Kredi Kartı Faizleri Batağa Götürüyor
Milyonlarca insanı felakete sürükleyen, aileleri parçalayan faize kurban vermeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz yıl 5,6 milyar lira olan bireysel kredi kartı borç tutarı bu yıl yüzde 19,4 yükselerek 6,7 milyar lira oldu. Faiz borcu nedeniyle 7 ayda 862 bin kişi takibe alındı. İnsanımız faiz bataklığına sürüklenirken, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Mehmet Ali Akben’in söylediği “En büyük zaafımız faiz. ‘Faizsiz sistem’ kurulabilir” sözleri ise akıllardaki tazeliğini koruyor.
NAMAZ VE ORUÇ KADAR CİDDİYE ALMALIYIZ
BDDK Başkanı Akben, “Kaç kişi oruç tutuyor, kaç kişi Cuma namazına gider, kaç kişi helale dikkat ediyor dediğimizde bu oranları çok yüksek görürüz ama en büyük zaafımız faiz konusunda” dedi. Akben, faizsiz sisteme ihtiyaç olduğunu ve faizsiz sistemin kurulabileceğine işaret etmişti. Faizsiz sistemin taklitçi bir sistem olmaması gerektiğine de vurgu yapan Akben, faizsiz sistemin kurallara uygun oluşturulması gerektiğini söyledi.
FAİZ SÖMÜRÜSÜ, MİLLÎ GAZETE MANŞETLERİNDEN HİÇ DÜŞMEDİ
Tüm uyarılarımıza rağmen “Allah ve Resulü’ne savaş açmak” olan faize muhatap kılan makamlar, şimdi eteklerindeki taşları döküyor. Faiz pisliğinin toplumda meydana getirdiği yozlaşmayı dil ile itiraf edenler artık bundan bir adım öteye gitmeli ve bu pisliğin temizlenmesi için gerekli adımları atmalı.
FAİZ, GÜNÜMÜZDE MEŞRULAŞTIRILIYOR...
FAİZ konusunda sorumlu ve ilkeli bir yayıncılık örneği sergileyen Millî Gazete’nin faiz hakkında defalarca yaptığı uyarılar, yetkililer tarafından kulak arkası edilerek faiz meşrulaştırılmaya devam edildi.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
Yılardır manşetlerimizden savaş açtığımız ve yetkilileri göreve çağırdığımız faizci kapitalist sistemin başındaki bürokratı bile isyan ettiren bu sömürüye kim dur diyecek?
Üst düzey bir bürokrat, “Faizsiz sistem kurulabilir” demesine rağmen neden yıllardır faizsiz sistem kurulmuyor? Hangi güç buna engel oluyor?
Kurban ve Ramazan bayramlarında bankaların bayrama özel yaptıkları faiz indirimlerini yayımlayan muhafazakâr gazete ve televizyonların bunda hiç payı yok mu?
Devlet bir yandan faiz sisteminden yakınırken öte yandan neden vatandaşlarını daha fazla faiz ve kumar batağına sürüklüyor?
Günümüz toplumlarında ahlâkî ve dinî hassasiyetin kaybedilmesine paralel olarak faizin hızla yaygınlaşıp iktisadî hayatın âdeta ayrılmaz bir parçası haline gelmeye başladığı acı bir gerçektir. Milyonlarca insanı felakete sürükleyen, aileleri parçalayan, toplumu sömürüp borca esir eden ve Allah’ın (C.C.) kesinkes yasakladığı faize kurban vermeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz yılın ekim ayı itibarıyla 5,6 milyar lira seviyelerinde olan bireysel kredi kartı borç tutarı bu yılın aynı ayına gelene dek yüzde 19,4 yükselerek 6,7 milyar liranın üzerine çıktı. Faiz borcu nedeniyel 7 ayda 862 bin kişi takibe alındı. İnsanımız faiz bataklığına sürüklenirken, halkı sömüren faiz sistemi geçtiğimiz günlerde faize muhatap makamları bile isyan ettirmişti. İnsanların faiz konusunda kendilerini sorguya çekmeleri gerektiğini ifade eden Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Mehmet Ali Akben, en büyük zaafımızın faiz olduğunu söylemişti. Faizsiz sisteme ihtiyaç olduğunu dile getiren Akben, faizsiz sistemin kurulabileceğine de dile getirmişti.
