Gül'den Yeni Yıl Mesajı

Video ile de paylaştığı mesajına Gül, "Olumlu ve olumsuz gelişmeleriyle, acı ve tatlı hatıralarıyla 2015'i geride bırakırken, yeni umut ve beklentilerle 2016'ya giriyoruz. Herkesin yeni yılını en samimi duygularla kutluyorum. Yeni yılın ülkemize, milletimize, tüm insanlığa, barış, huzur ve refah getirmesini diliyorum" şeklinde başladı.

Türkiye, bölge ve dünya açısından 2015'in yoğun ve zor bir yıl olduğunu belirten Gül, "2016'yı, ekonomik ve siyasi çalkantıların ardından, mülteci krizinin sembolü haline gelen Aylan Kürdi'nin masum bedeni gibi yürekleri yakan acı görüntülerle, terör saldırılarında hayatını kaybeden şehitlerimiz ve vatandaşlarımızın aziz hatıralarıyla karşılıyoruz" ifadelerine yer verdi.

Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan olaylarla ilgili Türkiye'nin, selameti, birlik ve bütünlüğünün muhafazası için bir an önce sağduyu, empati, diyalog, vicdan ve ortak aklı rehber edinerek barışçıl çözümlere odaklanılması gerektiğini dile getiren Gül, Türkiye'nin sahip olduğu değer ve kazanımlar sayesinde yoluna devam edeceğine yürekten inandığını ifade etti.

Terörle mücadele başta olmak üzere sorunların üzerine kararlılıkla ve özgüvenle gitmek gerektiğine işaret eden Gül, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İstisnai bir iki yıl hariç son 13 senede yakalanan ekonomik büyüme ve kalkınma ivmesini daha da hızlandırarak toplumsal refah seviyemizi yükseltmeliyiz. Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerler temelinde reform süreçlerini yeniden başlatarak güçlü ve müreffeh bir Türkiye'nin inşası için hep birlikte çalışmak durumundayız. Milletimizin birlik ve bütünlüğünün muhafazası, büyük hedeflerimizin gerçekleştirilebilmesinin şüphesiz ki temelini oluşturmaktadır. İç barışını sağlamış, güçlü bir ekonomiye sahip, uluslararası alanda aktif ve yapıcı tutum izleyen bir Türkiye, elbette geçmişte olduğu gibi gelecekte de bölgesinde ve ötesinde huzurun ve istikrarın teminatı olacaktır ve bölgesini doğru yönde dönüştürecektir."

Abdullah Gül, yeni yılda başta Türkiye ve yakın coğrafya olmak üzere, yaşanan acıların sona ermesini, insanlar, ülkeler ve milletler arasındaki ilişkilerde barışın, huzurun ve güvenin egemen olması, karşılıklı saygı, anlayış ve hoşgörünün düşmanlıklara, nefrete ve ön yargılara galip gelmesini umut ettiğini belirtti.