Yasin Börü Davasında İlginç Ayrıntı

Yasin Börü Davasında İlginç Ayrıntı
6-8 Ekim olaylarında öldürülen 4 gencin davası devam ederken, dava dosyasında ilginç bilgiler yer alıyor.

6-8 Ekim 2014 tarihinde Suriye’nin Kobani bölgesinde yaşanan olaylar neticesinde, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın çağrısı üzerine Diyarbakır ili Bağlar ilçesi Cengizler caddesinde yaşanan olayda kurban eti dağıtan Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Hasan Gökguz, Riyat Güneş öldürülmüş ve Yusuf Er ise olaydan ağır yaralı olarak kurtulmuştu. Kamuoyunda 'Yasin Börü Davası' olarak da bilinen dava devam ederken, 21'i tutuklu 34 sanığın yargılanması sürüyor...

Olay yeri inceleme ekipleri olaydan çok sonra gün doğumunun ardından inceleme yaptı. Ancak bu olay yeri incelemesine ilişkin dava dosyasında hiç bir tutanak ya da adli tıp raporu yer almadı!

xpnff_1452080164_1699.jpg

Kamuoyunu bilgilendiren avukatlar, açıklamada bulundu:

Mahkeme Hâkimi tarafından duruşmaya sanıklar, müştekiler ve avukatlarından başka kimsenin alınmaması talimatı verildiği, duruşmayı izlemek için gelen hukuk öğrencileri, tarafların yakınları ve Hâkim-Savcı adayları ile stajyer avukatların dahi duruşmaya alınmadığı ve duruşma salonunda taraflardan fazla polis memurlarının doldurularak boş alanın kalmadığı tespit edilmiştir. Bu şekilde adil ve aleni bir yargılama yapılamayacağı, dosya konusu yaşanan vahşi cinayetler ve toplumda oluşan infial hali ile mütenasip olmayan bir yargılamanın kabul edilemeyeceği belirtilerek mahkemeden duruşma salonunun fiziki şartlarının uygun hale getirilmesi ve adil bir yargılamanın koşullarının sağlanması talep edilmiştir. Ancak talebimiz Mahkemece başka salonda gizli tanık dinlenemeyeceği belirtilerek reddedilmiştir. Gizli tanıklar dinlenildikten sonra uygun salona geçilmesi talebimiz ise yine Mahkeme başkanı tarafından adliye salonunun kendilerine tahsis edilmediği belirtilerek ve de göçebe yargılama yapamayız gerekçesiyle reddedilmiştir.

lzrav_1452080204_1868.jpg

Bunun üzerine bu şekilde ciddi ve adil bir yargılama yapılamayacağı belirtilerek müdahil vekilleri olarak duruşma salonu terk edilmiş, Mahkemenin adil ve aleni bir yargılama yapacağı, tarafsız ve hakkaniyete uygun çözüm üretmesi beklenmiştir. 

Mahkeme heyeti, toplum vicdanında derin yaralar açmış bulunan birtakım olayların aydınlatılması için başlatılan böylesine önemli bir yargılamada, baştan itibaren özensiz bir şekilde davranmış, bu davayı bir an evvel üzerlerinden atmaları gereken bir yük olarak görmüşlerdir. Bu durum Mahkemenin yukarıda anlatılan tutumlarında net bir şekilde gözlemlenmektedir.

byt6h_1452080231_0041.jpg

Nitekim Mahkeme heyeti, müşteki vekilleri olarak sunduğumuz, esasa etki edebilecek taleplerimiz dâhil, tüm taleplerimizi reddetmiştir. Bugün itibariyle, 34 sanıklı davada, sanıklardan 17’i tutuklu diğerleri tutuksuz yahut firari konumundadır. Kabul edilen iddianame kapsamında yalnızca olay esnasında olay yerinde bulunan failler ve suç fiiline iştirak edenler sanık olarak dosyaya dahil edilmiş, eylem çağrısı yapan insanları sokağa çağıran siyasilerden kimse bu olay nedeniyle sanık olarak dosyaya dahil edilmemiştir.

Mağdur aileler avukatlarının en temel itiraz noktaları, olayların akabinde eksik soruşturma yürütülmüş olması, delillerin düzgün biçimde toplanmaması ve yaşanan olayların (6-8 Ekim olayları) HDP’li yöneticilerin açık çağrısı üzerine yaşanmış olması, PKK yönetiminin devam eden süreçte olayları açıkça üstlenmesi sahiplenmesine rağmen azmettirenler hakkında dava açılmamış olması ve şu an davayı görmekte olan Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’nın yargılamayı adeta “ nerden düştü bu dosya bizim önümüze” mantığıyla yürütüyor olmasıdır. 6-8 Ekim olayları akabinde 155’e binlerce çağrı ve ihbar gelmesine rağmen bu çağrılara karşılık verilmemiş, olay günü ölen 4 kişi ölümlerinden 5 saat sonra ancak olay yerinden alınabilmiştir. Yasin Börü ölümünden sonra yakılmış başı ezilmiş annesi tarafından morgda ancak ayak bileğindeki ben sayesinde teşhis edilebilmiştir. Ancak bu hususlara adli tıp raporunda yer verilmemiştir. Maktullerin bedenleri üzerinde yapılan otopsi incelemesinde yahut olay yerinde sanıklara ait olabilecek ne parmak izi ne de DNA örneği alınması yönünde hiçbir çalışma yapılmamıştır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum