Vuslat dergisi Şubat sayısı çıktı!
Cahiliyye: lügatta “bilgisizlik” manasına gelir. İlmin zıttıdır. Beyinsizliği ve hamakati (ahmaklık) de içine alır. Genellikle İslam’ın hâkim olmasından önceki hayatı içine alır. İslam’ın ortaya çıkmasından önceki küfür ve sapıklık hali anlamında kullanılır.
Istılah olarak: Allah’ın indirdiği hükümleri ve bilgileri kabul etmeyip bunların yerine insanlar tarafından konulan hükümlere, düşüncelere ve sistemlere inanmaktır. Kur’an’da genellikle bu anlamda yer almıştır. Nitekim “Onlar hala cahilliyye devrinin hükmünü mü arzu ediyorlar? Şüphesiz doğru bir kanaate sahip olanlar için, hükmü Allah’tan daha güzel kim olabilir” (5/Maide,50)
Vuslat Dergisi Şubat sayısında şu konuları görmek mümkündür: Nasruddin Yasin “Çağdaş cahilliyye ve tevhid mücadelemiz” başlığıyla yazdığı yazısında, cahilliyyeden beri olmamızı dile getirmiş. Ali Öner, “Modern cahilliyye toplumu ve Müslümanlar” derken cahilliyenin hali hazırda devam ettiğini beyan etmekte. Ahmed Turgut Ulucak, “Cahilliyyeden ayrışmak selim fıtratla mümkündür” yazısıyla Allah’ın hükümlerinin devre dışı bırakılıp, hayatı Kur’an’ın merkezinden çıkarıp, beşeri ve tuğyana ait görüşlerin egemen olduğu yaşam ve sistemin adıdır, derken. Eğitimci yazar Süleyman Gülek “Cahiliyye devrinin özellikleri” makalesinde, Allah’ın dinine tabi olmak İslam’ın kendisidir. Heva ve heveslere tabi olmak ise, her zaman ve her yerde cahiliyyettir, tespitini yapmakta Muhammed İslamoğlu, “Atatürk inkılâplarına bağlılık” yazısında Laik-demokratik ve gayr-ı İslami Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 657 sayılı Devlet Memuru Kanununa bağlı kalacaklarına yemin ettiklerini dile getirmiş. Ayrıca bu sayıda Kul Sadi Yüksel hocayla cahilliye konusunda çok önemli bir röportaj yapılmış.
Hz. Ömer’in şu sözünü unutmamak gerekir: “Cahilliyye’yi tanımayan İslamı anlayamaz”
Detaylı bilgi için: Vuslat Dergisi: 0 216 612 78 22 – www.vuslatdergisi.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.