Hülya Avşar’a Bir Tepkide Alperenlerden!

TRT’nin Türk sinemasının 100. yılı nedeniyle desteklediği 33 sinema filminden biri olan ‘Veda Mektubu-Ankara Yazı’nda, 1980 askeri darbesinde 22 yaşında idam edilen ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu’nun hayatı ve idamın ardından ailesinin yaşadığı dram beyazperdeye yansıtılacağı açıklanmıştı.

Filmde merhumun annesi olan Zeynep Pehlivanoğlu’nu Hülya Avşar canlandıracağının söylenmesi üzerine Alperen Ocakları'dan yazılı açıklama yapıldı.

Açıklamada "Türk-İslam ahlakına uygun olmayan’ tesadüfen bir aktris olan yeşilçamın müstehcen sahnelerinin kahramanı Hülya Avşar adlı Türk sinemasının yüz karasına verilmesi camiamızı derinden yaralamıştır."denildi.

İşte Alperen Ocakları Genel Başkan'ı Ahmet Tarık SARI'nın yaptığı O Açıklama:

KAMUOYUNA

Yapımcılığını Elin Ecealp’in üstlendiği, Statü Yazım Grubu’nun senaryolaştırdığı filmde şehit Mustafa Pehlivanoğlu’nun bir süre önce rahmeti rahmana kavuşan kıymetli validesini (annemizi) canlandırmak için isminin ”malakan” olduğunu ifade eden ‘Türk-İslam ahlakına uygun olmayan’ tesadüfen bir aktris olan yeşilçamın müstehcen sahnelerinin kahramanı Hülya Avşar adlı Türk sinemasının yüz karasına verilmesi camiamızı derinden yaralamıştır.
22 yaşında darağacına gönderilen Mustafa Pehlivanoğlu’nun İdam kararını veren hâkim Ali Fahir Kayacan’ın daha sonra anlattığı anılarında asılan solcu Necdet Adalı’ya denge olsun diye idam edildiğini belirterek onun suçsuz yere ölüme mahkûm edildiğini itiraf etmişti. Hayatını Türk-İslam ülküsüne vakfetmiş, İslam’ın adaletinin, ahlakının, fert ve cemiyet tasavvurunun sağlanması için ömrünü hiçe saymış yiğit şehidimizin annesinin bu sıfatlardan çok uzak olan Hülya Avşar tarafından canlandırılacak olması onda vücud bulmuş, uğrunda şehit olduğu davamıza bir hakaret niteliği taşımaktadır. Suçsuz olduğu halde asılması, yıllarının heba olması bir köşede dursun, şehidimiz Mustafa Pehlivanoğlu’nun annesini Hülya Avşar’ın canlandıracak olması onun aziz ruhuna vurulacak en acı darbedir. Onun uğruna canını verdiği dava ahlaksızlıkların, fuhşiyatın, soysuzlukların kökünü kazımaktı. Lakin, bu role ahlaksızlığın, fuhşiyatın, soysuzluğun yeşilçamdaki başrol oyuncusu layık görülmüştür. Dar ağacına gülümseyerek gitmiş ülkücü şehitlerimizin, uğrunda çekilecek cefayı sefadan farklı görmediğimiz davamızın, bu densizlerin, haddini bilmezlerin ellerinde senaryolaştırılması, rollerine ise Hülya Avşar gibilerinin layık görülmesi bütün ülkücü camianın tepkisini üzerine toplamıştır.

Ayrıca filmin müziği olarak kullanılacak olan Şafak Türküsü’nün ve Aysel Gürel tarafından yazılıp Sezen Aksu tarafından seslendirilen ”Aman aman” ve yine Erdal Eren için yazılıp Teoman tarafından söylenen ”17” şarkılarının filmdeki tek amacı ülkücü şehitlerimize, aziz davamıza ve Mustafa Pehlivanoğlu’nun aziz ruhuna saldırmaktır. Bütün bu kirli tezgahları, hakaretleri görmekteyiz. Herkes bilmeli ki Ülkücü hareket tarihi ”Berlin in Berlin” filmindeki gibi aşağılık bir senaryonun malzemesi değildir, ülkücüler de Yeşilçam maceraperestlerinin rollerini canlandırabileceği aşağılık karakterler hiç değildir.
Bu kirli saldırıya, hakarete ve kurulan tezgaha karşı Alperenlerin cevabı en az aynı derecede olacaktır. Allah’ın davasına er olmuş Mustafa Pehlivanoğlu’na ve kıymetli annesine yapılan bu hakarete vereceğimiz cevap Mustafa Pehlivanoğlu ve dava arkadaşlarının küfre verdiği cevapla aynı olacaktır. Bu saldırılar ve hakaretler sona erdirilmelidir. Bu ve benzeri saldırıların devam etmesi halinde hiç bir sorumluluğumuzdan taviz vermeyeceğimizi buradan bildiriyoruz.
Ve son sözümüz aziz şehidimiz Mustafa Pehlivanoğlu’nun ailesine yazdığı mektupta dediği gibi ” Şunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, Mustafalar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakındır. Zafer her zaman Allah’a inananlarındır. ”