Esad Nusayristan'ı Kuruyor
Şam'ın kaybedilmesi halinde Nusayristan'ın resmileşeceğini belirten Özdağ, "Şu an bu bölge etnik açıdan bir Nusayri ülkesi durumunda" dedi.
Özdağ, Rusya ve İran'ın Nusayristan'ı elinde tutması için Esad'a büyük bir destek vereceklerini söyledi.
Gaziantep'te yoğun bir seçim kampanyası dönemi geçiren MHP Milletvekili Adayı Prof. Dr. Ümit Özdağ ile Suriye’de yeniden alevlenen çatışmalar konusunda bir söyleşi gerçekleştirdik. Uluslararası ilişkiler ve terör konularında uzman olan Prof. Dr. Özdağ’a, Suriye'de ağır silahlarla donatılan muhalif grupların, Suriye Ordusu'na Türkiye sınırında, kuzeyde ve güneyde ağır darbeler vurduğu haberlerinin ne anlama geldiğini ve bu gelişmelerin Türkiye'yi nasıl etkileyeceğine kadar birçok soru yönelttik. Özdağ, sorularımıza bütün açıklığı ile cevap verdi.
ESAD HAZIRLIKSIZ YAKALANDI
Suriye’de muhalefetin eriştiği son silahlanma ve ittifaklar oluşturma süreci sonrasında kazandığı bazı başarılar var. Bu gelişmelerin arkasında ne var?
2011’den bu yana devam eden hükümetin maceracı ve sorumsuz Suriye politikası yeni bir aşamaya ulaştı. Sürekli olarak iç savaş teşvik ediliyor. Bunu önce ABD ile birlikte yaptı. Sınırda Amerikan istihbarat görevlileri Suriye muhalefetini silahlandırdı. Libya’da Amerikan büyükelçisi El Kaide tarafından öldürülünce, ABD, Suriye’de El Kaide uzantısı örgütler ile işbirliğinden vazgeçti. Ancak AKP Haziran 2015 seçimlerinin hemen öncesinde bu maceracı politika AKP Hükümeti ile Suudi Arabistan arasında yapılan yeni bir anlaşmaya dayanıyor. Katar’da bu anlaşmayı destekliyor. Bu anlaşmanın amacı, El Kaide’nin uzantısı olan El Nusra, Ahrar el Şam ve Ceyş’ül İslam adlı grupları ağır silahlar ile donatarak, Şam rejimini yıkmak. ABD ise önceliği IŞİD ile savaşmaya verdiği için AKP-Suudi-Katar ittifakını dışarıdan seyretmekle yetiniyor.
Peki, ABD ile yapılması planlanan eğit-donat anlaşması yürürlüğe girmedi mi?
Sözde yürürlüğe girdi ancak uygulanmıyor. Çünkü AKP Hükümeti, eğit-donat ile yetiştirilecek kadroların öncelikle Suriye ordusu ile savaşmasını istiyor. ABD ise IŞİD’e öncelik veriyor. Bundan dolayı anlaşma uygulamaya sokulmuyor.
ESAD ŞAM’I KAYBEDERSE...
Şu anda Suriye’deki mevcut askeri durum nedir?
Kuzeyde ve güneyde yeni silah ve ortak komuta yapısına kavuşan muhalefet, hazırlıksız olan Suriye ordusu karşısında bazı yörelerde ilerleme kaydetti. Bu tür kayıpları kabul etmeyen Esad bile bir okulda Suriye halkına yaptığı açıklamada muhalefetin ilerlemesini kabul etti ve savaşın doğasında bu tür gel-gitlerin olduğunu açıkladı.
Türkiye-Suudi-Katar işbirliği ile Esad rejimi devrilebilir mi?
Tabii bu teorik olarak mümkün. Eğer Rusya ve İran’ın dolayısıyla Hizbullah’ın desteği azalır ise Esad Şam’ı kaybedebilir. Ancak Esad’ın Şam’ı kaybetmesi, Suriye iç savaşını bitirmez, yeni bir aşamaya ulaştırır. Esad, daha 2011’de Suriye iç savaşını kaybetmesi durumunda, Akdeniz kıyısında bir Nüsayristan oluşturmak için harekete geçti. Bu bölgede büyük bir insani ve askeri yığınak yapıldı. Şu anda bu bölge etnik açıdan bir Nusayri ülkesi durumunda. Şam’ın muhalefetin eline geçmesi durumunda Esad ile birlikte, seküler Sünniler ve Hristiyanların bir kısmı, bu bölgeye çekilirken, büyük bir kısmı da Lübnan’a kaçacak. Rusya ve İran Esad’a Şam’ı elinde tutması için gereken desteği vermeseler de Nusayristan’ı elinde tutması için çok büyük bir destek vereceklerdir. Çünkü bu bölgenin Esad’ın elinde olması Moskova ve Tahran için hayati öneme sahip.
ÇATIŞMALAR HIZLA TIRMANIR
Neden?
Rusya, Akdeniz filosu için limana burada sahip. Tahran ise Hizbullah ile bağlantısını devam ettirmek için bu bölgenin Esad’ın elinde kalmasını isteyecektir. Ancak bu noktaya gelene kadar daha çok uzun bir yol var. Rusya ve İran, eğer,
Esad’ı Şam’da ayakta tutmaya karar verirler ise AKP-Suudi-Katar ittifakı, sonuç alamaz. Mevcut çatışmalar çok büyük bir hızla tırmanır. Bu arada Rusya ve Tahran, Türkiye üzerinde enerji kozunu oynamaya başlarlar. Bu da Türkiye’yi ağır bir sıkıntıya sokar. Ayrıca, İran, Türkiye’nin Ortadoğu’ya ulaşmak için elindeki son kapı. Tahran bu kapıyı kapatır ise AKP, Mısır’da Sisi’nin elini öpmeden Ortadoğu’ya yeni kapı açamaz.
