AK Parti'nin Kendisiyle Yarıştığı İl

Güneydoğu ili olmasına terör olaylarının neredeyse hiç yaşanmadığı kentte vatandaş AK Parti adaylarına büyük ilgi gösteriyor.

Son yıllardaki teşvik yasalarıyla yatırımlar sayesinde ilde işsizliğin de hızla düştüğü Adıyaman’da vatandaş tercihini yine AK Parti’den yana yapacağının işaretini veriyor.

Önceki seçimde yüzde 67,3 oyla 5 milletvekilinin 4’ünü AK Parti almıştı. CHP’den seçilen ve partisinin Kürt sorununa yaklaşımı nedeniyle istifa eden Salih Fırat’ın da katılmasıyla 5 vekilin tamamının AK Parti’nin olduğu kentte bu seçimde de hedef 5’te 5 yapmak.

Bu sebeple aday seçiminde titiz davranan AK Parti, adaylar arasına da kritik isimler koydu.

CEMAATİN ELİNDEKİ SON KOZ: 7 HAZİRAN

Bu isimlerden birisi de Adnan Boynukara ile Adıyaman'daki seçim atmosferinden, başkanlık sistemine, yeni anayasadan paralel yapıyla mücadeleye kadar birçok konuda konuştuk.

Dikkat çeken açıklamalarından biri de paralel yapıyla ilgili olan Boynukara'ya göre, cemaat  son koz olarak bu seçimde bir varlık-yokluk mücadelesi veriyor ancak bitiş onlar için kaçınılmaz olacak.

-İlk olarak kendinizden bahseder misiniz?

Adıyaman doğumluyum. Mühendislik eğitimi aldım. Değişik kamu kuruluşlarında görev yaptım. Mühendislik eğitimim yanında yoğun mesailer yaparak sosyal politikalar, yoksullukla mücadele, demokrasi değerleri, ayrımcılık, devletin demokratik dönüşümü gibi konularda yapılan kapsamlı araştırmaların ve çalışmaların içinde yer aldım. 2009 yılı sonundan 7 Şubat 2015 tarihine kadar olan sürede ise Adalet Bakanlığı'nda yüksek Müşavir olarak çalıştım. Adalet Bakanlığı'nda görev yaptığım dönem; çözüm süreci, 2010 anayasa referandumu, paralel yapıyla mücadele ve HSYK seçim süreçleri gibi önemli olaylara denk düştü...

-Adıyaman’da çalışmalarınız nasıl gidiyor. Seçmenin size yaklaşımı nasıl?

Adıyaman halkı Türkiye genelinde de gözlemlediğimiz gibi küçük şeylerle mutlu olmasını bilen bir halk. Seçim çalışmalarında bunu bir kez daha fark ettim. Halkın talebi gayet açık, net ve kısa. Halk talebini ve beklentisini "seçildikten sonra değişme! Bizi unutma!" şeklinde ifade ediyor. Sanırım bu talep ülke genelinde de var olan bir talep. Halk kendisi ile iletişim halinde olan ve kendisine tepeden bakmayan bir siyasetçi istiyor. Çevre şehirlere bakıyor ve şehrinin de onlar gibi gelişmesini, kalkınmasını istiyor.  Bu anlamda seçmen ile aramızda doğru ve güzel bir iletişim oluştu. Biz bu iletişimi koruyarak geliştirmek için özel bir gayret göstereceğimizi ifade ediyoruz. Bu ise seçmende oldukça anlamlı bir karşılık buluyor.

ADIYAMAN KÜRTÇÜ POLİTİKALARA İZİN VERMİYOR

-Güneydoğu ili olmasına rağmen terör örgütünün etkin olamamasını neye bağlıyorsunuz?

Adıyaman Güneydoğu'nun Batı'sı. Teröre destek olmaması ve terörün zemin bulamamasına ilişkin bir çok etken sayılabilir. Bunların en önemlisi halkın kanaatkar ve mütedeyyin oluşudur. Bir de; farklı etnik, din ve inançların birarada yasamasına ilişkin kadim bir gelenek var Adıyaman'da. Bu nedenle de olsa gerek, Adıyaman halkı hiç bir zaman ırkçılığın farklı bir versiyonu olan "Kürtçü politik tutumlara" prim vermedi, destek olmadı. Sorunlarını ifade etmek, bu sorunların çözümünü talep etmek ile şiddeti hak arama yolu olarak gören anlayışı birbirinden ayırdı. Şiddet ile kendi arasına mesafe koymayı tercih etti. Çünkü şiddetin hak arama aracı olmayacağına inanıyor.

-Seçmenin sizden talepleri neler, Adıyaman’ın en büyük eksikliği ne? Meclis’e gitmeniz durumunda kafanızda beliren bir proje var mı?

Seçmen Adıyaman'ın gidip gördüğü şehirler gibi gelişmesini ve modernizasyon istiyor. Adıyaman'ın gelişmesinin ve kalkınmasının en önemli araçlarından birisi sulu tarım. Şuan 2 baraj inşaatı devam ediyor. Kısa süre içinde 3 baraj inşaatı da başlayacak. İhale aşamasında olan 10 tane gölet projesi var. Barajlara ve göletlere ilişkin sulama projeleri var. Bunların tümü hayata geçtiğinde Adıyaman'ın çehresi değişecek. Sulu tarım ile hem verim artacak, hem de tarıma dayalı sanayi gelişecek. Tüm bunlar, kentin gelişmesini, kalkınmasını sağlayacak ve istihdam sorununu çözecek. Bu projelerin en kısa sürede hayata geçirilmesi için işlerin takipçisi olacağız.

CEMAATİN VARLIK-YOKLUK SAVAŞI
-Adıyaman’da paralel yapılanma çalışma yapıyor mu? Yapıyorsa hangi partiye ve seçmeni nasıl etkilemeye çalışıyor?

Paralel yapının son umudu, bu seçimler. Bu seçimler üzerinden bir varlık-yokluk mücadelesi içinde. Bunun için de her tarafta olduğu gibi Adıyaman'da da çalışıyor. Umut bağladıkları şey, AK Partinin oy kaybetmesi. Ancak bunun sonuç vermeyeceği açık. Çünkü paralel yapı toplumsal vicdanda geri dönülmez bir biçimde mahkum edildi. Millet; kendisine tuzak kuran, mülküne el koyan, insanların özel hayatı ile uğraşan ve hükümetin uygulamaya koyduğu çözüm sürecine karşı olan hiç bir anlayışa prim vermedi, vermez de. İstedikleri kadar çalışsınlar, farklı siyasi partiler için çalışsınlar sonuç değişmeyecek. Burada sorunlu olan, kimi siyasi partilerin ilkeden ve kişilikten yoksun tutumlarıdır. Bu tür illegal yapılarla işbirliği içinde olmalarıdır. Bu ise onların siyasi karakterlerinin ve ilkesizliklerinin sorunu!

-MHP’nin çok güçlü olmadığı Adıyaman’da CHP ve HDP’nin şansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

AK Parti Adıyaman'da 5-0 çok yakın. Kararsızlar pozisyonlarını yavaş yavaş netleştiriyor. Pozisyonlar netleştikçe AK Partinin şansı artıyor. CHP ile HDP ise büyük oranda aynı toplumsal zemine hitap ediyor. Bu nedenle de ikisinin şansı konusunda birşey demek zor. Ama görünen, bu seçimde AK Partinin 5-0 kazanacağıdır.

-Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 400 milletvekili ve başkanlık sistemine geçilmesi gerektiği fikrine ne diyorsunuz? Başkanlık sistemi gelmeli mi?

Türkiye'nin siyasal sisteminde değişiklik yapması gerektiği çok açık. Siyasal sistem değişikliği ile devletin demokratik dönüşümünü birlikte düşünmek lazım. Başkanlık sistemi de, bu anlamda değerlendirilmeli. Başkanlık sistemi, toplumsal iradesinin ve kadim ruhumuzun yola koyduğu dönüşüm dinamiklerini menziline ulaştırma aracının ve sisteminin adıdır. Halkın sandığa yansıttığı iradesinin devlet yönetimine aracısız yansımasıdır. Bizdeki parlementer sistem; bürokrasi, medya ve sermaye gibi farklı unsurların etkisine açık bir yapıda. Bu ise vesayet odaklarının varlığını sürdürmesidir. Başkanlık sisteminin vesayet odaklarının varlığına da son vereceği açık. Başkanlık sistemini bu açılardan değerlendirince konu daha net anlaşılır. Ancak muhalefet unsurları bu değişim talebini sabote etmek için meseleyi kişiselleştirmeye çalışıyorlar. Kişisel kariyer planlaması olarak sunuyorlar. Bu, devletin demokratik dönüşümüne karşı olanların bilinçli yaptığı bir saptırmadır. Bu seçimin, devletin demokratik dönüşümü ve sistemin yenilenmesine olanak tanıyacağına inanıyorum.

-Yeni Anayasa’da olmazsa olmaz dediğiniz bir konu var mı?

Yeni anayasa çalışması da, devletin demokratik dönüşümünü hızlandıracak çalışmalardan birisi. Yeni anayasada olmazsa olmaz olan konu, halk iradesini sınırlayan unsurların ayıklanması ve egemenliğin oligarşiye, totalitarizme, askeri vesayetlere değil kayıtsız şartsız milletin ruhuna ait olduğunun ifade edilmesidir. Bu konu ise en açık biçimiyle 1921 Anayasa'sında yer almıştı. Yeni anayasanın 1921 Anayasasını esas alan bir düşünce yapısı ile hazırlanması bir çok sorunu çözebilir.

HEDEFİMİZ 5-0 YAPMAK

-Adıyaman’da anket yaptırdınız mı? AK Parti’nin il genelinde ulaşacağı rakam nedir?

Araştırmaları genel merkez yapıyor. Bizim ulaşmayı hedeflediğimiz tek bir sonuç var. Bu ise 5-0. Bu sonuca ulaşmak için çalışıyoruz ve buna ulaşacağımıza inanıyoruz.

8 Haziran sabahı nasıl bir Türkiye olacak?

8 Haziran sabahı normalleşmiş, gerginlik oluşturma gayretlerini bir kenara itmiş ve nitelikli demokrasiyi hayata geçirmeye karar vermiş bir Türkiye'ye uyanacağımıza inanıyorum. Türkiye aleyhine çalışan dış unsurların umutsuzluğa düşeceklerine, Türkiye içinde dış odaklarla iş tutarak yol almaya çalışan yapıların tükeniş psikozuna gireceklerine inanıyorum. Sonuç olarak milletimize, ülkemize, bölgemize ve ümmete hayırlı olan ne ise o olsun diyorum.

Haber7