Akil’den Aşiret Adamlarına Dönüş

Sivil kayıp vermeden terör örgütü PKK ile mücadele etmeyi öngören strateji yerini topyekûn mücadele anlayışına bıraktı. Akil adamlarla başlatılan proje yine 1991-1995 arasında hayata geçirilen “Aşiret adamlarına” geri döndü.

ÖNCELİK KAMU GÜVENLİĞİNDE

Edinilen bilgilere göre; 20 Temmuz Suruç saldırısı PKK, DEAŞ ve DHKP-C işbirliğini gözler önüne serdi. Türkiye, DEAŞ’a karşı sınırda önlemleri artırırken, içeride de DHKP-C’ye karşı düzenlenen operasyonlarda örgüt eylem yapamaz hale getirildi.

Öte yandan PKK ise Kobani’deki kanton yapısını Türkiye’ye taşımaya kalktı. Nusaybin’den Cizre’ye Silvan'a, Varto'dan Yüksekova'ya ve son olarak da Diyarbakır’ın Sur ilçesinde “Şehir ayaklanması” planını yaygınlaştırmak ve canlı tutmak için her yolu denedi.

PARALEL MÜCADELE

Terör uzmanları bu gelişmeler üzerine “Önce terörün belini kıralım sonra Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ni hayata geçirelim” konseptini güncelleme kararı aldı. Yeni konsepte yine kamu düzeninin sağlanması önceliğini korurken, aynı zamanda HDP dışında kalan Kürt partileri,korucubaşları, aşiret reisleri, cemaat ve dini kanaat önderleri ile PKK’ya uzak duran sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin görüşlerinin alınması ve arazide bunlarla koordineli çalışması görüşü benimsendi.