HER BAYRAM İSLAMİ DEĞERLER FAİZE ALET EDİLDİ
Yıllardır her Ramazan’da ve her bayram öncesi bankaların büyük bir rekabete tutuştuğu “Geleneksel Ramazan kredileri” ve “Geleneksel bayram kredileri”, gibi İslami değerlerin faize alet edilmesine önayak olan sözde kampanyaları Millî Gazete defalarca yazdı. Tüm uyarılarımıza rağmen gerek bu kutsal günlerde olsun, gerekse yılın diğer günlerinde olsun vatandaşı “Allah ve Resulü’ne savaş açmak” olan faize muhatap kılan makamlar, şimdi eteklerindeki taşları döküyor. Faiz pisliğinin toplumda meydana getirdiği yozlaşmayı dil ile itiraf edenler artık bundan bir adım öteye gitmeli ve bu pisliğin temizlenmesi için gerekli adımları atmalı.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
Yıllardır manşetlerimizden savaş açtığımız ve yetkilileri göreve çağırdığımız faizci kapitalist sistemin başındaki bürokratı bile isyan ettiren bu sömürüye kim dur diyecek?
-Üst düzey bir bürokratın faizsiz sistem kurulabilir demesine rağmen neden yıllardır faizsiz bir sistem kurulup yaygınlaştırılmıyor? Hani güç buna engel oluyor?
-Kurban ve Ramazan bayramlarında bankaların bayrama özel yaptıkları faiz indirimlerini yayımlayan muhafazakâr gazete ve televizyonların bunda hiç payı yok mu?
-Devlet bir yandan faiz sisteminden yakınırken öte yandan neden vatandaşlarını daha fazla faiz ve kumar batağına sürüklüyor?
- Bunca mağdur varken Allah’ın (C.C.) haram kıldığı bu günaha devam edilecek mi?
BDDK BAŞKANI: FAİZSİZ SİSTEM KURULABİLİR
İslam Finansı ve İktisadı Konferansı’nda konuşan BDDK Başkanı Akben, “Kaç kişi oruç tutuyor, kaç kişi Cuma namazına gider, kaç kişi helale dikkat ediyor dediğimizde bu oranları çok yüksek görürüz ama en büyük zafiyetimiz faiz konusunda” dedi. Faizsiz sisteme ihtiyaç olduğunu ve faizsiz sistemin kurulabileceğine işaret eden Akben, faiz konusunda herkesin kendini sorguya çekmesi gerektiğini dile getirdi. Faizsiz sistemin taklitçi bir sistem olmaması gerektiğine de vurgu yapan Akben, faizsiz sistemin kurallara uygun oluşturulması gerektiğini ifade etmişti.
MANŞETLERLE SÜREKLİ UYARDIK
Bu konuda yıllardır sorumlu ve ilkeli bir yayıncılık örneği sergileyen Millî Gazete’nin faiz hakkında defalarca yaptığı uyarılar, yetkililer tarafından kulak arkası edilmiş ve faiz meşrulaştırılmaya devam edilmişti. Önceki gün bankacılık sisteminin başında bulunan Mehmet Ali Akdağ’ın dahi şikâyet ettiği faiz gerçeğini, Millî Gazete birçok kez gündeme getirdi fakat bu uyarılar dikkate alınmadı. Bugün gelinen noktada özellikle basın yayın yoluyla vatandaşa adeta “zararsız, şirin” bir “kurtarıcı” olarak sunulan faizin toplum üzerindeki yıkıcı etkisini bizzat itiraf eden Akdağ’ın, bu açıklamaların ne kadar dikkate alınacağını ve ne kadar samimi olduğunu elbette bundan sonraki dönemde hep birlikte göreceğiz.
MİLLİGAZETE
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.