Kemal Derviş “AK Parti-CHP Koalisyonu” İstedi

Krizin ardından gizlense de ülkemize IMF tarafından gönderilen ve önerdiği tek reçete, “nasıl kemer sıkarsanız sıkın, yeter ki IMF ve dış borçları ödeyin” olan Derviş’in bu açıklaması akıllara, “IMF Türkiye’yi tekrar ekonomik krize mi sürüklüyor” sorusunu getiriyor.

Derviş o dönemde milletvekili bile olmamasına karşılık adeta fiilen başbakan olarak görev yapmıştı. Derviş geldikten sonra DSP - MHP - ANAP hükümeti alakasız biçimde şeker yasası ve birçok saçma yasa çıkararak, yurt dışından gelecek para için kendilerinden istenen her şeyi yapmak zorunda kalmışlardı. 

Kemal Derviş, Türkiye için en iyi seçeneğin Ak Parti ile CHP'nin yapacağı büyük koalisyon olacağını söylediğini, “seçim öncesinde” CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na "İktidara gelirseniz dışarıdan bakanlık teklifine sıcak bakarım" dediğini iletmeyi de ihmal etmemiş. 

Paris’te, Radikal'den Fuat Keyman'a olası koalisyon seçenekleri hakkındaki görüşlerini anlatan Derviş, “Türkiye için en iyi olan, ya da olması gereken, büyük koalisyon. Almanya modeli gibi olmalı… İki parti arasında oy oranları ve milletvekili sayıları içinde fark olsa da, güç paylaşımına gitmeliler, yani başbakan yardımcıları ve bakanlıkların paylaşımında belli oranda bir eşitlik olmalı. Bunun nedeniyse, CHP, büyük koalisyonda, küçük ortak gibi değiş, eşit ortak gibi hissetmeli ve hareket edebilmeli…”

Oynanan oyuna bakar mısınız? 

Bütün ülke AKP-MHP koalisyonunu daha olumlu bulurken böyle dumanlı havalarda ortaya çıkan kerameti kendinden menkul bir adam, halkın %75’inin istemediği bir partiye, ülkenin yönetim gücünün %50’si emanet edilsin diyor. Üstelikte “göreve hazırım, dışardan görev verilirse buradayım” diyor. 

Kurt dumanlı havayı severmiş. 

Habervaktim.com