Fıkralarla harcanan şair

"Nam-ı Kemal" isimli bir hayali kahramana atfedilen bu uyduruk fıkralar o kadar yaygınlaşmış ve şairimizle o kadar özdeşleştirilmiş ki; ilköğretimde okuyan bir yavrumuz kendisine verilen ödevi araştırmak için internetteki arama motorlarına "Namık Kemal" diye yazdığında maalesef çok sayıda mizahi ve erotik siteyle karşılaşabiliyor.

NAMIK KEMAL YAHUT BİR VATAN ŞAİRİNİ FIKRALARLA HARCAMAK…

Namık Kemal nam-ı diğer "vatan şairi". Biz onu hep zor zamanlarda yiğitçe söylediği unutulmaz, ezberlenesi adeta vecizeleşmiş şiir ve mısralarıyla tanıdık.

Hakir olduysa millet şanına noksan gelir sanma
Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr-ü kıymetten

*

Felek her türlü esbab-ı cefasın toplasın gelsin
Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azimetten

veya,

Ne efsunkar imişsin ah ey didar-ı hürriyet
Esir-i aşkın olduk, gerçi kurtulduk esaretten


yahut


Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini ?

mısralarında olduğu gibi…

Gelgelelim günümüz gençliğinin önemli bir bölümü onu Temel gibi, Nasreddin Hoca gibi ünlü bir fıkra kahramanı olarak tanıyor. Üstelik "belden aşağı" fıkraların komik kahramanı şeklinde… "Nam-ı Kemal" isimli bir hayali kahramana atfedilen bu uyduruk fıkralar o kadar yaygınlaşmış ve şairimizle o kadar özdeşleştirilmiş ki; ilköğretimde okuyan bir yavrumuz kendisine verilen ödevi araştırmak için internetteki arama motorlarına "Namık Kemal" diye yazdığında maalesef çok sayıda mizahi ve erotik siteyle karşılaşabiliyor.

"Kalkın ey ehli vatan"

Günümüzde bazı ucuz fıkralara meze edilen "Vatan Şairi Namık Kemal" kolay yoldan insan harcamadaki üstün becerimizin en çarpıcı örneği olarak karşımızda durmaktadır.

Neyzen Tevfik'e atfedilen meşhur mısraların birinde "Kalkın ey ehli vatan dediler, hep ayağa kalktık, bir de baktık yerimiz almışlar, biz ayakta kaldık" denir. Namık Kemal de "vatan" denince hemen ayağa kalkanlardan…Ancak onun kalktığı yere maalesef işte böyle ucuzcular, fıkracılar oturmuş.

Kısa ömre bol eser

Namık Kemal, her taraftan bozgun haberlerinin geldiği Osmanlı'nın yıkılış sürecinde 21 Aralık 1840'ta Tekirdağ'da doğdu. Bu sıkıntılı dönemde çileli ve mücadeleli kısa bir hayat yaşadı. 2 Aralık 1888'de 48 yaşındayken Sakız Adası'nda vefat etti. Bu kısa ömre 500'e yakın makale, 5 tiyatro eseri, 2 roman, 5 eleştiri kitabı ve 7 tarihi eser sığdırdı.

NOT: Bu araştırmada Namık Kemal'in eleştirilebilecek siyasi yönü, Yeni Osmanlılar Cemiyeti içindeki faaliyetleri ve Sultan 2. Abdülhamid Han'a olan muhalifliği gibi konular inceleme dışı tutulmuştur.

Rıfat Yörük/Habervaktim.com