SP Lideri Mustafa Kamalak:‘Cumhurbaşkanını Uyarmıştım!’
Komşularla ilişkiler ve çözüm süreci hakkında değerlendirmelerde bulunan Kamalak, "Çözüm Süreci Konusunda Cumhurbaşkanı Uyarmıştım"dedi.
"ESAD’LA BAŞ DÜŞMAN HALİNE GELİNDİ"
Düne kadar Suriye ile arada bir problem olmadığını ve kardeşim denilen Esad’la can ciğer olunduğunu vurgulayan SP Genel Başkanı, bugün ise gelinen noktada Esad’la baş düşman olunduğunu ifade etti.
Kamalak sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye’de 4,5 yıldan bu yana süren bir iç savaş vardı. Savaş sınırlarımıza dayanmış durumda. Yoktan bir bakıma hiç sebep yok iken kendi ellerimizle karşımıza çıkardığımız bir savaş oldu. Rusya tüm gücüyle yükleneceğe benziyor. Savaş gemileri karadan, denizden mevzilenmiş durumda. Uçakları zaten eylemleri olarak hareket halindedir. Hazar denizine fırlattığı füzelerle sadece Türkiye’ye değil NATO’ya da gözdağı veriyor. Sen varsan bende varım diyor. Düşünün Hazar denizinden attığı füzelerle Suriye’deki mevzileri vuruyor. Aradaki mesafe bin 500 kilometredeniyor. Bin 500 kilometreyi vuruyor. Buna karşılık Türkiye NATO’dan yardım talep ediyor. Düne kadar Suriye ile can ciğerdik. Aradaki sınırlar kaldırılmıştı, vizeler kaldırılmıştı. Halepli bir kardeşimiz baklava yemek için Gaziantep’e geliyordu. Gaziantepli baklava yemek için Halep’e gidiyordu. Araya birileri girdi, can ciğer olan kardeşim denilen Esad baş düşman haline getirildi. Şuan o düşmanlık dalga dalga yazık ki Ortadoğu’yu yakar hale geldi. Cesetler televizyonda izliyoruz sahile vurdu.”
"ÜLKEMİZE 2 MİLYON SURİYELİ SIĞINDI "
Türkiye’ye 2 Milyon Suriyelinin sığındığını ifade eden Mustafa Kamalak, “Tabiî ki kapılarımızı açmamız gerekiyordu. Onlar şuan Ankara’da, İstanbul’da ve ülkemizin diğer illerinde dilencilik yapmak durumunda kaldı. Hal bu ki Saadet Partisi yangın başlamadan söndürmemiz lazım diyordu. Esadçı olarak suçlandık. Dünya 4,5 yıl sonra Saadet Partisi'nin dediği noktaya geldi. Şimdi istikrardan bahsediyorsun, tek başına iktidardan bahsediyorsun, 13 yıllık iktidarının ülkeyi getirdiği nokta ortada değil mi? Cumhurbaşkanı ve Başbakan bir kısım muhalefet partilerini eleştirmek için 'siz Sivas’ın doğusuna gidebiliyor musunuz' diyordu. Açık ve net söylüyorum, devlet yönetiminde bulunan kimseler için bundan daha ayıp, bundan daha seviyesiz olabilir mi? Bu ülkenin güvenliğinden kim sorumlu? Sen iktidara geldiğinde böyle bir endişe var mıydı? Kendi yakınlarımızın, kardeşimizin Hakkari’de, Şırnak’ta Güneydoğu illerinde askerlik yapmasına gönlünüz razı olur mu? Niye can güvenliği yok çünkü” diye konuştu.
"ÇÖZÜM SÜRECİ KONUSUNDA CUMHURBAŞKANI UYARMIŞTIM"
Çözüm süreci konusu başlamadan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı başbakanlığı döneminde uyardığını hatırlatan Kamalak, “Turhal’dan bir baba feryat ediyordu. Oğlum 'ben tazminat ödeyim gitme' diyor şehidin başında ağlıyordu. Bir anne feryat ediyordu. 'Oğlumu, yarbayımı sizin beslediğiniz PKK’lı askerleriniz' diyordu. Biz bu olayların olacağını bu çözüm süreci ortaya atılır atılmaz açıkladık. Cumhurbaşkanı'na başbakanlığı döneminde dedim ki; sayın başbakan siz demokratik açılım dediniz, Kürt açılımı dediniz, barış süreci dediniz, çözüm süreci dediniz. Adına ne derseniz deyininiz, biz Saadet Partisi olarak endişe ediyoruz ki bu sürecin sonunda Türkiye ya bölünecektir veya çok daha büyük çatışmalarla karşı karşıya gelecektir. Yandaş medya vicdanının sesini dinlemedi. Yüreğinin sesini dinlemedi bizi suçlama cihetine gitti. Çünkü fikrimizin karşısında söyleyecek sözü yoktu.” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.