Kamalak'tan Hükümete Bedelli Tepkisi

SP Malatya İl Teşkilatı'nın 5. Olağan Genel Kurulu’na katılan Kamalak, Kongre ve Kültür Merkezi'nin girişinde basın mensuplarının sorularını cevapladı. Yüzde 10 seçim barajıyla ilgili bir değerlendirmede bulunan Kamalak, "Konu Anayasa Mahkemesi'nin gündeminde. Anayasa Mahkemesi üç şekilde karar verebilir. Birincisi şu veya bu şekilde talebi reddeder. İkincisi 'Evet burada bir hak ihlali' var diyerek durumu tespit eder ve öyle bırakır. Eğer tespit kararı veya ret kararı verirse, mevcut seçim barajı ile seçime girilir. Üçüncü ihtimal tespitten sonra iptal kararı verebilir. İptal kararı verdiğinde de iki durum ortaya çıkabilir. İptal kararı verir, durumu öyle bırakır. Bu durumda seçime barajsız olarak gidilir. İptal eder, parlamentoya bir süre verir ve 'Bunu düzeltmeniz lazım' diyebilir. Bu durumda Meclis toplanır, kanun çıkartmak durumunda kalır. Bu durumda seçim kanunları da, üzerinden bir yıl geçmeden uygulanamayacağı için mevcut seçim barajı ile seçime gidilir. Demek ki konunun üç hali söz konusu ve üçüncü halin içerisinde iki durum bulunuyor. Yani önümüze dört hal çıkıyor, dört halden birisi iptal edip, orada bıraktığı takdirde barajsız olarak gidilir, diğer hallerde de barajla seçime gidilir" dedi.

"ASKERLİK SATIŞA ÇIKARILIYOR"

Kamalak, bedelli askerlikle ilgili de sert açıklamalarda bulundu. 'Askerlik satışa çıkarılıyor' ifadesini kullanan Kamalak, şunları söyledi:

"Mevcut iktidar her şeyi satılığa çıkardı. Malatya'mızda satılacak bir şey kaldı mı? Bir takım yollar yarım kaldı. Hükümet paraya sıkıştı, şuan askerliği satışa çıkarıyor. Hükümet, terhis belgesini satışa çıkardı. Rakamı 18 bin TL'ye düşürdüler, askeriyenin haberi yok. Türkiye kritik bir ortamda ve kritik bir zaman diliminden geçiyor. Ama hükümetin durumu daha da kritik. Çünkü bütün işler yarım kalmış durumda. Elde satacak bir şey kalmadı. Askerlik hizmetini satışa çıkarıyor. Zengine diyor ki, 'Ver, sen sağ ol, canın sağ olsun.' Fakire de 'Öl, vatan sağ olsun' diyor."

Kamalak, bir gazetecinin 'Bedelli askerlik ile çözüm sürecinin bağlantılı olduğunu düşünüyor musunuz?' sorusuna, "Orayla bağlantılı olsa da, doğrudan bir ilişki göremiyorum. Asıl mesele ekonomik meseledir. Elde satacak bir şey kalmadı, dolayısıyla askerlik satışa çıkarılıyor" cevabını verdi.

"TÜRKİYE 10 YIL ÖNCE DAHA ÖZGÜRDÜ"

Türkiye'nin 10 yıl önce daha özgür olduğunu iddia eden Kamalak, "Türkiye, 10 yıl önce mi özgürdü şimdi mi diye baktığımızda herhalde 10 yıl önce daha özgürdü. Şuanda hakkı müdafaa edecek olan avukatlar, iddianame kabul edilinceye kadar sanığın dosyasına ulaşamayacaktır. 12 Eylül rejiminde bile böyle bir kısıtlama yoktu" dedi.

Kamalak, 'sivil anayasa' ile ilgili soruya, "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısı ile ilgili düzenleme 2010 yılında getirildi. 'Yanlış oldu' dediler. Düzeltmenin yoluna gittiler. Kanun çıkardılar. Kanun, Anayasa'ya aykırı olamazdı. Anayasa Mahkemesi iptal etti. Bu sefer kendi içlerinde gruplaşma yaptılar. Neticede tartışmalı bir şekilde devam ediyor. Belli bir kuruluştan 'paralelden' bahsettiler. 'Ne istediniz de vermedik?' dediler. Daha sonra 'Pardon yanlış oldu, yanılmışız' dediler. Yanlışlıklar bir bir devam ediyor. Allah sonumuzu hayırlı kılsın" cevabını verdi.

"BİZ, 'YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE' DİYORUZ"

Daha sonra Malatya İl Teşkilatı'nın kongresinde konuşan Kamalak, "Biz, yeni Türkiye değil, yeniden büyük Türkiye' diyoruz. İki Türkiye arasındaki fark ne? 'Yeni Türkiye' dedikleri Türkiye'nin yönü Batı’ya dönüktür. Yani Haçlı Birliği'ne dönük. Yeniden büyük Türkiye'nin yönü ise doğuya, İslam coğrafyasına dönüktür" ifadelerini kullandı.