Daha Mürekkeb Kurumadan..

Daha Mürekkeb Kurumadan..
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 64’üncü Hükümet döneminin ilk ’Yeni Turkiye Yolunda’ programında konuştu.

 

Davutoğlu, Türk askerinin Musul’daki varlığına ilişkin "Bölgeye ilave olarak gönderdiğimiz askerimizin temel amacı, DEAŞ'a karşı orada görev yapan eğiticilerimizi ve eğitilen Musulluları daha iyi koruyabilmektir. Terör tehdidi olduğu sürece oradaki varlığımızı hiçbir şekilde tehlikeye atmayacak tarzda teyakkuz halinde olmaya devam edeceğiz" dedi.  

"YAŞANANLAR DEAŞ’LA MÜCADELEYİ AŞAN MÜDAHALELERDİR"
 
Rusya’nın Suriye’deki hava saldırılarını eleştiren Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 
 
"Bu müdahaleler Suriye’deki sorunları çözmüyor, aksine daha da büyütüyor. Geçen ay mükerrer uyarılarımıza rağmen Suriye sınırımızı ihlal eden uçağın düşürülmesi üzerine Rusya’yla yaşadığımız gerilim bu sorunlara yeni bir boyut ekledi. Suriye’deki bütün tarafların orada bulunmak için ileri sürdükleri gerekçe DEAŞ’tır. Ancak görüyoruz ki yaşananlar DEAŞ’la mücadeleyi aşan müdahalelerdir. Rusya’nın son zamanlarda yaptığı 4198 uçaktan sortiden sadece 191’i DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılar olmuştur. Diğer bombalamalar birçoğu Türkiye’ye yakın bölgelerde bulunmak üzere ılımlı muhaliflerin mevzilerine ve hatta sivil insanlara yönelik olmuştur. Son saldırılar ise özellikle Bayırbucak Türkmenlerini hedef almıştır. Rusya’nın alana girmesiyle sivil ölümlerde de kayda değer artış yaşandı. Bu sayı son haftalarda 600’ün üzerine ulaştı ve daha da yüksek rakamlara doğru her gün artıyor. Bunu sadece biz söylemiyoruz, bunu uluslararası insan hakları kuruluşları söylüyor. Bu bilançodan 150’den fazlasının çocuk olduğunu tüm dünyanın bilmesini istiyoruz"

"RUSYA BİR AN ÖNCE VAZGEÇMELİ"

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin ’Suriye’ kararına ilişkin konuşan Davutoğlu, "Daha geçtiğimiz Cuma günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Suriye’de 5. yılını tamamlamak üzere olan ihtilafın çözümüne ilişkin yaklaşımı yansıtan siyasi bir karar aldı. Rusya’nın da yazımında aktif rol oynadığı bu kararın daha mürekkebi kurumadan çıkıp sivilleri bombalaması anlaşılır bir şey değildir. Rusya’nın siviller ve ılımlı muhalifleri hedef almaktan bir an önce vazgeçmesi gerekiyor. Uluslararası toplumun bu konuda harekete geçmesini bekliyoruz. Aksi takdirde Suriye ihtilafı daha yıllarca sürecek, terör de maalesef bitmeyecektir. Suriye halkının acıları artık sona ermelidir, Suriye’de gerçek bir barışın zemini mutlaka hazırlanmalıdır. Türkiye, Suriye’nin demokratik bir düzene kavuşması için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir. Bu çerçevede Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde kabul edilen karar ile Suriye’deki krizin çözümü yolunda kritik bir eşiğe gelindiğini görüyoruz" ifadelerini kullandı.

"SURİYE DRAMINA BİR DUYARLILIK ORTAMI OLUŞMUŞSA..."
 
Davutoğlu, Avrupa Birliği Zirvesinde, Suriyeli mülüecilerle ilgili de önemli kazanımlar elde edildiğini belirterek, "Suriye’de yaşanan trajediye Avrupa Birliği’nin tam olarak yönelmesini sağlamış olmayı son derece önemli buluyorum. Bu çerçevede Avrupa Birliği ülkeleri Türkiye’de acil ve sürekli insani yardım sağlayacak. Aynı zamanda genel mali destek de önemli ölçüde artırılacak. Avrupa Birliği Türkiye’ye başlangıç olarak 3 milyar Avro ilave kaynak sağlamayı taahhüt etti. Biz bugüne kadar kapımıza geleni geri çevirmedik. Sınırlarımıza ulaşanların dinine, mezhebine, ırkına bakmadan yardımına koştuk, bütün bunları yaptık, yapıyoruz, bundan sonra da yapacağız. Bu bize inancımızdan, kültürümüzden, tarihimizden gelen ulvi bir sorumluluktur. Ama bütün bu yardımları yapmamız, Suriyeli kardeşlerimize destek olmamız, onların daha iyi şartlara ulaşmasına yönelik arayışlarımıza mani değildir. Bugün eğer Avrupa Birliği’nde yöneticilerden sokaktaki pek çok kesime kadar Suriye dramına bir duyarlılık ortamı oluşmuşsa, emin olun bunda Türkiye’nin izlediği etkin, ısrarcı stratejinin büyük payı vardır" dedi.

"AVRUPALI DOSTLARIMIZLA ORTAK BİR NOKTAYA GELDİĞİMİZ İÇİN ÇOK MEMNUNUZ"
 
Aralık ayı içerisinde gerçekleştirdiği ziyaretleri ve görüşmeleri aktaran Davutoğlu, şöyle konuştu: 
 
"Aralık ayı iç hareketlilik yönünde ne kadar yoğun geçtiyse dış temaslar açısından da bir o kadar hareketli geçti. 29-30 Kasım tarihlerinde Brüksel’de Türkiye-Avrupa Birliği Zirvesine katıldık. 11 yıl sonra gerçekleşen bu zirve Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri için önemli bir dönüm noktası oldu. Bildiğiniz gibi 2004’ten bu yana Türkiye ile Avrupa Birliği’nin bir zirve çerçevesinde biraraya gelmesi mümkün olamamıştı. Biz aday ülkelere yönelik bu kararın yanlış olduğunu ısrarla söylüyorduk. Türkiye ile liderler seviyesinde yapılacak istişarelerin ve müzakere sürecinin hızlandırılmasının önemine işaret ediyorduk. Bugün Avrupalı dostlarımızla bu konuda ortak bir noktaya geldiğimiz için çok memnunuz. Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefi bizim için son derece önemli. Hükümet olarak önümüzdeki dönemde Avrupa Birliği müktesebatına uyum sürecini hızlandırmakta da kararlıyız. Yargı sistemimizi başta Avrupa Birliği olmak üzere uluslararası norm ve standartlara göre yeniden yapılandıracağız. Avrupa Birliği’ne katılım için ulusal eylem planımızı titizlikle hayata geçireceğiz." 

"VİZE SERBESTİSİ SÜRECİNİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"
 
Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) sürecinde geldiği noktaya değinen Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 
 
"Yine çok özel önem verdiğimiz, vatandaşlarımız için vize serbestisi sürecinin de takipçisi olacağız. Bütün hedeflerimiz için bu zirve Avrupa Birliği sürecimizde bir yeniden başlangıç dönemi olmuştur. Bu zirveyle fasılların tekrar açılmasından Schengen Vizesine kadar pek çok alanda hızlı gelişmeler bekliyoruz. Değerli vatandaşlarım, inşallah en geç 2016 Ekim’ine kadar Schengen Bölgesine vizesiz seyahat imkanına kavuşmuş olacaksınız. Hayırlı olsun, artık konsolosluklar önünde uzun sıralar, kuyruklar beklemenin dönemi kapanıyor." 

