Kılıçdaroğlu'nun Ölüm Fermanı Hazırlandı!
CHP’ye yakınlığıyla bilinen Hürriyet yazarları Fatih Çekirge ile Yalçın Bayer, partinin kurultayını değerlendirdi. Her iki isim de bugün köşelerinden yeniden Genel Başkanlığa seçilen Kılıçdaroğlu’na sert eleştiriler yöneltti.
Çekirge, seçim başarısızlığının kurultaydaki göstermelik genel başkanlık seçimiyle geçiştirildiğini söyledi. Çekirge, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik hakaretlerini eleştirdiği Kılıçdaroğlu’nu özeleştiri yapmamakla suçladı. Hürriyet yazarı, Kılıçdaroğlu'nun koltuğa yapıştığını savundu.
Yalçın Bayer ise “Hani değişim” başlıklı yazısında, delegenin Kılıçdaroğlu’na kızgın olduğunu belirtti. Kurultaydan notlar aktaran Bayer, yapılacak yeni bir kurultayla Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu kaybedebileceğini ima etti, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun artık bu son genel başkanlığıdır” ifadesini kullandı.
Fatih Çekirge’nin yazısının ilgili bölümü:
-SON CHP kurultayı bize ne gösterdi?
-Sokakta kaybeden parti salonda kükreyerek ne kazanabilir?
-Halkta kaybeden parti, delegede kazansa kaç yazar?
Her defasında böyle oluyor... CHP seçim kaybediyor... Ya da iktidar olamıyor...
Sonra bir kurultay tartışması başlıyor... Adaylar çıkıyor ya da çıkar gibi oluyor...
Parti genel merkezi bir ‘bürokrasi kalkanı’ olup özeleştirinin karşısına dikiliyor...
Sonra kimisi parti meclisini, kimisi milletvekili adaylığını garanti etmek için kaybeden genel başkanı yeniden seçiyor...
Ve böylece ne oluyor?
Halkta kaybeden, sokakta gerileyen CHP, sanki bir seçim yenilgisi almamış...
Sanki zafer kazanmış gibi alkışlarla, sloganlarla genel başkanını yeniden seçiyor...
VE HAKARET
Bu defa bununla da kalmıyor...
CHP kendi içinde özeleştiri mekanizması başlatacağına...
Neden iktidar olamadığını sorgulayacağına...
Rakibe yükleniyor... Hakarete sığınıyor... Cumhurbaşkanı’na saldırıyor.
Kemik oylara, öfkeli seçmenlere saplanıp kalıyor...
Oysa bir ders çıkarabilirdi.
Geçmişte sol kültürün en önemli mekanizması olan ‘özeleştiri kültürü’nü hatırlayabilirdi.
Çetin Altan’lı, Sadun Aren’li TİP’in... 15 vekili çıkardığı gün “Neden iktidar olamadık”diye özeleştiri yaptığını hatırlardı...
Sorardı:
-Arkadaş biz hangi illerde, hangi ilçelerde oy alamadık?
-Niye alamadık? Oradaki arkadaşlar nerede? Kime hesap veriyorlar?
-Güneydoğu’da niye silindik?
-Bir zamanlar solun kalesi olan Diyarbakır’ı nasıl kaptırdık?
-Kocaeli, Bursa... Marmara gibi işçi bölgelerinde tamamıyla kaybeden sol parti olur mu?
Neden CHP Gençlik Kolları bu kadar sessiz? O gençlik kollarından, tabandan, teşkilattan gelen çocuklar nerede?
YAKIŞTI MI?
CHP kendi içini sorgulayacağına, hamasete saplandı.
Kendisini sorgulayacağı bir kurultaydan geriye yalnızca Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret kaldı.
Bir de ‘Millet Meclisi’ne kapağı atmak için parti meclisine girmek için yarışanların ‘koltuk telaşı’ kaldı.
Gelecek, ideoloji, örgüt, teşkilat, hata, ruh, bu kavramların hiçbiri gündeme gelmedi.
En azından 7 Haziran’da oy kaybeden AK Parti teşkilatı kadar bir özeleştiri yapsaydı...
Nerede hata yaptık diye sorabilseydi...
BAŞARISIZLIK ÖLÇÜSÜ
Başarısızlık nerede görünür?
İnsan kendisini eleştiremeyip de başkasına hakarete başlarsa.
işte tam orada çıkar başarısızlık virüsü.
Sonra insanların ruhla değil, inançla değil, mecburen oy verdiği bir parti haline gelirsiniz.
Cesaretin yerini hakaret alır.
Yarına değil bugüne saplanıp kalırsınız... Koltuğa yapışırsınız...
İçimden bir rahmet göndermek geldi... Ecevit’e, İsmail Cem’e... TİP’in 15 vekiline...
Yalçın Bayer'in yazısının ilgili bölümü:
KARİZMAYI ÇİZDİRDİ
KILIÇDAROĞLU'nun 52 kişilik PM listesinin yarıdan fazlasının 27 üye ile delinmesi 'bir kızgınlığın' ifadesi olarak ortaya çıktı.
Bunun anlamı “Kılıçdaroğlu sen artık yanlış yapıyorsun, sana güven duygumuz giderek azalıyor” diye yorumlanıyor. Oransal olarak yüzde 51’le Kılıçdaroğlu’na ‘hayır’ anlamı çıkıyor.
Halbuki, PM ve MYK’nın en az yarısının değişeceği parti kulislerinde dillendiriliyordu. Tersi oldu.
Aslında ‘istikrarı’ korumak istiyordu, genel başkan.
Ne yazık ki, Kılıçdaroğlu bu beklentilere uzak durdu. Eleştiri konusu olan ‘kadrosu’nu dağıtmak istemedi.
Ama buna cevabı ‘delege’ ağır şekilde verdi. Genel Başkan dördüncü seçimde ‘karizmayı’ çizdirdi.
Kongre salonunda ilk kez Kılıçdaroğlu’na olumsuz ‘laf” edildi.
Örneğin, eski teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin babası, oğluna verilen sözlerin tutulmadığını, listeye konulmadığını gördüğünde çevresine ağır eleştiriler yöneltti. (Ancak Çelebi’nin listeyi delmesi büyük bir başarı sayıldı.)
SON GENEL BAŞKANLIĞI
Kongre salonunda bize anlatılanlardan bir özet aktarırsak işlerin iyi gitmeyeceği anlaşılıyor:
“Sayın Kılıçdaroğlu’nun artık bu son genel başkanlığıdır. Bu dördüncü seçiminde yaşananlardan sonra bir kez daha lider olamaz. Hep söz verdi, hiçbiri gerçekleşmedi. ‘İstikrar’ dedi enerjisi düştü. Kurultay’da yeni hiçbir şey söylemedi; Tayyip Erdoğan’a ilişkin açıklamalarla geçiştirdi. Halbuki CHP Genel Başkanı olarak güncel olaylara ilişkin örgüte hatta dünyaya ulaşabilecek bir mesaj vermesi gerekirdi; 2019 hedeflerinin ipuçlarını verebilirdi; Kılıçdaroğlu, ‘İstikrar bozulmasın’ dedi ama Gürsel Tekin listeden düştü. Örgütün güvendiği bir isim olan Tekin Bingöl az bir oyla yönetimde kalabildi.
KILIÇDAROĞLU'NU DEVİRME KURULTAYI
Özetle... Bu kurultayın sonuçları genel başkanlık tartışmasını daha yüksek sesle dillendirmeye başlayacak. Belki de yakın bir sürede yeni bir kurultay gündeme getirilecektir.
Kaldığımız otelde bir milletvekilinin yakını dedi ki:
“CHP üç ay sonra kurultaya hazır olmalı.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.