'O Belgeleri ABD'ye Göndereceğim'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Erzincan İl Danışma Meclisi toplantısında konuştu.
Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Bugün iki önemli gerekçe ile Erzincan'dayız. İlk olarak doğu ve güneydoğu illerine ziyaret gerçekleştirme kararı almıştık. Erzincan yüzden 57 oy oranı ile bir teşekkürü ziyadesiyle hak etti.
Bugün Erzincan'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 98'inci yıldönümü. Erzincanlı dirençli, güçlü, merttir. Bütün bir milli mücadele boyunca şehit olan, yaralanan fedakar ecdadımızı da yad ediyoruz. Birçok cesaret üzerine bu ülke hürriyetine kavuştu. Her imtihandan Allah'ın yardımıyla yüzünün akıyla çıkmıştır. Hiç kimse bizi zelil kılmadı. Bu millet değerlerine karşı ne zaman hareket görse aynı tutumu göstermiştir.
100 yıl önce planlarını başaramayanlar, bu son kaleyi düşmana hiçbir zaman teslim etmeyeceğiz. Doğu ve güneydoğu bölgelerimizdeki bazı şehirlerimizde yürütülen kapsamlı operasyon başarılı bir şekilde devam ediyor. Her canı hedef alan bu caniler asla hedeflerine ulaşamayacaklar. Allah'a şükür gün gün hayırlı neticiler alıyoruz. Operasyonu bitirdiğimiz, bitirmek üzere olduğumuz yerler var.
Terör örgütünün şehirlerimizi yaşanmaz hale getirdiği çukurları, barikatları tek tek yıkıyoruz. Biz bu çukurları kapatıp, gülistan yapacağız diyoruz. Silopi'den sonra Cizre'de de bir tek çukur, barikat, mayın kalmadı. Cizre sokakları emniyete, huzura kavuşmuştur.
Etrafta kriz olduğunda herkes etnik ve mezhep ayrımı görmeden yönünü Türkiye'ye dönüyor. Burada huzur bulacaklarını biliyorlar. Burada bağrını açan kardeşleri olduklarını biliyorlar.
Birlik, Demokrasi ve Huzur Planımızı açıkladık. Bölgede hayatı normalleştirip, terörün izini sileceğiz. Bizim tek hedefimiz terörü ortadan kaldırmaktır. Halkımıza bu terör örgütünün çağrılarına kulak asmadıkları için teşekkür ediyoruz. Baskılara, zulme uğrayan insanları huzura ulaştıracağız. Teröre karşı mücadelenin yol ve yöntemlerini gösteriyoruz. AK Parti bu alanlarda ülkeyi çok daha iyi noktalara taşımış bir siyasi harekettir. Kimse bu konuda bize hesap soramaz. Bizim tek derdimiz milletin huzuru, güveni ve geleceğidir. 78 milyon vatandaşımıza bakışımız birdir.
Siyasi odaklarının üzerindeki vesayetleri bir bir temizleyerek bu günlere geldik. Sizden aldığımız emaneti kimseyle paylaşmadık, paylaşmayacağız. Üzerimize eski 28 Şubat kalıntısı yaklaşımlarla geldiler. Paralel çetelerle geldiler, onları da saf dışı edeceğiz. Yetmedi üzerine terör çeteleriyle geliyorlar. Bu terör çetelerinin haddini bildirmek boynumuzun borcudur.
Bölge insani terörden çok yoruldu. Yeniden refah içinde yaşamak istiyor. Bu çeteler böylesi bir ateş çemberinin içine sürüklemek isterken halkımız dimdik duruyor. 22 vilayetimizin valilerine, kaymakamlarına açık ve net talimat verdik. Devlete meydan okuyan, bu ülkeyi parçalamak isteyen kim olursa olsun devletin kudret elini üzerinden eksik etmeyeceksiniz. Bu halkın her bir ferdi devletin şefkat eline hep bakıp, o elden istifade edecektir.
Türkiye'nin birliğini, dirliğini, istikrarını korumak öncelikli hedefimiz. İçeride terörle mücadele halindeyiz. Türkiye böyle zorlu süreçte yedi düvele karşı mücadele verirken, muhalefet partileri destek değil köstek oluyor. AK Parti son kalenin son burcudur. Muhalefet partilerinin duyarsızlıkları karşısında, AK Parti kadroları milletin yegane teminatıdır.
Bu partilerin amacı terörle mücadelenin arkasındaki halk desteğini kaldırmak. Hükümet hakkında, güvenlik güçleri hakkında zihinlerde soru işareti üreterek desteği engellemek istiyorlar. Durmadan yalan haberler üretiyorlar.
Önceki gün Yeni Akit ve Yeni Şafak'a saldırı düzenlendi. HDP liderlerinin meydanlarda bu gazeteleri hedef gösterdiklerini unutmayın. O başkan bu gazeteleri hedef göstermişti. Bu gazeteler saldırıya uğradı. 6-7 Ekim'de milleti sokağa çağırmıştı. Bugün de miting meydanlarında bu gazeteleri hedef göstermekten kendini sorumlu görmüyordur. Kendilerine bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
O günlerde seslerini çıkaranlar bu saldırılar karşısında sükut etti. Kimse bu algı operasyonlarına inanmasın. Biz HDP'nin bu tavrına alıştık. CHP ve MHP de algılar üzerine siyaset yapıyorlar. CHP vekilleri İngiltere'de PYD'nin terör örgütü olmadığını ispatlamaya çalıştılar. DAEŞ saldırıyor, PYD topraklarını savunuyor diyor. Bu ağır HDP'lilerin ağzına yakışır ama anamuhalefet partisi vekillerine yakışır mı?
