İnönü'nün halifeye yenelik hezeyanları

İnönü'nün halifeye yenelik hezeyanları
Bu ayki sayısında halifeliğin ilgası konusunu işleyen Yedikıta dergisi, İnönü’nün Abdülmecid’i nasıl ta­kip ettirip, kinini nasıl kustuğunu deşifre etti. Son padişah Vahdettin’in sürgüne gönderilmesinin ardın­dan halifeliğin ilgasına giden süreçte 22 Kası

Aylık tarih ve kültür dergisi Yedikıta, bu ayki sayısında halifeliğin ilgası konusunu işledi. Son Osmanlı padişahı Vahdettin’in yurtdışına sürgün edilmesinden sonra sıkı bir takibe alı­nan son halife Abdülmecid’in yaşadığı drama mercek tutan dergi, halifeliğin ilgası sürecin­de yaşananları tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Dergiden bazı satırbaşları:

ABDÜLMECİD EFENDİ’YE SIKI TAKİP

Abdülmecid Efendi, tayin edildiği tarihten yurtdışına çıkarıldığı tarihe kadar sıkı bir taki­be alındı. Gittiği yerlerde kimlerle görüştüğü, ne konuştuğu günü gününe not edildi ve hükü­mete bildirildi. Hizmetinde ve emrinde çalışa­cak olanların da bu gibi bilgi verebilecek kişi­lerden seçilmesi temin edilmişti. Nitekim Ab­dülmecid Efendi’nin yanında bulunanlardan Adnan isimli bir kişi Ankara’ya özetle şöyle bilgi veriyordu: “Tavsiyelerinizi halife hazretlerine yarınki mülakatımda tebliğ edeceğim. Hilafet maka­mına geldikleri zaman vaki olup 21 Teşrinisani tarihli İkdam ve 26 Teşrinisani tarihli Tevhid-i Efkâr ga­zetelerinde neşrolunan mülakatları cidden siyasi mahiyeti haiz addolunabilirse de yeniden bu yolda beyanatta bulunup bulunmayacağını ve kendilerini tetkik ediyorum. Bu vesile ile saray muhitinin hiç de ayrı kontrol altında olmadığını arzedeceğim. Bendeniz siyasi mülakatlarda hazır bulunuyorum. Ve kendisini bu mülakatlarda çok dikkatli görüyorum. Adnan.”

 İNÖNÜ’NÜN HALİFEYE YÖNELİK HEZEYANLARI

Cumhuriyet ilan edilince hilâfet müessesesinin hukuki statüsü mühim bir mesele haline geldi. Bu sıra­larda Meclis’te hilafet etrafında bir muhalefet grubu da oluşmuştu ve basında, hilafet kurumunun Türk­lerin elinde bulunan manevî bir güç olduğu, bunun mutlaka korunması gerektiği yolunda yazılar çıkma­ya başlamıştı. Ciddi rahatsızlıklara sebep lan bu gelişmelerden sorna 22 Kasım 1923’te gerçekleştirilen Cumhuriyet Halk Fırkası toplantısında fırkanın genel başkanlığına seçilen İsmet İnönü, hilafet meselesi için “Halife zihninden bu memleketin mukadderatına karışmak arzusu geçirirse o kafayı behemehâl ko­paracağız” diyordu. Türkiye’de bu tartışmalar devam ederken İslam aleminde, yeni Türkiye’de sadece sembolik bir mevkide kalan halifenin ve hilafet müessesinin geleceğiyle ilgili endişeler dile getiriliyor­du.

Yeni Akit

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum