ABD Kürt Devletini Çoktan Kurmuş!

ABD Kürt Devletini Çoktan Kurmuş!
Müttefikimiz ABD'nin Suriye'de Kürt devleti kurulmasını onayladığı, bunu çıkarlarına uygun bulduğu, bu kapsamda birtakım adımlar attığı, Biden'in İstanbul'da sarf ettiği bir cümleyle gün yüzüne çıktı.

Suriye'deki geçiş sürecinin konuşulacağı Cenevre görüşmeleri, hangi aktörlerin davet edileceği konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle ertelendi. 

Şu ana kadar tek bir Türkmen temsilci davet edilmezken, Rusya PKK'nın Suriye kolu PYD'nin görüşme masasında olması için bastırıyor. Rusya'nın talebine ABD de sıcak bakıyor. Bu kapsamda Salih Müslim Cenevre'ye davet edildi. 

Türkiye'nin güneyinde bir PKK devleti projesi adım adım hayata geçiriliyor. Türkiye köşeye sıkıştırılmaya çalışılırken, İstanbul'a gelen ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in bir araya geldiği milletvekillerine söylediği bir cümle, müttefikkimizin Suriye'nin kuzeyinin Kürt devletine dönüşmesini çıkarları açısından uygun bulduğunu gösteriyor. 

AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, Biden'in kendilerine "Amerika’nın yararı nerede biliyorum ama bu sizin (Türkiye’nin) yararınıza mıdır, işte onu bilmiyorum" dediğini söyledi. 

Amerika'nin iki numaralı ismi, bu imalı cümleyle, Kandil'in yönlendirdiği Salih Müslim liderliğindeki PYD'nin devlet kurmasını kastediyor. 

AK Parti'nin Kürt kökenli vekili Orhan Miroğlu'nun Star'daki yazısı şöyle: 

ABD Başkan yardımcısı Joe Biden’la İstanbul’da buluşmak ve Kürt sorununu konuşmak doğrusunu söylemek gerekirse ufuk açıcıydı. Sayın Biden’ın kurduğu ve başka başka düşünceleri çağrıştıran anahtar cümleleri, bana çok ilginç ve düşündürücü geldi. Mesela şu cümlesi:

‘Amerika’nın yararı nerede biliyorum ama bu sizin (Türkiye’nin) yararınıza mıdır, işte onu bilmiyorum..’

Kürt sorunu ve Suriye meselesi bağlamında ifade edilen bu cümle, hem gerçekçi bir bakışı hem isabetli bir tespiti, hem de, diplomatik üslubu zorlamaya gerek kalmadan ortaya atılan samimi bir cümle gibi geldi bana.

Gerçekten tartışmamız gereken temel konu bu değil mi zaten?

Amerika, şüphesiz Ortadoğu’da yeni çıkarların peşinde. Sözkonusu çıkarların realize edilmesinin nasıl bir süreçte gerçekleşiyor olması şüphesiz son derece önemli.

Washington’da alınan kararların, tasarlanan planların sahaya uyması, çıkarlar söz konusu olduğunda, asgari düzeyde bir ortaklaşmanın gözönünde bulundurulması veya hesaplanması lazım.

Bölgedeki aktörlerin hiçbiri artık sürecin nesnesi değil, öznesi durumundadırlar.

Kürt sorunu bağlamında yeni bir uyanışa giren Kürt milliyetçiliği ve bir yandan da Arap baharıyla beraber farklı bir aşamaya taşınan siyasal İslam gerçeği.. İkisi bir arada ve iç içe ama birbirine düşman cephelerde egemenlik savaşı veriyor. Siyasal İslam’ın şiddet ve terörle tanımlanan yeni biçimleriyle karşı karşıyayız.

İslam’ın geleceği için mücadele ettiği sanılan DAİŞ’in ulusalcılığı ve jakoben bir ulus-devlet kurma amacı bölgedeki siyasi dengeleri sarsmayı sürdürüyor. Kime ideal bir düşman lazımsa DAİŞ işte o benim der gibi bayrak sallıyor!

Öte yandan Irak ve Suriye toprakları üzerinde Kürt halkının yeni bir gelecek arayışı ve Kürt milliyetçiliğinin yükselişine tanık olmaktayız.

PKK’nin zamanla irredentalist politikası olan yegane hareket haline gelmesi ve bunun başta KDP olmak üzere diğer Kürt partilerinde yarattığı rahatsızlık inkar edilemeyecek boyutlara geldi.

Joe Biden milletvekilleriyle bir araya geldiği toplantıda bu duruma değinirken “Mesut Barzani de PKK’yle mutlu değil” dedi.

İşte bu tablo içinde Amerika çıkarlarını realize etmek, Suriye ve Irak’ın geleceğinde söz ve karar sahibi olmak istiyor.

Joe Biden’ı dinlerken edindiğim izlenim şu:

ABD, bu karmaşık süreç içinde kendi çıkarlarının Türkiye’nin çıkarlarıyla ne kadar çatıştığı veya örtüştüğü konusunda net fikirlere sahip değil.

Biden’ın MHP hariç -davet aldı MHP ama davete icabet etmedi- mecliste grubu bulunan partilerle buluşmasının amaçlarından biri de buydu muhtemelen.

Amerika Dost ve müttefik olarak gördüğü Türkiye’yle, nasıl olacak da Suriye’de karşı karşıya gelmeden Irak’ta olduğu gibi yüzde yüz olmasa da ittifak içinde davranacak?

Ya da ABD’nin çıkarları Türkiye’nin çıkarlarıyla ne ölçüde örtüşüyor?

Bazen içinizden geçirdiğiniz olmuş mudur bilmiyorum. Biden’ı dinlerken, ben içimden geçirmedim diyemem. Amerikalılar ve Avrupalılar, Türkiye’yi bilmeye ama doğru bilmeye çok muhtaçlar.

Bu ülkeyi doğru bilmek için herkesin fikrinin dinlenmesi ama Türkiye’yi Batı’da mahkum etmenin dışında ne fikri ne zikri kalmış ve bir truva atının içine doluşmuş bir takım insanların dışında kimseye kulak verilmemesi akıl alır gibi değil doğrusu..

ABD ve Kürtler arasındaki ilişkilere farklı cephelerden bakmaya gelecek yazılarda devam edeceğiz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum