Osmanlı eğer Viyana'ya gitmeseydi!

Osmanlı eğer Viyana'ya gitmeseydi!
Tarihçi yazar Mustafa Armağan, kendisine sürekli Osmanlı'nın Avrupa'ya niye sefer yaptığının sorulduğunu belirterek, "Osmanlı eğer Viyana'ya ve Balkanlar'a gitmeseydi, bugün Anadolu'da duramazdık." dedi.

Buca Rumeli Göçmenleri Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği'nin kuruluşunun 14. yıldönümü kutlandı. İzmir Hilton Oteli'ndeki kutlama törenine Manisa Valisi Celelattin Güvenç, İzmir Vali Yardımcısı Mehmet Erdoğan, Buca Kaymakamı Şenol Bozacıoğlu, Manisa İl Emniyet Müdürü Adem Aydemir, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Akın Kazançoğlu, eski CHP Milletvekili Muharrem Toprak, eski Buca Belediye Başkanı Cemil Şeboy, çok sayıda oda, dernek ve federasyon başkanı katıldı.

Kutlamada Sertan ve arkadaşlarının Rumeli şarkıları seslendirmesini, halk oyunları takip etti. Daha sonra şair Mehmet Serbest, "Evlâd-ı Fatihan" isimli şiiri okudu. Günün anlam ve önemine dair bir konuşma yapan Dernek Başkanı Ekrem Selimler, Rumeli göçmenlerinin 1352 yılında Gelibolu'dan Balkanlar'a geldiğini söyledi. Selimler, "Yolculuğumuz 1700'lü yıllardan itibaren geri çekilişlere dönmüş, acılarla dolu yakın tarihe kadar devam etmiştir. Amerikalı ünlü tarihçi Prof. McCarthy'nin 'Ölüm ve Sürgün' adlı eserinde, 1821-1912 arasında Balkanlar'da 5 milyon civarında Müslüman katledildiğini belgelenmektedir." şeklinde konuştu.

Daha sonra kürsüye çıkan tarihçi yazar Armağan, "Evlâd-ı Fatihan" isimli bir sunum yaptı. Osmanlı topraklarının büyük çoğunluğunun Balkanlar'da olduğuna dikkat çeken Armağan, "Osmanlı, Balkanlar'ı bir vatan yapma projesi uyguladı. Bunu yapmamış olsaydı, Haçlı dalgaları 18 ve 19. yüzyıllarda İstanbul'a yapılsaydı herhalde Anadolu'da bir Müslüman bile kalmazdı. 400 yıl tırtıklana tırtıklana, santim santim batı engeline karşı Balkanlar bir kalkan oldu, kendini feda etti ve Anadolu'yu güçlendirdi." dedi.

Osmanlı Devleti hakkında yeterli bilgilerin öğrencilere aktarılmadığını savunan Mustafa Armağan, "Gençlerin bunu daha kolay ezberleyebilmesi için şöyle bir formül geliştirdik: 'Selçukluların Balkanlar'ı Anadolu'ydu. Osmanlıların Anadolu'su ise Balkanlar'dır.' Selçuklular, Anadolu'yu Müslüman Türk vatanı yaptı. Osmanlı da aynısını Balkanlar'da yapmak istedi, 400 yıl bunun için uğraştı. Bu sebeple Osmanlı'nın bedeninin bir yanı Anadolu'ysa, öbür yanı kesinlikle Balkanlar'dır." diye konuştu.

Büyük Almanya savaşlarının 1829 yılında yaşandığı dönemde Rusların Silistre Kalesi'ni kuşattığını anlatan Armağan, Sert Mahmut Mehmet Paşa'nın 7-8 bin Osmanlı askeriyle karşı koyamayacağı için Sumnu'da bulunan Sadrazam Mehmet İzzet Paşa'nın asker göndererek kaleye sokabilmesini arzu ettiğini söyledi. Bunun için siyah ve beyaz renkli iki posta güvercini gönderildiğini belirten Armağan, o dönemlerde böyle bir haberleşme sistemi geliştirildiğini vurguladı.

Yardıma gidilecekse beyaz, gidilmeyecekse siyah güvercin gönderildiğini aktaran Armağan, umutlu bekleyişin siyah güvercin görünmesiyle bittiğini kaydetti. Bunun üzerine Sert Mahmut Paşa'nın, askerlerini toplayarak, "Devlet bu kaleyi bize, teslim etmemiz için emanet etmedi. Hep beraber bir turunç harekâtı yapalım." dediğini ifade eden Armağan, turunç harekâtının kale kapıları aynı anda açılarak düşmanın beklemediği bir sırada hücum edilmesi olduğunu anlattı. Bu sayede düşman ordusunun püskürtüldüğünü belirten Mustafa Armağan, o gün 2 bin şehit verildiğini vurguladı. Armağan, "Balkanlar'dan, Anadolu'dan yıllar yılı bir beyaz güvercin bekledik. Bir beyaz güvercin gelecek, Balkanlar'a konacak ve Anadolu kendisine sahip çıkacak." şeklinde konuştu.

Kutlamanın sonunda protokol üyeleri, birlikte 14. yıldönümü pastası kesti.

CİHAN

Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın !

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.