Başbakan Davutoğlu'ndan Çarpıcı Açıklamalar

Başbakan Davutoğlu'ndan Çarpıcı Açıklamalar
Başbakan Davutoğlu, "Demirtaş demokrasi oyunu oynuyor ama gerçek mesajı Bayık ve Karayılan veriyor" dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kanal 7 ve Ülke TV ortak yayınında soruları yanıtladı.

“Bu seçimlerin şifresi, teması nedir?” şeklindeki soru üzerine Davutoğlu, bunun kendisi için “yığınak” kavramı olduğunu söyledi.

“Askeri bir mücadele yürütüyor değiliz ama 12 yıllık bir birikimimiz var, bu birikimin devamı için biz bir yığınak yapıyoruz” ifadesini kullanan Davutoğlu, şunları söyledi:

“12 yıllık birikimi devam ettirip Türkiye’nin kalkınması için bütün gücümüzle tahkim ediyoruz kendi tarafımızı ama daha önemlisi, seçimi bir anlamda birinin bakış tarzıyla değerlendirmek gerekirse,
önümüzdeki 4 yıl seçimsiz geçeceği için AK Parti'den kurtulmak isteyenler yığınaklarının tümünü, tabiri caizse, tüm mermilerini bu seçime sakladılar.”

AK Parti’nin iktidara geldiği günden bu yana kazandığı seçim mücadelelerini hatırlatan Davutoğlu, muhalefetin, "Bu seçimi de kaybedersek bunları bir daha durdurma şansı yok. Yığınağımızın tümünü buraya yapalım. Bunu kaybedersek 4 yıl seçim olmadığı dönemde AK Parti bu başarı grafiğini sürdürürse onu durdurmak artık imkansızlaşır” düşüncesiyle telaşa kapıldığını ifade etti.

"Birbirine hiç benzemeyen kardeşler bir araya geldi" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"HDP ile MHP'nin aynı potada olacağını düşünebilir miydiniz? Nedir onları aynı potaya sokan?  'Bunu da kaybedersek bir daha bunlara meydan okumamız imkansız' düşüncesi. Çünkü 2015 - 2019 arasında büyük projelerin çoğunu hayata geçireceğiz. 3. Köprü, 3. Havalimanı, otoyollar… Başlamış projeler hayat geçecek. Milli savaş uçağı filan. Bu başarı hikayesi arkasında olan birini durdurmak mümkün olmayacağı için 'Ya şimdi ya hiçbir zaman' diye düşündüler."

"Demirtaş  demokrasi oyunu oynuyor görünüyor ama gerçek mesajları Cemil Bayık, Murat Karayılan veriyor" ifadesini kullanan Davutoğlu,  "Çözüm sürecini yöneten AK Parti demokrasi gücü olmuyor,  MHP demokrasi gücü oluyor. Darbe yanlısı, 'Genç Subaylar rahatsız' diye başlık atan Cumhuriyet gazetesi demokrasi gücü oluyor, 12 Eylül mantığını savunan ve 28 Şubat'ta açık bir şekilde askeri müdahalenin yanında yer alan Doğan medya demokrasi yanlısı oluyor, AK Parti demokrasi gücü olmuyor" diye konuştu.

"Maskeler indi"

Davutoğlu, seçime 2-3 gün kala maskelerin indiğini ifade ederek, "Artık Demirtaş değil Kandil, 'Ben varım' diyor.Kimin koalisyon kuracağını, kimin koalisyon kurmayacağını ben tayin ederim' diyor. 'Kimin ne yapacağını ben bilirim' diyor. Ayrıca da tehdit ediyor 7 Haziran’da. O zaman biz de şunu söyleriz, HDP’ye verilen oy, PKK’ya verilen oydur, Kandil’e verilen oydur ve  aynı zamanda HDP’ye verilen oy darbecilere verilen oydur. PKK terör örgütü HDP’nin arkasında, DHKP-C terör örgütünün solisti de CHP’den aday. Bütün bunların arkasında da özellikle İsrail yanlısı bilinen bir uluslararası medya var" şeklinde konuştu. 

