Erdoğan Ağır Konuştu: Bunların Zekası Yetmez

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın toplantıda yaptığı konuşmada satırbaşları şöyle;

Şu anda Cumhurbaşkanlığı yapısında yeni bir teşkilatma yapısına gidiyoruz. Ekonomiyi yakından takip edecek ekonominin tüm tarafları ile istişareleri sürdürüp sorunları dinleyecek ve çözüm üreteceğiz.

12 yıldır süren istikrarın bugünden sonrada devam etmesi gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti'ni bir makina gibi düşünün. Bazı yerleri dönüyor bazı yerleri dönmüyordu. Her tarafından ses gelen bir makina idi. Bizim 12 yılda en başta yaptığımız bu makinadaki parçaları uyumlu bir şekilde eşit bir şekilde çalıştırmak oldu. Asla ama asla bu makinanın eskisi gibi çalışmasına izin vermemeliyiz. İçeriden ce dışarıdan gelen saldırıları iyi anlayacağız iyi analiz edeceğiz ve buna hep birlikte karşı çıkacağız.

Son bir kaç yıldır Türkiye içeriden ve dışarıdan çok ciddi saldırılara uğradı. Sanmayın ki bu operasyonlar şahsıma veya belli bir kitleye yönelikti. Bu operasyonların hedefinde Türkiye Cumhuriyeti vardı. Bu operasyonlar ile sizlerin ekmeği hedef alınıyor. Bu operasyonları yapanlar için eski Türkiye çok daha iyiydi, çünkü daha fazla kazanıyorlardı. Türkiye'yi hiçbir şekilde rakip olarak görmüyorlardı.

Göreve geldiğimizde büyük bir mücadele ile faizleri tek haneye düşürdük. Enflasyonu da yüzde 30'lardan tek haneye indirdik. Gelinen noktada hala yeterli mi hayır daha da düşmesi lazım. Bizim huzurumuz yatırımlara bağlı, yatırım yapılmaz ise vay halimize...Türkiye yatırımlarına dur dememeli, dur dememesi için faizlerin düşük olması gerekiyor.

Türkiye'nin sıkıntıları döneminde inşaat sektörü hiç durmadı. O yüzden inşaat sektörüne dur imalat sanayiye ilerle demek doğru olmaz, aksi takdirde bir çöküntü başlar. İnşaat sektörü ile imalat sanayiyi at başı gitmesi lazım. Kentsel dönüşüm ile birlikte inşaat sektörünün ayakta tutulması gerekiyor.

Gezi'de bahane ağaçtı. Peki bu geziciler Yalova'da ağaç kesilince neredeydiler. O tencere tavacılar nerede hiçbiri yok. Yoksa tencere tavaları mı kaybettiler. Eğer bahane ağaç olsaydı bu ve benzeri bir çok olayda protesto olurdu.

Türkiye'nin basın özgürlüğünün baskı altında olduğu yaygarasını koparanlar İsrail'in gazetecilere yaptığı baskıyı görmediler.

Kredi Derecelendirme kuruluşları Türkiye gibi istikrarın olduğu bir ülkeyi durağan yapıyor.

Tüm bunlar belli odaklardan kesinlikle idare ediliyor. Tüm bu operasyonlar son derece sistematik bir şekilde götürülüyor.

Milet Tuzağı Gördü

Millet bu tuzağı gördü ve sandıkta tepkisini net bir şekilde ortaya koydu.Eski Türkiye özlemi içinde olanlar bu hayallerinden vazgeçsinler. Türkiye'nin istikrarına nahmahrem elin değmesine izin vermeyeceğiz.

17 Aralık'ta biz bu oyunu görmeseydik yani dik durmasaydık, 25 Aralık operasyonu yapılacaktı Başbakan nasıl alınacak, bakanlar nasıl alınacak bunların hepsi hazırdı. İddianameler o polisler tarafından hazırlanmıştı. Hatta bizden sonra kurulacak hükümet dahi hazırdı. Kimin Başbakan olacağı, kimlerin bakanlık yapacağı belliydi. Bunların hepsinin belgesi elimizde. haber7...

Kimse kusura bakmasın ben burada acı gerçekleri hatırlatmam gerekiyor. Biz 17 Aralık sonrası inlerine gireceğiz dedik ve girdik. Bu kirli yapının faili meçhul cinayetlere dahi giriştiğini songünlerde görüyoruz. Yolsuzluk kılıfı, yolsuzluk maskesi darbe niyetinin üzerini örtmeye yetmedi. Eğitimden, hizmetten, himmetten bahseden yapının birtakım kirli cinayetlere, faili meçhul cinayetlere dahi bulaştığını işte bugünlerde görüyoruz. Daha da fazlası çıkacak, zincir bunu gösteriyor, daha şaşırtıcı şeyler de görecek duyacaksınız . Zaten tek başına bunu planlayacak zeka ve kapasiteye de sahip değil. Sadece maşa olarak kullanıldılar. Biz bunların inlerine girmeye devam edeceğiz.

Üzülerek söylüyorum ki bazı iş adamları da bu yapıyla iş tutuyor. Hani eskiden müzik kutuları vardı bozuk para atıp 3-5 dakika istediğiniz müziği dinlerdiniz. İşte bu paralel yapıya kim bozuk para atarsa kendi çıkarları için kullanıyor. Kim bunlar ile iş tutarsa bayrağına ve toprağına karşı ihanet içindedir. Bu çevrelerle iş tutanlar da asla başarılı olmayacaklarını umarım görürler. Bunlara giden her kuruş vatana ihanete gidiyor.

Bu milletin güçlenmesini istemiyorlar. Güçlenen bir Türkiye'yi istemiyorlar. Eskiden ayar verilen ve gündemi belirlenen bir Türkiye vardı. Şimdi ise gündem belirleyen ayar veren bir Türkiye var. Bunu çekemiyorlar.

Bunların şantajından çekinen her kim varsa gelsinler bize elimizden geleni yapalım.  Ulusal basında Türkiye ekonomisi hakkında çıkan olumsuz haberlere karşı moralinizi yüksek tutun.

Bizi ucuz ve kuru tehditler ile korkutmaya çalışanlar 6-7 Ekim olaylarında ellerine yüzlerine bulaşan kanı temizleyecekler. Artık tehditler kirli ittifaklar çözüm sürecini rayından çıkarmaz.

Cumhurbaşkanlığı sarayı ile ilgili giderken sarayı da aldı götürdü diyorlar. Ya bu sarayın tekerliği yok. Buralar millete hizmet edecek. Buraya şu kadar para harcanmış diyorlar. Biz yargıya ait binalar yapıyoruz. İngiltere'de saray restorayona giriyor ayrılan para ne biliyormusunuz 5 milyar dolar. Onların gazetelerinde yaygara görüyormusunuz. Geçenlerde Cameron'a sordum oluyor mu sizde öyle yaygara falan yoo dedi bunlar normal şeyler dedi. O yüzden yineliyorum Cumhurbaşkanlığı Sarayı bizim itibarımızdır itibardan da tasarruf etmek doğru değildir.