Tetikçi Gazeteden Çirkeflik
Vahdet’e konuşan Ravza Kavakçı Kan, Yurt’un bu çirkin ifadelerine tepki göstererek, “Eski Türkiye hasretiyle yanıp tutuşuyorlar” ifadesini kullandı.
Kan, yemin ettirilmeyen ablasının başörtüsüne benzer bir başörtüsü tercih etme sebebini gazetemize anlattı: “Seçmenin ablama selamıydı.”
1999 yılında Bülent Ecevit’in Meclis kürsüsünde başörtülü olmasından dolayı milletvekili Merve Kavakçı’yı hedef alan “Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz” sözleri üzerinden 16 yıl 1 ay 22 gün geçti. Hafızalardan hala silinmeyen bu tarihi olayda 1999’da Fazilet Partisi’nden milletvekili seçilen Merve Kavakçı milletvekili yeminini edemeden adeta linç edilircesine Meclis’ten çıkarılmıştı. 16 yıllık Meclis’teki bu zülüm son buldu. Önceki gün Meclis kürsüsünde Merve Kavakçı’nın kız kardeşi Ravza Kavakçı Kan, ablasına okutulmayan milletvekili yeminini yine o dönemde ablasının taktığı aynı desende bir başörtüsüyle okudu.
SEMBOLİK ANLAMI VAR
Ravza Kavakçı Kan, Meclis’in açılış gününde taktığı başörtüsünün anlamını Vahdet’e anlattı. Taktığı başörtüsünün tamamen sembolik bir anlamının olduğuna dikkat çeken Kavakçı, “Benim yaptığım bir meydan okuma değildi. 2 Mayıs 1999’da Meclis’te Merve Hanım’a yapılan çok çirkin bir davranıştı. Hukuka aykırı bir davranıştı. Sembolik manada ben ona bir selam olsun diye aynı desende bir başörtüsü tercih ettim. O sebeple seçilmiş bir kıyafetti. Çünkü seçim sürecinde insanlar bana o 2 Mayıs’ta yaşananların üzüntüsünü hala taşıdıklarını ifade ettiler. Bu benim seçmenimin de selamıydı. Bu davranış omzuma yüklenmiş bir yüktü” dedi.
NİYE RAHATSIZ OLDULAR?
Bu davranış üzerine kendisini hedef alan bazı medya kuruluşlarına tepki gösteren Kavakçı, “Şu anda bana saldıranlar, eski Türkiye hasretiyle yanıp tutuşanlar. Saldırsınlar, nasıl isterlerse öyle yapsınlar. Rabbim kalbimizi biliyor. Bu davranışımdaki amaç kimseye meydan okumak ve had bildirmek değil. Had bildirme makamı da biz değiliz. O makam Rabbimdir. Onun için kimsenin üzerine alınması gereken bir şey yok. Niye bu kadar rahatsız olundu? Onu da anlamıyorum” diye konuştu.
KARDEŞİNİ BÖYLE İZLEDİ
Merve Kavakçı Meclis’teki yemin törenini arkadaşının ofisinde izledi. Kavakçı kardeşinin kürsüye çıktığı anı ise cep telefonuyla ölümsüzleştirdi.
MESELE MERVE KAVAKÇI DEĞİLDİ
■ O dönemin Türkiye için büyük bir yara olduğunu hatırlatan Ravza Kavakçı, 16 sene önceki meselenin Merve Kavakçı olmadığını belirterek, “Oradaki mesele Merve Hanım’ın şahsında tüm inanan insanlar, bütün başörtülü ve başı açık kadınlar ile Merve Hanım’ı destekleyenlere had bildirmekti. Orada hepimize had bildirilmek istendi. Mesele Merve Hanım değildi. Ancak 16 sene sonra yapılanların ne kadar yanlış olduğunu görmüş olduk” şeklinde konuştu.
KAVAKÇI’DAN CUMHURİYET VURGUSU
■ Meclis’e 25. dönemde 21 başörtülü kadın vekilin girmesini de değerlendiren Kavakçı, “Türkiye için büyük bir adım. Halk arasında, bizim aramızda hiçbir zaman başörtülü veya başı açık ayrımı yok. Ama başörtülü kardeşlerimiz inançlarından dolayı hep ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüler. Hizmet alamadılar ve hizmet veremediler. Onun sona erdiğinin resmi Meclis’teki bu tablodur. Gördüğünüz gibi başörtülülerin Meclis’e girmesinden dolayı hiçbir şey olmamıştır. Cumhuriyetimiz sağlam ve dimdik ayaktadır. Bundan sonra da bu tür ayrımcılıklar yaşanmayacaktır. 23 Haziran bu yüzden memleketimiz için önemli bir gündür” dedi.
"MUHAFAZAKAR" MEDYA PATRONUNDAN YURT'A DESTEK
Yurt gazetesinin sahibi CHP Milletvekili Durdu Özbolat ve Yurt gazetesine baskı hizmetini, paralel tetikçisi Taraf ile PKK yayın organı Özgür Gündem'e olduğu gibi yine aynı "muhafazakar" medya patronu veriyor.
Başörtüsüne dil uzatan CHP gazetesi Yurt'un, bu "muhafazakar" medya patronu tarafından basıldığını teyit için, sözkonusu gazetenin künyesine bakmak yeterli.
BUNLARI O PATRON BASTI
Başörtülü olduğu gerekçesiyle milletin oylarıyla seçildiği vekilliği zorbalıkla elinden alınan Merve Kavakçı ve kardeşine "Merve Kavakçı'nın kardeşi 16 yıl sonra intikam kostümü ile Meclis'e girdi" şeklinde kin ve öfke kusan YURT gazetesinin baskısını "başörtüsünü" dilinden düşürmeyen muhafazakar bir medya patronunun yapıyor olması, riyakarlık ve ihanette doruk nokta olarak gösteriliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.