İSRAİL’İ UZUN SÜRE RAHATLATACAK AŞAMA
Nusayristan diye adlandırdığınız bölgeye çekilen Esad rahat kalır mı?
Hayır kalmaz ancak muhalif gruplar öncelikle Şam için savaşacaklarından dolayı Esad bir süre rahatlar. Öte yandan Lübnan’da zaten kırılgan olan barış, Suriye’den gelecek büyük göç dalgasından sonra tamamen yeni bir iç savaş aşamasına dönüşebilir. Özetle, Suriye-Irak iç savaşları, Ortadoğu bölgesel iç savaşına zaten dönüşmüş durumdadır. Bu yeni aşamada Ortadoğu bölgesel iç savaşı yapısallaşarak gelecek 10 seneye yayılacaktır. İşte kendisi içinde riskler içermekle birlikte, İsrail’i uzun süre rahatlatacak bir aşamaya girilecek böylece.
SURİYE AFGANİSTAN OLUR
Peki Rusya ve İran, Esad’a Şam’da destek olmazlar ve Esad Şam’dan çekilir ise ne olur? Savaş böyle mi sona erer?
Hayır, Suriye’de savaşın ikinci aşaması başlar. Artık Suriye tam anlamı ile Afganistan olur. PKK/PYD, Şam’dan Esad’ın ayrılmasını fırsat bilerek, Suriye’nin kuzeyinde bağımsız Kürdistan’ı ilan eder. El Kaide’nin uzantısı olan El Nusra ile Ahrar el Şam ve Ceyş’ül İslam arasında kurulan ittifak parçalanır. El Nusra tek başına yola devam edip, Suriye’yi bir El Kaide devletine dönüştürmek isterken, Ahrar el Şam ve Ceyş’ül İslam ittifaklarını devam edip ettirmeme konusunda karar vermek zorunda kalırlar. Olayları uzaktan seyreden ve Şam’ın düşmesi sürecinde güç toplayan IŞİD ise Esad’ın devrilmesinden sonra Şam’da iktidarı ele geçirmek için El Nusra, Ahrar el Şam ve Ceyş’ül İslam ile savaşmaya başlar. Artık Suriye’de ikinci büyük savaş başlamış demektir.
TÜRKİYE YENİ BİR GÖÇ DALGASI YAŞAR
Suriye’deki bu gelişmeler Türkiye’yi nasıl etkiler?
Tabii ki, olumsuz etkileyecektir. Çünkü AKP nasıl IŞİD’i desteklemesine rağmen IŞİD Musul Başkonsolosluğumuzu işgal edip, diplomatlarımızı esir adlı ise şimdi AKP Hükümetinin desteklediği grupları da AKP kontrol altında tutamayacaktır. Türkiye’ye yeni bir göç dalgası başlayacaktır. Çatışmanın bu aşamasında dünyanı her yerinden cihatçı selefi grupların Suriye’ye yeni bir göç dalgası gerçekleşecektir. Hatay-Kilis-Gaziantep hattı başta olmak üzere, Türkiye ağır bir istikrarsızlık dalgası altında kalacaktır.
MACERACI SURiYE POLiTiKASI SON BULMALI
Peki bu süreci durdurmak için ne yapmak lazım?
Öncelikle AKP’nin maceracı ve sorumsuz Suriye ve Ortadoğu politikasının haziran 2015 seçimlerinden sonra sona erdirilmesi gerekiyor. MHP, Ortadoğu’da barışı savunuyor. Ortadoğu iç savaşını durdurmanın yolu Suriye’de barışı sağlamaktır. Bunun için öncelikle bütün İslam dünyası için tehdit olan, Ehli sünnet düşmanı, tekfirci selefi-yeni Vahabi hareketin arkasındaki AKP desteği sona ermelidir. MHP, öncelikle Türkiye-Suriye sınırında güvenliği sağlayacak. Sınır ne PKK ne IŞİD ve El Nusra tarafından kullanılamayacak. El Nusra ve IŞİD’in Türkiye içindeki irtibat, lojistik, finans ve adam toplama merkezleri tasfiye edilecek. Ayrıca, Allah kimsenin başına vermesin ülkemize sığınmış olan Suriyeliler, tek tek tespit edilerek, Birleşmiş Milletler standartlarına uygun kamplara yerleştirilecekler. Bugün olduğu gibi sokaklara ve gayri insani şartlara terk edilmeyecekler.
MHP BARIŞI DESTEKLEYECEK
“Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ndeki Suriyeliler ile ilgili raporları görseniz AKP Hükümetinin yol açtığı trajedinin boyutunu görmek mümkün olur. Misafirlere böyle davranılmaz. MHP, ikinci aşamada ise Suriye’de barışa destek vermeye başlayacaktır. El Kaide dışındaki muhalif güçler ile Esad iktidarı arasında demokrasiye geçiş süreci için ilişki kurulması konusunda Türkiye’nin eli çok güçlü olacaktır. Suriye iç savaşını bitirmenin, Ortadoğu iç savaşını sona erdirmek için en güçlü adımdır. MHP, bu adımı atabilecek güçtedir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.