'Bu Sorunu Biz Çözeceğiz'
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HaberTürk televizyonunda katıldığı programda gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.
Seçimlerin "Çözüm Süreci, yeni anayasa, başkanlık, asgari ücret ve emekli maaşı" konularına yoğunlaşmasına ilişkin bir soru üzerine Başbakan Yardımcısı Akdoğan, bunun siyasetsizlik hali olduğunu belirterek, AK Parti'nin seçim beyannamesinde temel hak ve özgürlükler, demokratikleşme gibi toplumun tüm kesimleriyle ilgili sorunlar hakkında düzenlemeler bulunduğunu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıkladığı toplumsal sözleşmenin insanlık onurunu merkeze alan yeni bir Türkiye'nin inşa edilmesini hedeflendiğini kaydetti.
AK Parti'nin bir vizyon, anlayış ve proje ortaya koyduğunu, ancak muhalefet açısından durumun böyle olmadığını anlatan Akdoğan, özellikle CHP'nin yapısal sorunlarını aşamadığını, uzun zamandır ortaya koyduğu siyasi argümanların çöktüğünü vurgulayarak, "12 yıldır sürekli 'irtica, laiklik elde gidiyor, gizli gündem' diyorsunuz. Bunların hiç biri tutmuyor. Bir anda makas değiştirip başka bir takım şeylerle milleti kandırmaya çalışıyorsunuz. Bu bir siyasetsizlik halidir. Popülizmle belki 'üç beş fazlasını veririm' söylemiyle bu siyasetsizlik açığını kapatmaya çalışıyorlar. Sadece seçim beyannamesi demek bir kaç popülist vaatle vatandaşın aklını çelmeye çalışmak demek değildir. Sen nasıl bir Türkiye tasavvur ediyorsun" diye konuştu.
Bu tutumun diğer partiler açısından da çok farklı olmadığını, bu nedenle birkaç kavram arasında sorunun sıkıştığını belirten Akdoğan, AK Parti'nin ortaya koyduğu politikalar ve toplumsal sözleşmelerle bunu çözmeye çalıştığını bildirdi.
13 yıllık iktidarda hizmet yaptıklarını anımsatan Akdoğan, siyasetin hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi, yeni anayasa, ileri demokrasiye nasıl ulaşılacağı gibi konularda daha çok yapılması gerekenler bulunduğunu ifade etti.
Akdoğan, "Bir parti çıktı ne dedi? 'Biz Tayyip Erdoğan'ı başkan yaptırmayacağız.' Negatif bir dil. Tayyip Erdoğan'ı başkan yaptırmamayı bir siyasi proje olarak öne sürüyor. 'AK Parti'nin bileğini ancak ben bükerim.' Bugüne kadar her türlü enstrümanı denediniz olmadı, fiili müdahaleler yaptınız olmadı, sokak isyanları çıkardınız olmadı, hepiniz bir araya geldiniz, 14 parti çatı aday çıkardınız olmadı, şimdi 'gelin beni kullanın ben barajı geçersem AK Parti'yi engellerim.' Bunun üzerinden yürüyen bir şey var" dedi.
"Bölgesel ve siyasi ayrımcılık ortadan kaldırıldı"
"Çözüm Süreci'nden vaz mı geçildi, vaz mı geçtiniz, milliyetçi oylar sizi tedirgin mi etti, durdu mu bitti mi" şeklindeki soruya Akdoğan, "Niye vaz geçelim? Ortada bir sorun var. 44 bin insan hayatın kaybetmiş. Türkiye'nin bir terör meselesi var. Elinde silah olan bir örgüt var. Meseleye Kürt meselesi bağlamında bakarsak temel meselelerde çok ciddi düzenlemeler, rahatlamalar, normalleşmeler oldu, ret, inkar ve asimilasyon politikalarına son verildi, hak ve özgürlükler geliştirildi, yatırımlar yapıldı, bölgesel ve siyasi ayrımcılık ortadan kaldırıldı" yanıtını verdi.
Türkiye'nin terör diye bir sorunu olduğunu, bunun çözümüyle ilgili süreçte bir takım gelişmeler yaşandığını, adımlar atıldığını, bunun aynı şekilde devam ettiğini anlatan Yalçın Akdoğan, süreci, AK Parti iktidarının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığını bildirdi.