"Demirtaş’ın zihni bölünmüş"

Davutoğlu, HDP’nin Kürtleri, MHP’nin Türkleri, CHP’nin modern Türkler ya da Alevileri tekeline alamayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Bizim Alevi adaylarımız var ama biz onları Alevi oldukları, Kürt adayları Kürt oldukları, Türk adayları Türk oldukları için listeye koymadık. Bu memleketin insanları oldukları için listeye koyduk. Bu memleketin hakkını verecekleri için listeye koyduk. Son reklam filmimizde millet geliyor derken, Türkler, Kürtler, Sünniler, Aleviler geliyor demiyoruz. Millet geliyor. Doğu Anadolu’dan, İç Anadolu’dan, Karadeniz’den geliyor. Hepsi bunların milletin parçası, unsurları. Tam da oyun burada. AK Parti olmamış olsa Türkiye zihnen bölünecek."

"Demirtaş’ın zihni bölünmüş. Türkiyelileşmek diyor ama bayrağımızı dalgalandırma konusunda eli titriyor, mütereddit. Kandil ne der diye korkuyor. Dalgalandırmasa, Türkiyelileşemeyecek" diyen Davutoğlu, "Eli titreyenden, zihni titreyenden bu memlekete hayır gelmez. Zihni berrak olacak, eli berrak olacak, ayağı da bu toprağa basacak. Diyarbakır’a basacak bir ayağı, bir ayağı Konya’ya, bir ayağı Rize’ye, bir ayağı İstanbul’a basacak ama sağlam basacak. Bizim özelliğimiz bu. Dışarıda Türkiye üzerine oyun oynayanları oyununu bozuyor bu” görüşünü dile getirdi.

"Zihni bölünme, filli bölünmeyi getirir" diyen Davutoğlu, şunları söyledi:

"Biz ayakta duracağız. Onun için baktım ki çıtayı yükseltiyor bu oyunu kuranlar, biz de yükseltiyoruz çıtayı. Onlar böyle bir parçalanma üzerine oynuyor, biz bütünleşme üzerine. Sizin toplamınız kadar ben miting yaparım. Topunuz gelseniz, işte biz burada AK Partiyiz."

"Buradan halkımıza da mesaj veriyorum, çekinmesinler, oylarını kullanırken bütün bu dediklerimi düşünerek kullansınlar" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Doğu’da, Güneydoğu’daki kardeşlerim kimse sizi tespit edip de cezalandıramaz. Bir tek kişi, bir tek kardeşimizin, vatandaşımızın kılına dokunursa, her türlü tedbiri almakta bir saniye bile tereddüt etmeyiz. Bunu özellikle Demirtaş’ın ve onun arkasında Kandil’in bilmesini isteriz. Türkiye’de böyle tehditlerle, şantajlarla, insanları korkutarak Türkiye’nin kaderini kimse belirleyemez"

Seçim güvenliği bağlamında tedbir aldıklarını dile getiren Davutoğu, "Herkesi uyarıyorum. 7 Haziran’da netice ne olursa herkes saygı gösterecek. Yok şu vardı, bu vardı, elinde delil olmadan, spekülatif, manipülatif bir şekilde insanları tahrik etmek söz konusu olursa tedbir alırız. Seçim nihayet milletin huzuru için yapılıyor, bu huzuru yok edecek herhangi bir eyleme göz yummayız. Herkesin evinde rahat oturması, huzur duyması ve seçim gecesi, ertesi gün veya daha sonraki günlerle ilgili kaygı duymadan oy kullanması lazım" diye konuştu.

"Türkiye'ye sığınan ilk Kürtler PKK'nın baskısından kaçan kürt gruplardı"

Kobani'yle ilgili eleştiri yapanların dürüst olmaları gerektiğini belirten Davutoğlu, tehdit diline boyun eğmeyeceklerini kaydetti. 

Davutoğlu, "Türkiye'ye sığınan ilk Kürtler kimdi, Suriye'den, biliyor musunuz? PYD'nin baskısı yani PKK yani HDP'nin oradaki adamlarının baskısından kaçan diğer Kürt gruplar. Peki mesele Kürt meselesiyse Barzani ile niye itilaf ettiler, Kobani üzerinden, Haseki üzerinden. Niye Barzani Kuzey Irak'ta sınırları kapatmak zorunda kaldı. Çünkü Barzani'ye yakın bütün Kürtleri kovdular, baskı yaptılar, katlettiler" değerlendirmesinde bulundu.

