Erdoğan'dan Flaş Açıklamalar
Cumhurbaşkanı Erdoğan yemek sonrası yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi;
Biz Türkiye'ye gücüne ve şanına yakışır bir bina kazandırdığımıza inanıyoruz. Ben bu konuları gündeme getirmeye utanıyorum.
''BU ÇOK ALÇAKÇA AHLAKSIZCA İFTİRA KAMPANYASI''
Geçen yaptığımız bir iftar sonrası çok alçakça, ahlaksızca tamamen yalana dayalı bir iftira kampanyası başlatıldı. O iftarda sandalyelerin masa, örtüsünün, çiçeğin maliyetinin 1 milyon lira olduğunu iddia ettiler. Bunlar yalandır iftiradır. Masanın maaliyeti 240 bin lira dediler. Masanın maaliyeti 4 bin 600 lira artı KDV'dir. Bunu 240 bin lira diye ifade ediyorlar.
''BUNLARIN HESABINI VERECEKLER''
Bunlar sayın Abdullah Gül'ün zamanından kalmadır ve böyle bir maaliyet yoktur. Çatal bıçak setleri rahmetli Demirel'in zamanından kalmadır. O akşam 110 kişilik iftar yemeği hazırlandı ve bu külliyenin mutfağından çıktı. Kişi başı yemek maaliyeti 30 liradır. Bu iddiaları ortaya atanlar ya hesap bilmiyorlar ya da niyetleri başka. Biz onların niyetlerini biliyoruz. Bu iftiraların hesaplarını hukuk önünde verecekler. Onların nasıl bir yaşam içinde olduklarını çok iyi biliyoruz. Benim dönemimde tabak çatal gibi alınan hiç bir malzeme yoktur ihtiyaç duyulduğunda elbette alınacaktır.
Bunu burda söylemek istemezdim ama, ana muhalefetin başındaki zat altın klozet var dedi, sonra Saray'da değil, Kocaeli Valiliği'nde olduğunu söyledi ama o da gerçek değil.
''MİLLETİMİZ İLE KUCAKLAŞMAMIZI HAZMEDEMİYORLAR''
Şuanda Tayyip Erdoğan, Cumhurun başı olarak buradadır. Burada mesele ne masa ne çatal bıçak ne de yemek meselesidir. Bize zenci Türk diyorlar, ben zenci Türk olmaktan gurur duyuyorum. Bizim milletimizle kucaklaşmamızı hazmedemiyorlar. Ben tarafsız değilim ben tarafı milletten yana olan bir Cumhurbaşkanıyım. Benim muhatabım doğrudan milletimin ta kendisidir.
''PARTİLERİMİZ ÜZERİNE DÜŞEN GÖREVİ YAPMAZSA...''
Mevcut Meclis yapısı içinde, en kısa sürede bir koalisyon hükümetinin çıkmasını temenni ediyorum. Bu konuda tüm siyasi partilerimize, onların genel başkanlarına büyük görev düşüyor. Türkiye'nin, geçmişini tartışan değil, geleceğini aydınlatan bir koalisyon hükümetine ihtiyacı var. 1990'lı yıllarda şahit olduğumuz koalisyon tecrübelerinin ülkemize yaşattığı sıkıntıları tekrarlatmaya kimsenin hakkı yok.
Cumhurbaşkanı olarak, ben milletimin arzusu doğrultusunda hareket etmeye, ön açıcı, teşvik edici olmaya gayret ediyorum. İçeride ve dışarıda yaşamakta olduğumuz kritik dönem, hükümet meselesinin bir an önce çözülmesini zorunlu kılıyor. Siyasi partilerimiz bu konuda üzerlerine düşeni yapmazlarsa çözüm mevki yine milletimizdir.
''BU İDDİALAR ŞİMDİ GÜNDEME GETİRİLMİYOR!''
Elektrikler kesildi mi? Sandıklar çalındı mı? Bu iddiaların hiç biri simdi dile getirilmiyor. Bunlar oldu mu? Ama bazı şeyler oldu. Yüzlerce köyde bir siyasi partiye oy çıkıyor başka bir partiye oy çıkmıyor bunlar soru işareti değil mi?
''HEP BİRLİKTE HÜSRANA UĞRATACAĞIZ''
Seçim sonuçlarına bakıp, 'Türkiye sıkıntıya düştü' diye adeta sevinç çığlıkları atanları hep birlikte takip ediyoruz. Kendi çıkarlarını, ülkenin çıkarlarının önüne koyanların yüzlerindeki memnuniyet ifadesinin gayet iyi farkındayız. İnşallah ya en kısa sürede yeni hükümeti kurarak ya da seçimleri yenileyerek, bu heves sahiplerini bir kez daha hüsrana hep birlikte uğratacağız.
Bize uzatılan hiç bir el karşılıksız kalmayacaktır bunu biliniz. Bu mücadelemizde karşımıza çıkan hiç bir engel bizi yolumuzdan etmeyecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.