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı sürecinde ortaya koyduğu en büyük siyasi projenin, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da önem verdiği konulardan birinin de bu olduğunu vurgulayan Akdoğan, Davutoğlu'nun Başbakan olduktan sonra ilk kez Çözüm Süreci Kurulu'nu topladığını, bu konuda önemli adımlar atıldığını ifade etti.
Akdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu süreci biz başlattık. Ortada bir sorun var, bu sorunu çözmeye çalışıyoruz. Bundan dolayı bundan geri adım atılması gibi bir durum söz konusu olamaz. Biz sonuca ulaştıracağız. Milliyetçi oylar vesaire acaba tedirgin mi etti? Niye tedirgin etsin? Burada bu sorun, analar ağlamasın diye bu ülkenin evlatları hayatını kaybetmesin diye bir çaba var. Bu sorunu niye çözmeye çalışıyoruz. Toplumsal fay hatları hareket geçiyor, bir kırılma var. İnsanlar kem gözle birbirine bakmaya başlamış. Türkiye'nin bütünlüğünü sağlamak için bu sorundan kurtulmak gerekiyor. Bu milliyetçi kesimi rahatsız edecek bir şey değil. Bir takım tezviratlar var, şöyle mi olacak, Türkiye bölünecek mi? Bunu söyleyenler zihninde Türkiye'yi bölmüşler."
Bazı siyasi partilerin doğudaki illere, bazılarının ise batıdaki illere gidemediğini savunan Akdoğan, "Biz hepsinde varız, tüm illerde, ilçelerde varız. Bu sürecin devam etmesi milliyetçi kesimde alerji oluşturacak bir durum değildir. Milliyetçi kesim dediğimiz, AK Parti en büyük milliyetçi partidir" dedi.
"MHP oylarında bir artış bekliyor musunuz?" sorusu üzerinde Akdoğan, MHP oylarında artış beklemediğini, bunun bir taviz süreci olmadığını belirterek, şu yanıtı verdi:
"Bir takım kaygılar pompalandı, ama bunların hiçbiri bugüne kadar çıktı mı? Çıkmadı. Çok şeyler yapıldı. Bu süreç başarılı olmaz, eylemler durmaz gibi birçok şey söylendi. Bu süreç devam edecek, şu anda seçimciddi şekilde gündeme oturduğu için konsantrasyon ve diğer konular açısından da biraz daha arka plana düşmüş olabilir. Seçimden sonra kararlı şekilde hükümet yoluna devam edecek. Şu anda da herhangi bir şekilde süreci dondurma, askıya alma gibi bir şey söz konusu değil. Burada ilgili kurumlarımız sürecin içinde olan aktörler bu süreci devam ettiriyorlar. Süreç devam ediyor ve seçimden sonra da hız kazanarak devam edecek. Bu sorunu biz çözeceğiz. Yani birileri şimdi 'süreç bitti, koptu, dondu...' Özellikle Kandil'den bir takım açıklamalar yapılıyor. Yani bir fatura kesme veya birilerine sorumluluğu yıkma vesaire. Sen üzerine düşen hiç bir şeyi yapmamışsın. 2013'te Öcalan çağrı yaptı Nevruz'da. Ne oldu? Sen eylemsizliği tam olarak hayata geçirecektin ve Türkiye'yi terk edecektin. Türkiye'yi terk ettin mi, etmedin mi? Eylemsizlik tamam karakol basmıyorsun onun dışında başka birçok illegaliteye savruldun."
Çözüm Süreci'nin seçimden sonra büyük bir ivme kazanarak devam edeceğini vurgulayan Akdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bir takım gelişmeler olacaksa bu zaten Meclis'te olacak. Yasal ve anayasal değişikler. Siyaset kurumu bu meseleyi çözecekse toplumsal destekle çözecek. Toplum bir şeyi istemiyorsa, kabul etmiyorsa, toplumsal bir destek yoksa siyaset kurumu orada adım atar mı? Atamaz. Bu nedenle toplumun rahat olması lazım. AK Parti iktidarı milletin iktidarıdır. Bize anca rotamızı millet belirler, millet ne derse onu yaparız. Bu sorunlardan da kurtulmak gerekiyor. Çünkü Türkiye'nin geleceği açısından ayak bağı, pranga."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.