakalı duygularını şu sözlerle anlattı: 

“Filmdeki ilk sahneler (geminin israil askerleri tarafından baskın yemesi) aynı o günkü direniş heyecanımızı yaşattı. İşgal-terör devletinin beyninde patlayan bombalar elbette keyfimizi yerine getirdi. Helal olsun Polat Alemdar. Helal olsun Kurtlar Vadisi ekibi. Helal olsun İsrail’in bütün çirkefliklerinden korkmadan bu cesur filmi yapan ümmetin sahici yönetmeni. Hepinizin alnından öpüyorum sinemanın büyük mücahidleri... Kurtlar Vadisi Filistin filmine gitmek, onu hararetle tavsiye etmek, filmden müthiş etkilendiğimizi söylemek, tüm ekibin fevkalade coşkulu bir iş yaptıklarını haykırmak boynumumuzun borcudur.”

Filmi 9 Şehid’e ithaf ediyoruz
Filmin özel gösteriminin hemen öncesinde konuşan filmin senaristi Raci Şaşmaz, “Filmde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Aynı şekilde gemiyi hizmetimize veren İHH İnsani Yardım Vakfı’na da teşekkür ediyorum. Bu filmi Filistin’de acı çeken, şehid edilen, katledilen, ve özellikle de o gemideki 9 şehide ithaf ediyorum” dedi.

“ALLAH KORKUSU OLMAYANDAN KORKUMUZ YOK”
‘Kurtlar Vadisi Filistin’ filminin başrol oyuncusu Necati Şaşmaz (Polat Alemdar) ise filmin Almanya’da yasaklanmasıyla ilgili olarak “Allah’tan korkusu olmayandan korkumuz yoktur, Allah’tan korkusu olana da saygımız var. Hiçbir şekilde bu güç engellenemez, yani izlenecektir” dedi, şöyle devam etti: “Almanya’da inşallah (filmi) gireceğiz. Davamızı açtık. Kasti durum yok. Ama bu güç engellenemez, yani izlenecek. Çünkü sansüre karşı olan Avrupa’nın sansür yapması kendilerine yakışmaz.

FAHREDDİN DEDE/AKİT



Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın !