MHP: Şartlarımız Kabul Edilirse Gövdemizi Taşın Altına Koyarız
Malum MHP’nin şartları “Çözüm Süreci’nin sonlandırılması, yolsuzluk iddialarının üzerine gidilmesi ve Cumhurbaşkanı’nın yasal sınırlarının dışına çıkmaması”.
Bahçeli’nin yaptığı yazılı açıklama şöyle:
“Türk milleti siyasi belirsizliğin tavan yaptığı, uzlaşma kanallarının tıkandığı bir ülke tablosunu kaygıyla izlemektedir.
7 Haziran Milletvekilliği Genel Seçimlerinin üzerinden geçen 68 günlük zaman diliminde koalisyon hükümeti kurulması hususunda hiçbir kalıcı ve umut verici bir gelişme yaşanmamıştır.
Türkiye’nin çözülmesi gereken pek çok sorun alanı olduğu muhakkaktır.
Hiçbir parti nefsi hesap yapmamak durumundadır.
Ülke çıkarları, millet ve devlet bekası her şeyin üstünde tutulmalıdır.
Koltuk sevdası, basit ve ahlaken tartışmalı siyasi taktikler milletimizin geleceğine baskın çıkmamalıdır.
Nihayetinde başka bir Türkiye, başka bir vatan yoktur.
Terörün bu kadar zirve yaptığı bir dönemde ülkemizin geçici hükümetle yönetimi, AKP ile CHP arasındaki koalisyon temas trafiğinin sonuçsuz kalması kimseye herhangi bir yarar sağlamayacaktır.
Milli değer ve emanetlerin bu kadar sorgulanıp aşağılandığı, küçümsenip kurban verildiği bugünkü ortamda, azami fedakarlık gösterip demokratik kültürü canlı ve çalışır tutmak her sorumlu siyasi aktörün görevi sayılmalıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi meselelere dar bir perspektiften ve gelip geçici hevesler penceresinden bakmayı doğru ve meşru görmemektedir.
Aynı tavır ve samimi tutumu her siyasi partiden, her devlet ve siyaset adamından beklemek en doğal hakkımızdır.
Bölünmüş bir Türkiye’nin, parça parça olmuş ve iç savaş şartlarına doğru savrulmuş bir vatan coğrafyasının hangi feci akıbetlere kapı aralayacağını bilmek ve görmek için kahin olmaya da gerek yoktur.
Bu itibarla Türkiye seçeneksizliğe mahkûm edilmemeli, hareket ve stratejik manevra alanı daraltılmamalıdır.
Bugün verilen yanlış kararların, günü kurtarmak adına gelecekten ödün verilme niyetlerinin telafi ve tamiri çok zor olacak külfetlere davetiye çıkaracağını idrak etmek lazımdır.
Ülkemiz şu anki kabus ve karanlık iklimden derhal çıkarılmalıdır.
Dağlarda ve şehirlerde Türkiye düşmanları silah ve emelleriyle fitne planları yaparken; siyasi, sosyal ve ekonomik felaketler üst üste birikmişken kaybedilecek bir saniye bile olamayacaktır.
Aksi tavır ve davranışın ne millet sevgisiyle, ne vatan ve devlete duyulacak muhabbet ve bağlılıkla izah edilecek bir yanı da bulunamayacaktır.
Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde, hatta 12 Eylül öncesinde bile; bu denli siyasi tıkanıklık ve dağınıklık hiç yaşanmamış, hiç de vaki olmamıştır.
Bu kapsamda AKP ile CHP arasında 31 gün süren koalisyon hükümeti kurulması konusundaki arayış ve beklentilerin sonuçsuz kalması milletimiz tarafından doğru görülmemiştir.
Fakat koalisyon hükümeti kurulmasıyla ilgili az da olsa ümit kırıntıları vardır.
AKP ile CHP arasında 50 saate yakın devam eden toplantı ve temasların heba olmaması, bunca verilen emeklerin ve harcanan mesailerin hüsranla neticelenmemesi için taraflar mutlaka inisiyatif almalıdır.
Koalisyon hükümeti kurulması çerçevesinde işleyen ve esasen uzaması da mümkün olan 45 günlük Anayasal takvimin bitmesine sayılı günler kalmıştır.
Beklentimiz, AKP ile CHP’nin dürüstçe, hiçbir hesap yapmadan, korkularını aşarak, anlaşmazlığa neden olan tekliflerini soğumaya alarak tekrar bir araya gelmenin yollarını bulmalarıdır.
Türkiye’nin kazanması, düştüğü tehlikeli girdaptan kurtulması için AKP ile CHP şanslarını bir kez daha ve samimiyetle denemelidir.
Ekonomideki kriz ortamı herkesin malumudur.
Doların ateşi gittikçe artmaktadır.
Bölgesel ve küresel açmaz ve kaos atmosferi ülkemizi yakından tehdit etmektedir.
Alçak ve hain terör örgütü PKK, 20 Temmuz’dan bu tarafa 37 vatan evladını şehit etmiştir.
Ne yazık ki manzara korkunçtur.
7 Haziran seçimlerinin tekrarlanması halinde, sandık güvenliğinin ve demokratik istikrarın güvencede olacağını hiç kimse iddia edemeyecek, ileri süremeyecektir.
Bu şartlar altında Türkiye hükümetsiz bırakılmamalıdır.
Ayrıca seçim tekrarına olumlu bakmamız mümkün olmadığı gibi, azınlık hükümeti ya da seçim hükümeti kurulmasına da sıcak yaklaşmamız olmayacak bir şeydir.
Yangın her yanı sarmışken iktidar oyunlarıyla vakit geçirmek, anlaşmamak için bahaneler üretmek, bilinmelidir ki, bu aziz ülkeye kast etmekle eşdeğerdir.
Bu kapsamda AKP ile CHP’nin son defa bir araya gelerek koalisyon düğümünü çözmeleri tarihi bir zorunluluk, milli bir sorumluluktur.
Şayet bu olmayacaksa, böyle bir görüşmeye taraflar yanaşmayacaksa, Milliyetçi Hareket Partisi 17 Ağustos 2015 Pazartesi günü saat 14.00’de AKP Genel Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu’yla planlı randevusunu gerçekleştirecektir.
Kamuoyuyla paylaştığımız daha önceki ilke ve şartlarımızın kabulü halinde, önce ülkem ve milletim diyen Türk siyasetinin 46 yıllık dev çınarı Milliyetçi Hareket Partisi değil elini, gövdesini taşın altına koymaya kararlıdır.
Anayasal sürenin kalan kısmında sorumlu siyaset anlayışımız gereğince engelleyici değil, millet ve ülke menfaati doğrultusunda yapıcı ve samimi gayretimizi herkes görecektir.
Hiçbir şey bitmiş gibi düşünülmemelidir.
MHP varsa her zaman Türk milleti ve Türkiye için ümit vardır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.