Bakan Eker: 'Daha Fazla Barışı Kavramalıyız'
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Diyarbakır’da faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile kanaat önderlerine iftar verdi. Bir düğün salonunda düzenlenen iftar programına, Bakan Eker’in yanı sıra Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, AK Parti Diyarbakır eski milletvekilleri ve milletvekili adayları, Vali Hüseyin Aksoy, Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, İl Emniyet Müdürü Halis Böğürcü, çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi, kanaat önderleri ile bazı kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Burada konuşan Bakan Eker, maalesef bir Ramazan ayında daha İslam kisvesi altında birilerinin Müslümanları katlettiğini belirterek, adının anlamı barış olan bir dinin mensuplarının kanlı tezgahların içinde kıvranması ve Müslümanlar’ın kanının dökülmesinin bölge için tarihi bir trajedi olduğunu vurguladı. Hükümetin, toplumun ve bütün Ortadoğu halklarının bu durumu çok derin bir şekilde düşünmesi, kavraması ve tahlil etmesi gerektiğini anlatan Eker, “İslam’ın tekrar barışın dini olarak hepimizin hayatında yer almasını sağlamamız ve bu inanç ve şuurla geleceği inşa etmemiz gerekiyor. Bakın Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da neler oluyor. Kudüs’te neler oluyor. İslam’ın kutlu şehirlerinde yaşananlara bir bakın. Kudüs’e, Mısır’a, Şam-ı Şerif’e, Bağdat’a bakın. İslam’ın önemli merkezlerinin, İslam tarihinin bu önemli şehirlerinin ne hallere geldiğini ibretle izliyoruz. Onun için bu Ramazan ayında her zamankinden daha fazla barışın anlamını kavramamız ve barışı mutlaka ihya etmemiz gerekiyor. Bu kutlu ayın buna vesile olmasını temenni ediyorum” dedi.
“HEPİMİZ BARIŞ DUYGUSUNA SAHİP ÇIKMALIYIZ”
Diyarbakır ve bölgede de Ramazan’ın manasına uygun bir barış ikliminin ve atmosferinin olması gerektiğine dikkat çeken Bakan Eker, şunları kaydetti:
“İnsanların kendileri gibi düşünmeyen insanların düşüncelerine tahammül gösterebildiği bir atmosferin ihya edilmesi gerekiyor. Ama bu barış için hepimizin biraz da barış duygusuna sahip çıkması gerekiyor. Zulümlere, zalimlere karşı durmamız gerekiyor. Zalimin kim olduğunun bir önemi yok. Zulüm varsa orada Müslüman’ın izzetle başını kaldırıp, zalime ‘zulüm yapma’ demesi lazım. Bizde bu günleri yine yaşıyoruz. Buna da dikkat etmemiz lazım.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.