Asıl Kutlama Budur!
‘Önce ahlâk ve maneviyat’ düsturuyla gençlerimize yol gösteren Anadolu Gençlik Derneği, miladi yılbaşı bahanesiyle günahın her türlüsünün zirve yaptığı gün, insanlarımızı günahtan korumak için tüm yurtta Mekke’nin Fethi programı düzenledi. 81 il, 600 noktada gerçekleşen ve büyük bir coşkuyla geçen fetih programlarına on binlerce vatandaş katıldı.
İNSANIMIZA BATI’NIN DEĞERLERİ DAYATILIYOR
Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkanı Salih Turhan, Antalya’da gerçekleşen fetih programına katıldı. Turhan burada yaptığı konuşmada, “300 yıldır bu toprakların çocuklarına ‘insan insanın kurdudur’ diyen Batı’nın ürettiği paradigmalar sistemli bir şekilde medeniyet olarak dayatılmaya çalışıldı. Tertemiz zihinlere yaptıkları yüklemelerle bireyselliği ön plana çıkarttılar, aile hızla çözüldü. Sekülerizmi, pozitivizmi merkeze aldılar, ahlâk ve maneviyattan yoksun bir nesil oluştu. Gelişen kitle iletişim araçlarıyla neslin üzerine her türlü kokuşmuşluğu boşaltıyorlar. İşte bu gece, binlerce gencimizin kanına girecekler. Belki ilk defa bir gencimizin alkolle ya da bir başka kötülükle buluşmasını sağlayacaklar” dedi.
7’DEN 70’E COŞKU VARDI
Tüm yurtta gerçekleşen fetih şölenleri Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programlarda Mekke’nin fethini anlatan sinevizyon gösterildi. Hatiplerin fethin manasını anlatan konuşmalar yaptığı geceye katılanlar, ezgiler, marşlar, mehteran ve semazen gösterileri, fethi anlatan tiyatrolar ve bir dizi etkinlikle fetih coşkusunu yaşadı.
Büyük bir coşku ile kutlanan Mekke’nin Fethi programlarını gerçekleştiren AGD, şehirlerin en büyük salonlarında çeşitli etkinliklerle fethin önemini anlattı.
Anadolu Gençlik Derneği (AGD), her yıl unutulan Müslümanların kutlu gününü bir kez daha haykırdı. Anadolu’nun dört bir yanı, Azerbaycan ve Kıbrıs’ta gerçekleştirdiği programlarla Mekke’nin Fethi’nin bin 385’inci yıl dönümünü büyük bir coşku ile kutladı. 81 Şubesi ile 600’ü aşkın noktada Mekke’nin Fethi programları gerçekleştiren AGD, şehirlerin en büyük salonlarında çeşitli etkinliklerle fethin önemini anlattı. Antalya’da gerçekleştirilen programa AGD ve MGV Genel Başkanı Salih Turhan katılırken, Ankara’da yapılan programda ise Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç yer aldı.
İŞTE BU GECE BİNLERCE GENCİMİZİN KANINA GİRECEKLER
Fethedilmiş bu topraklarda İslam’a, kimliğe ve değerlerimize karşı yürütülün büyük bir kültür savaşı olduğunu ifade eden Turhan, uyarılarda bulundu ve ifsad çalışmalarına dikkat çekti. Tertemiz zihinlere ahlak ve maneviyattan uzak hedonist ve konformist yüklemeler yapılarak bir nesil oluşturulmaya çalışıldığının altını çizdi.
BİNLERCE GENCİMİZİN KANINA GİRİCEKLER
Turhan, “300 yıldır bu toprakların çocuklarına ‘insan insanın kurdudur’ diyen Batı’nın ürettiği paradigmalar sistemli bir şekilde medeniyet olarak dayatılmaya çalışıldı. Tertemiz zihinlere yaptıkları yüklemelerle bireyselliği ön plana çıkarttılar, aile hızla çözüldü, hedonist ve konformist bir nesil oluştu. Rasyonellikten, reel politikten bahsettiler, her şeyin merkezine mülkiyeti-serveti koyan bir nesil oluştu. Sekülerizmi, pozitivizmi merkeze aldılar, ahlak ve maneviyattan yoksun bir nesil oluştu. Evrim teorisini tartışılmaz bir gerçekmiş gibi anlattılar, çıkarları için her türlü tahribatı yapabilecek bir nesil oluştu. Gelişen kitle iletişim araçlarıyla yılın 365 günü 7/ 24 kablolu, kablosuz televizyonlardan, her türlü ekrandan, internet ağından yeni neslin üzerine her türlü kokuşmuşluğu boşaltıyorlar. İşte bu gece, binlerce gencimizin kanına girecekler. Belki ilk defa bir gencimizin alkolle ya da bir başka kötülükle buluşmasını sağlayacaklar” diye konuştu.
MEKKE’NİN FETHİNİ ANLATIRKEN KUDÜS’Ü UNUTMAYACAĞIZ
Mekke’nin Fethi’ni kutlarken unutmamamız gereken bir diğer şehrin de Kudüs olduğunu aktaran Turhan, “İşte bizim peygamberimiz Hazreti Muhammed (sas)’i Müslüman olsun ya da olmasın bütün insanlar Önder kabul etmelidir. İnsanların kurtuluşu ancak ve ancak Hazreti Muhammed (sas)’e tabi olmakla mümkündür. Yoksa insanı bekleyen hüsrandan başka bir şey değildir. Mekke’nin Fethi’ni anlatırken unutmamamız gereken bir diğer şehir de Kudüs’tür. Efendimiz (sas), ‘Mescid-i Aksa’ya gidin ve içinde namaz kılın. Eğer oraya gidemez ve içinde namaz kılamaz iseniz kandillerinde yakılmak üzere oraya zeytinyağı gönderin’ buyurmuşlardır. Elbette burada zeytinyağı bir semboldür. Efendimiz(sas) henüz o zaman için fethedilmemiş Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın önemini bildirmek bu hadisi beyan etmiştir. Bize düşen tarih boyunca vahyin, tebliğin ve mücahedenin merkezi olmuş bir beldeye sahip çıkmak, oranın bir İslam şehri olması için her türlü desteği o topraklara vermektir. Kudüs tarih boyunca birkaç kez Batılıların eline geçmiştir. Onlar Kudüs’e geldiklerinde her seferinde Müslümanları, hatta kendi mezheplerinden ya da kendi ırklarından olmayan insanları katletmişlerdir. Ancak Müslümanlar her seferinde Kudüs’ü fethettikten sonra onların hepsini affetmiştir. Çünkü İslam, esenlik demek, barış demek, sulh demek, selam demektir” şeklinde konuştu.
CİHATSIZ FETİH OLMAZ
Fetihin kapıları, kilitleri, kalpleri açmak olduğu dile getiren Turhan, cihatsız fetih olmayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti: “Fetih, kula kulağa hayır diyerek zalim diktatörlere, zulüm getiren ideolojilere ‘hayır’ diyerek yürekleri âlemlerin rabbiyle buluşturmaktır. Fetih izzet ve şerefle bütün insanları tanıştırma mücahedesidir. Bu kutlu gayede karşısına çıkanlarla en güzel şekilde mücahede etmektir. Allah’ın bir ismi de Fettah’tır. Fettah, Hakk’a yönelen insanların kalbini imana açan, bütün zorlukları ortadan kaldıran, her işinde üstün gelen, kudretiyle kullarına fetihler nasip eden, fethin kapılarını Müslümanlara açan demektir. İster insanı hakikatle buluşturan yüreklerin fethi olsun ister zalimlerin yıkılarak fitnenin bertaraf edilmesi olsun, cihadsız fetih olmaz. Tekrar ediyorum: Cihadsız fetih olmaz. Fetih işgal değildir. İşgal; sömürmek, talan etmek, köleleştirmek, tahakküm etmek, zenginlik kaynaklarına hâkim olmak için yapılır, fethin gayesi ise; imar etmektir, zulmün önüne geçmektir, zayıfların mallarını ve haklarını teminat altına almaktır, insanları kendi inançlarını ve hayatlarını belirleme noktasında özgür iradeleriyle baş başa bırakmaktır.”