Suriye'deki Kürtler, Araplar ve Türkmenler'in de hamisi olduklarını, 2 milyon Suriyeli'yi zor şartlarda kabul ettiklerini anlatan Davutoğlu "Suriye'deki Kürtlere yardım etmek için Demirtaş'a ihtiyacımız yok, Demirtaş'a sormayız. Suriye'deki Türkmenlere yardım etmek için de Bahçeli'ye sormayız. Açık söylüyorum ne Bahçeli Suriye'deki Türkmenlerin hamisidir ne de Demirtaş Suriye'deki Kürtlerin hamisidir" diye konuştu. 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Suriye'deki Türkmenlerle ilgili açıklamalarını eleştiren Davutoğlu, "Bizim iç ve dış politikamız insan odaklı. Kim olursa olsun. Müslüman, gayrimüslim. Hangi mezhepten olursa olsun, Suriye'de, Irak'ta, Balkanlar'da olsun. Hepsine aynı insani ölçülerle davrandık. Kimse de bunu istismar etmemeli. Bunu en iyi Türkmenler bilir. Suriye Türkmenleri, Kürtleri bilir" dedi. 

"O gazete HDP'yi destekliyorsa demek ki Demirtaş baya beyazlaşmış"

Gazeteci Mehmet Acet'in yabancı basında çıkan haberlere ilişkin, "Ekonomist dergisi, daha önce 'CHP'ye oy verin' demişti şimdi HDP'ye oy verin' diyor, The New York Times 'Türkiye'nin etrafında kara bulutlar dolaşıyor' diyor, en enteresanı The Guardian gazetesinde bir cümle, Türkiye için, 'Tam batılılaşmamış yoksul Müslümanların kendi ülkelerini yönetmelerine izin verilemez' diyor" ifadeleri üzerine Davutoğlu, HDP'ye verilen desteğe dikkati çekti.

Davutoğlu, "Bunu Demirtaş'a okutmak lazım, zenci ne demek görsün burada. Hem ırkçılık, hem oryantalizm var ama aynı gazete HDP'ye destek veriyorsa, kimin kimi zenci gördüğü, kim nezdinde kimin itibarı olduğu ortaya çıkar. Bu ifadeler Kürtler için de söyleniyor Türkler için de. Aynı gazete HDP'yi destekliyorsa demek ki Demirtaş baya beyazlaşmış. Bırakın zenci olmayı baya beyazlaşmış. Halkına yabancılaşacak kadar beyazlaşmış. Buradaki Türk, Kürt, Sünni, Alevi bütün kesimlere yabancılaşacak yabancıl orijinli olmuş. Buradan çıkan tablo o" diye konuştu.

"Her başarılı erkeğin 'yanında' bir kadın vardır"

"Her başarılı erkeğin yanında bir kadın vardır" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Ben 'arkasında' değil de böyle diyorum. Sanki kadınlar böyle arkada kalıyor gibi oluyor. Latife olarak söylüyorum ancak gerçekten öyle. Dün Yalova’dan gelirken, hayatta birbirimize nasıl katkılar yaptığımızı, bunların katkıdan çıkıp, ortak bir serüvene, ortak yaşama dönüştürdüğümüzü konuştu. Sare Hanım olmadığı zaman bir şeyin eksik olduğunu hissediyorum hayatımda. O anda çevrenizde olması bir kere rahatlatıyor. O varsa mesele çözülmüştür. 'Varsa Sare, her şeye çare' diye bazen takılıyorum. Ama Sare Hanım ne kadar yandan da olsa siyasetle ve kampanya ile tanıştıysa ben de o kadar 'yandan' kadın doğum uzmanlığıyla tanıştım. Mesela bazen gece saatlerinde hastaneye gitmesi gerekiyor. Beraber gideriz. O içerde doğum yaptırırken, ben de dışarıda kitap okurum. Buna çok şaşıran, 'Hocam burada ne yapıyorsunuz?' diyen olmuştur. Ben de 'Hayırlı bir haber için bekliyorum içerden' falan diyordum."

Paylaşmanın güzel bir duygu olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Biz de kadınların çalışması, yanlış bir şekilde, sanki ekstra bir şeymiş gibi görüldüğü için onların yaşamına bu anlamda katkıda bulunmak erkekler için sorumluluk değil de 'erkeğin bir kadına katkıda bulunması' gibiymiş görülüyor. Halbuki bir huzuru sağlayacak şey, istediği bir mesleği yapabilmesidir. Orada da erkeğin ne kadar hakkı varsa kadının da o kadar hakkı var. Herkesin bunu hayatında çözebilmesi lazım. Mesele, yaşanılan olayın size düşen payın hakkını vermektir. Biz bunu hayatımızda zorlanmadan yapabildik."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.