Mehmet Akif’in “Türk” Tanımı Neydi?
HDP’liler bir yana, Zana’ya muhafazakar camiadan da destek anlamına gelen değerlendirmeler geliyor; AK Parti içerisinden de bu yönde açıklamalarda bulunanlar oldu, oluyor.
İyi güzel de, “Türk Milleti” ırki bir kavram mı ki, bundan alınılıyor, buna karşı çıkılıyor?
“Türk Milleti”nin ne olup ne olmadığı konusunda İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un değerlendirmesi, eminim ki çok önemlidir.
Habervaktim.com olarak Mehmet Akif’in bu konudaki düşüncelerini, Türkiye’de Mehmet Akif dendi mi akla ilk gelen aydınlarımızdan olan Türkiye Yazarlar Birliği Onursal Başkanı D. Mehmet Doğan’a sorduk.
MEHMET AKİF’İN “TÜRK” TANIMI
-Türkiye’de Mehmet Âkif Ersoy’a hak ettiği değeri sözde değil, özde verebilen nadir isimlerden birisiniz. En iyi bilen biri olarak, Mehmet Akif’in “Türk”, “Türk milleti” tanımı neydi?
D.M.Doğan- Mehmet Âkif inanç temelinden bakar. Kavim, ırk, etnik yaklaşımlardan uzak durur. Bu çerçevede ırk davası güden, kavmiyetçilik yapan babasının memleketlilerini, Arnavutları eleştirir. Arnavut ırkçılarını, Osmanlı’ya karşı Sırplarla işbirliği yapanları “kaltaban” olarak niteler.
Mehmet Âkif babasının Arnavutluğundan Balkan Harbi ve sonrasındaki felaketler dolayısıyla bahseder. Fakat o Arnavut asıllı babası ve Buharalı annesi ile Osmanlı başkentinde doğmuş ve yaşamış bir Türk’tür. Bu Türklüğün kültürel bir tanımlama olduğunu bize gösteriyor.
İnsan ırkını seçemez, fakat inancını, düşüncesini seçer. Irkla belirlenen değil, inanç ve fikirle belirlenen bir toplum içinde yaşamak herkes için daha anlamlı ve kuşatıcıdır. Etnikliği esas alırsanız, ırkı öne geçirirseniz, başka ırkları dışlamaktan başka yolunuz yoktur. Türkiye’de gerçek anlamda ırkçılık yapılmamış, fakat ırkçılık temelli ideolojik tutumlar, tavırlar takınılmıştır. Şunu söyleyebiliriz: Şu anda Kürt ırkçılığı dâvası güdenler, Türkiye’de Türk ırkçılığı yaptığı iddia edilenlerin kat kat önündedir ve daha tehlikelidir! “Türk ırkçısı” sayılanlar, Türkiye’de yaşayanları şu veya bu sebeple (Kürtler de Türk’tür demek bunlardan biridir) kendi toplumundan sayma eğiliminde iken, Kürt ırkçıları böyle bir esnekliğe asla sahip değildir.
-Bugün hayatta olsaydı, “terör/Kürt sorunu”nun adını o ne koyardı? “Türkiye vatandaşlığı” tanımını o nasıl değerlendirirdi?
D.M.Doğan-Bugünkü iktidarın Mehmet Âkif’in görüşlerini dikkate aldığını düşünüyorum. Onun İstiklâl Marşı ile sağladığı milli mutabakatı sürdürmek istedikleri kanaatindeyim. Vatandaşlık tanımının ülke üzerinden yapılması her halde Mehmet Âkif’e de aykırı düşmezdi.
TÜRKİYE KELİMESİ TÜRKÇE DEĞİLDİR
-“Türkiye vatandaşı”, “Türkiyelilik” tanımlamaları bu topraklara uyar mı?
-D.M.Doğan- Önce “Türkiye” kelimesinin Türkçe olmadığını söyleyelim! Türkçesi “Türkili” olurdu her halde… Bu ismin bu coğrafyaya Türkler tarafından verilmediğini böylece anlayabiliriz. Bu ülke için Türkiye ismini batılılar 11. asırdan itibaren kullanıyorlar. Osmanlıya Türk ülkesine Türkiye diyen de onlar.
Osmanlı Devleti’nden vazgeçmek zorunda kalınca, ülkenin adını devlet adı yaptık. Dikkat edilirse, Türk devleti değil, “Türkiye Cumhuriyeti” denilmiştir.
Türkiye’de hâkim inanç İslâm’dır, hâkim dil Türkçe’dir ve kültürel olarak da asla etnik esaslı olmamak üzere, Türk kültürüdür. Vatandaşlık tanımı, hukukî ve siyasî bir tanımdır. Aidiyet ve kimlik ifadelerinden bir cüzdür. Vatandaş, bu aidiyet altında kendi alt kimliğini yaşatabilir. Bu Türkçe’nin hakimiyetini, kültürün yaygınlığını ortadan kaldırmaz. Ana dillerde öğretime izin verilmesi, Türkçe’yi zayıflatmaz, aksine güçlendirir. Kürt ırkçıları denenmemiş üzerinden konuşuyorlar, uygulama iddiaların boşluğunu ortaya koyacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.