İSLAM COĞRAFYALARI ATEŞ ÇEMBERİ İÇİNDE
Ankara’da fetih programına katılan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç ise İslam coğrafyalarında yaşanan çatışmalara dikkat çekti. Türkiye’nin ve İslam Coğrafyalarının ateş çemberine döndüğünü bildiren Tongüç, “Mekke’nin Fethine giderken yolda Peygamberimizin bir Köpeğin yavrularını doyurduğunu görmüş ve ordu fethe giderken bu hayvanlara bir engel olmaması için Bir Sahabeyi başlarına bekçi dikmiştir. İşte bu Merhametin zirvesidir. Demokrasi için Irak’ı yerle bir edenler 1.5 milyon Müslüman’ı katletti Sokakta anneler Çocuklarının ölüsünü köpeklerin ağzından alamadılar. Onların sahte demokrasilerini reddediyoruz. Gerçek medeniyet temeli sevgi ve Şefkat olan İslâm Medeniyetidir. AGD ‘insanların en Hayırlısı insanlığa Faydalı olandır’ anlayışını çalışmalarında baş tacı etmiştir. Bütün Gençlerimizi Önce Ahlak ve Maneviyat bayrağı Altında toplamak için gece gündüz çalışmaktadır. Batı’nın çökmüş yıkılmak üzere olan değerlerinde değil Hakkı Üstün tutan kendi değerlerimizde ve Medniyetimizde aramalıyız Millî Görüş bunun için çalışmakta milletimize öncülük etmektedir” diyerek uyarılarda bulundu.
MEKKE’NİN FETHİ MÜSLÜMANLARIN KAZANDIĞI EN BÜYÜK ZAFERDİR
Yeryüzünün ilk binası olan Mekke’nin miladi takvime göre 1 Ocak 630’da fethedildiğini hatırlatan Turhan, “Mekke’nin Fethi’nin yeni bir yıldönümündeyiz. Öncelikle size sonradan Müslüman olmuş bir tarihçinin notlarından Mekke’nin Fethini aktarmak istiyorum. Bu tarihçi John Devenport. Diyor ki: ‘Ben bir tarihçiydin. Her şeyi incelediğim gibi İslam’ı ve Hazreti Muhammed Aleyhisselamı da inceledim. Bu çalışmamı bilimsel olarak yaptım ve çocukluğundan başladım. Gerçekten tertemiz bir çocukluğu var. Gençlik döneminde herkesin örnek gösterdiği ve El-Emin dediği güvenilir bir insan. Vahiy dönemine ve diğer olaylara baktım ve bunlar üstün bir insanın özellikleri dedim. Bütün bu incelemelerimde mükemmel sonuçlar görsem de Hazreti Muhammed Aleyhisselam son peygamberdir diyemedim. Ne zaman ki Mekke’nin Fethi’ni incelemeye başladım, o zaman işin rengi değişti.’Şimdi bu bilim adamı John Devenport’u etkileyen tarihi olay nedir? Bu olay Mekke’nin Fethi’dir. Çünkü Efendimiz (sas) fetihten sonra Mekke’ye girerken, devesinin üzerinde Cenab-ı Hakka hamd ederek ve şükrederek girdi. Mekke’nin Fethi ile Müslümanlar tarafından en büyük zafer böyle kazanıldı” şeklinde konuştu.
Milli Gazete
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.