"AVRUPA BİRLİĞİ’NİN EVRENSEL NORMLARINDA İFADESİNİ BULAN DEĞERLER BİZİM DE DEĞERLERİMİZDİR"
 
Avrupa Birliği’nin evrensel normlarında ifadesini bulan değerlerin Türkiye’nin de değerleri olduğunu belirten Davutoğlu, "Aralık ayı içinde Avrupa Birliği süreciyle ilgili başka temaslarımız da oldu. Avrupa Birliği Reform Eylem Grubu toplantısında ilgili bakan arkadaşlarımızla biraraya geldik. Bu toplantıdan üç gün sonra da Avrupa Birliği üyelik müzakerelerinde uzun bir aradan sonra 17 numaralı ekonomik ve parasal politika faslı açıldı. Brüksel’de katıldığım Fikirdaş Ülkeler Toplantısı da çok verimli geçti. Burada Almanya Başbakanı Sayın Angela Merkel ve Yunanistan Başbakanı Sayın Aleksis Çipras ile biraraya geldik. Şunu hep ifade ettik: Avrupa Birliği’nin evrensel normlarında ifadesini bulan değerler bizim de değerlerimizdir. Biz bu değerlerimizi öncelikle ülkemiz için, milletimiz için önemsiyoruz. Müzakerelerin düşük profilli seyrettiği zamanlarda bile AK Parti hükümetleri olarak biz AB normlarına yönelik hedeflerimizden hiç geri adım atmadık. Demokratik ve müreffeh bir ülke olma yolundaki pek çok iyileştirmeyi, ilerlemeyi hayata geçirmeye devam ettik. Önümüzdeki dönemde de teyiden söylüyorum, bu ilke siyasetimize yön vermeye devam edecektir" ifadelerini kullandı.
 
"ADA’DA ÇÖZÜM HEDEFİNE YÖNELİK OLARAK ATILACAK ADIMLARI KONUŞTUK"
 
Kıbrıs müzakerelerine değinen Davutoğlu, "Kıbrıs’ta başta Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı olmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yetkilileriyle Ada’da çözüm hedefine yönelik olarak atılacak adımları konuştuk. Bu arada güzel bir tarihi mekanda Yunus Emre Türk Kültür Merkezinin resmi açılışını da yaptık. Düşününüz o zor günlerde Türkçe’nin neredeyse yasaklandığı bir ortamdan bugün Kıbrıs’ta her alanda güzel dilimizin özgürce konuşulduğu, Kıbrıslı kardeşlerimizin özgürce kendi kaderlerini belirledikleri ve dünyada saygın bir konum elde ettikleri bir döneme girdik. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti her zaman her meselesiyle yüreğimizdedir, her zaman da öyle olacaktır.Anadolu’dan Kuzey Kıbrıs’a ulaşan, Anadolu’nun can suyu, sevda ve muhabbet yüklü suyu Kıbrıs’a da bereket ve barış getirecektir" diye konuştu.

"FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLDUĞUMUZU KARARLILIKLA İFADE ETTİK" 
 
Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal’le görüşmelerinde Filistin halkının yanında olduklarını vurguladıklarını belirten Davutoğlu, "Önemli bir görüşmemiz de, Filistin davasının güçlü savunucusu Hamas Siyasi Büro Başkanı Sayın Halid Meşal’le oldu. Bu değerli dostumuzla çok yararlı görüşmeler gerçekleştirdik. Görüşmede her zaman ve zeminde Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu kararlılıkla bir kez daha ifade ettik" açıklamasında bulundu.

"2016 YILININ BÜTÜN İNSANLIK İÇİN GÜZEL GÜNLERE VESİLE OLMASINI DİLİYORUM"
 
2016 yılının bütün insanlık için güzel günlere vesile olmasını dilediğini ifade eden Davutoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
 
"Birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi her ne pahasına olursa olsun ayakta tutacak ve ortak geleceğimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Bu umut ve heyecanla sözlerime son verirken, 2016 yılının bütün insanlık için, gönül coğrafyamız için, ülkemiz için, bütün şehirlerimiz için, siz bütün vatandaşlarımız için hayırlı, güzel günlere vesile olmasını diliyorum. 2016 yılı yeni bir dönemin, kardeşliğimizin, muhabbetimizin pekiştiği yeni bir başlangıcın yılı olmasını diliyorum. Hepinizi bu duygularla saygıyla, muhabbetle selamlıyor, hepinizi Allah’a emanet ediyorum.''

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum