Tek Parti İstiklal Şairi'ni Bu İsimle Fişlenmiş
Gazeteci Muharrem Coşkun tarafından hazırlanan ‘Kod Adı: İrtica 906’ isimli kitapta yaklaşık 70 gizli/resmi belge ilk kez bir araya getirildi. Belgeler, 20 Şubat Cuma akşamı da Gaziospanpaşa’da bir sergi ile kamuoyunun dikkatine sunulacak..
İstiklal Şairi Mehmed Akif Ersoy’un, 1925 ile 1940 yılları arasında resmi kayıtlarda ‘İrtica 906’ kod adıyla fişlendiği ve takip edildiği ortaya çıktı.
Gazeteci - Yazar Muharrem Coşkun tarafından hazırlanan ve Mehmed Akif Ersoy’la ilgili, emniyet, istihbarat ve İçişleri Bakanlığı’na ait resmi yazışmalardan oluşan belgeler ilk kez bir kitapla gün yüzüne çıkarıldı.
Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin katkılarıyla ‘Vatanında Cüda’ İstiklal Şairi, Kod Adı: İrtica 906’ isimli kitapta Mehmed Akif’le ilgili gizli resmi hiç yayınlanmamış yaklaşık 70 belgeye yer verildi.
Kitapta yar alan belgelerde, İstiklal Marşı’nın yazarı, Milli Mücadele’de vaazları cephelerde dağıtılan, Kurtuluş Savaşı’nı veren ilk Meclis’te milletvekilliği yapan, Anadolu’da isyanları bastırmak için il il gezerek halkı İstiklal Savaşı’na çağıran Mehmed Akif’in, kendi ülkesinde ‘sakıncalı’, ‘mürteci’ ‘tehdit’ durumuna nasıl düşürüldüğü anlatılıyor.
Eski Türkiye’nin utancı
Belgeler, Mehmed Akif’in Mısır’a neden gittiği, Neden 11 yıl ülkesine dönmediği, gerçekten peşine hafiye takılıp takılmadığı, Hilafet, şapka, cumhuriyet ve yöneticileri için neler düşündüğü, daha da önemlisi, Cumhuriyetin ilanı sonrası, ‘İslamcı/dindar’ bir şair olan Mehmed Akif’e yeni rejimin nasıl baktığını gözler önüne seriyor.
Gazeteci Yazar Muharrem Coşkun, “Belgelere ulaşınca, itiraf etmeliyim ki; içim bir kez daha burkuldu, günlerce uyuyamadım... Bir kez daha ceberrut, milletin değerlerini tehdit gören ‘Eski Türkiye’ ile utandım.. Hazindir ki; yüzümüze çarpan gerçek şuydu; bir milletin İstiklal Şairi, ‘İrtica-906’ dosyası ile vatan haini gibi izlenmiş, vatana bu kadar emeği geçen bir insan çeşitli ithamlarla yaftalanmıştı.. Dahası yazdığı kitaplar bu ülkeye sokulmamış, Safahat’ı için ‘imha edilmesi’ talimatı dahi verilmişti. Belgeler ‘Eski Türkiye’nin bir gerçeğiydi ve o gerçek tüm çıplaklığı ile yüzümüze çarpıyordu. Belgeler arasında gözlerim, Milli Şair’e yardım edildiğini, maaş ödendiğini, taltifle ödüllendirildiğini, yurda dönüşünde törenle karşılandığını, O’na yakışır bir merasimle ebediyete uğurlandığını gösteren bir satır da aradı.. Ama nafile..” dedi.
Gitmeseydi, idam edilebilirdi
Belgelere bakanların, Şair Mehmed Akif’in, şayet Mısır’a gitmemiş olsaydı, bu ülkede pek ala yargılanabileceğin gösterdiğini ifade eden Coşkun, “İstiklal Şairi eğer 1925’te Mısır’a gitmemiş olsaydı, ülkesinde İstiklal Mahkemeleri’nde pek ala yargılanabilirmiş. Belgeleri görünce, kendinizi; ‘İyi ki o karanlık yıllarda Mısır’a gitmiş ve bizi o utançtan olsun kurtarmış’ diyorsunuz..” diye konuştu.
Safahat için imha emri
1925-1964 tarihleri arasında tutulan resmi belgelerde;
- Mısır’da bulunan Mehmed Akif hakkında yazılan istihbarat takip raporları..
- Şapka, hilafet, laiklik için neler söylediği,
- Safahat isimli eserinin nasıl toplatılıp imha edildiği,
- ‘Gölgeler’ eserinin bu ülkeye sokulmadığı,
- Kendisiyle görüşenlerin dahi nasıl fişlendiği,
- Kanser tedavisi görürken bile takibata tabi tutulduğu,
- Cenazesine katılanların bir bir tespit edilip fişlendiği,
- Vefatından sonra dahi O’nun adına yapılan anma programlarının soruşturulduğu.. gibi çarpıcı detaylar yer alıyor.
20 ŞUBAT’TA SERGİLENECEK
Tek Partili yıllarda İstiklal Şairi’nin fişlendiğini gösteren gizli/resmi belgeler, Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından 20 Şubat Cuma günü Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un da katılımıyla sergi ile ziyarete açılacak. Gaziosmanpaşa Belediyesi GOPARK Grand Salon’da yapılacak program Saat 19.00’da başlayacak. Programda yine senaryo ve yönetmenliği Muharrem Coşkun tarafından yapılan ‘Yoldaki Çığır’ belgeseli de (özet) gösterilecek.
Star
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.