PYD militanları eğtimlerini Kandil'de alıyorlar, Türkiye'ye bir takım silahlar sokulmasına çalışıyorlar. Moskova'da ofislerini görmüyorlar. CHP bu aymazlığı yaptığı gibi benzer yaklaşımlar müttefiklerden de geliyor. Bu küresel güce bu evrakları en kısa sürede göndereceğim. PYD, PKK'nın uzantısıdır. PKK ve PYD'nin ideolojisi ve yönetim kadrosu aynıdır. Bunların terör örgütü olmadığı söyleyen varsa ya art niyetlidir, ya da bölgeden haberi yoktur.
Saflarını belirlesinler ya PKK-PYD safında olacaklar ya da Türkiye'nin safında olacaklar. Sayın Kılıçdaroğlu'na açık ve net tutumda bulunmasını istiyorum. Kılıçdaroğlu, maalesef uzun yıllar olayları hiç takip etmemiş gibi geriden geliyor. Bizim istihbarat birimlerimiz Türkiye'nin çıkarı gereği bu örgütlere ultimatom vermek için görüşür ama tavrından taviz vermez.
Terör örgütlerinin kimin eli kimin cebinde biliyoruz. DAEŞ, DHKP-C ve PKK üç gün vatandaşlarımıza yönelik saldırı yaptığında terör operasyonları başlattığımızda, Türkiye Cumhuriyeti topraklarını bu terör örgütlerinden arındıracaksını talimatını verdik. Bu talimatımız bugün de geçerlidir. Bütün her köşede tek bir silah kalmayana kadar sürecektir. Biz milletimizin yanındayız.
Siyasi menfaat hesaplarıyla asla gaflete düşmeyiz. PKK da PYD terör örgütüdür. Biz ABD yönetiminin PYD tutumunu eleştirirken, CHP destek veriyor. PYD hem Suriye hem Rusya rejimi ile işbirliği halinde. Kendisi gibi düşünmeyenlere saldırıyor ve savaş suçu işliyor. Biz müttefik olduğuna inandığımız ABD yönetimine bu insanlık kıyımına karşı açık ve net tavır bekliyoruz. Irak'tan Türkiye'ye yönelik tehditleri Suriye için de alırız. Dost ve müttefik ülkelerden de yanımızda olmalarını isteriz.
Bir tarafta Cenevre'de taraflar barış için toplanıyor, diğer tarafta Rus bombardımanı sürüyor. Çok büyük sivil kayıp ortaya çıkıyor. Erzincan'dan Halep'e bir selam iletmek istiyorum. Rus işgalciler Erzincan'a uzun süre kalmak için geldiler ama kahraman Erzincalılar buna izin vermedi. Şanlıurfa, Kahramanmaraş ve Gaziantep de aynı cevabı verdi. Haleplilere sesleniyorum, inanıyorsanız zafer mutlaka sizindir. Halepliler de inşallah Rusya'ya karşı onurlu direnişi zaferle sonuçlandıracaktır. Biz de her zaman Suriyeli kardeşlerimizin yanında olacağız.
Suriye'de kılını dahi kıpırdatmayanlar bize akıl vermeye çalışıyor. BM de buna dahil. Biz tarih, coğrafya biliriz, biz insanlık ne demek biliriz. Biz insanlığı size öğretiriz ama sizden ders almayız. Rus bombardımanına dur diyemeyenler bize kapılarınızı açın diyor. Sanki kapılarımız kapalıyda da bacadan girdiler. Biz hiçbir zaman, kapımızı kapatmadık. Son 4 yılda hiçbir ülkenin yapmadığını yaptık, aynı şeyi bugün de yapıyoruz.
İki gün önce hainler, alçaklar hava bombardımanıyla, milislerle Azez'e saldırdıklarında bütün devlet zirvesi istişare yaptık. Azez'e nasıl sahip çıkarız diye. Biz bu kardeşlerimizi kaderlerine terk etmedik. 4 yıldır mazlumun yanında olan bir ülke olarak kimseden nasihat almayız. 60 bin Suriyeliyi ortada bırakmayız.
Birinci önceliğimiz Suriyelilerin Suriye sınırı içinde barındırılmalı ve ihtiyaçlarını Türkiye tarafından karşılanmasıdır. Bu kamplar Rus uçakları tarafından bombalanıyor. Bunun adı barbarlıktır, zorbalıktır. Biz her türlü imkanlarımızla Halepli kardeşlerimize sahip çıkacağız ama Halep'in etnik kıyımla boşaltılmasına izin vermeyeceğiz. Hem görevlerini yapmayıp, hem de Türkiye'ye nasihat vermeye kalkanlara derslerini veririz.
Rejim yanlısı olmayan Suriyelilerin ülkeden çıkarılması çalışmaları yapılıyor. Bu açık etnik temizlik harekatıdır. Biz bir taraftan mültecileri kabul ederken, bu etnik temizliğe alet olmak istemiyoruz. Bu etnik kıyımı yapanlar uluslararası mahkemelerde hesap verecekler.
Türkiye içeride ve dışarıda bu sorunlarla uğraşırken muhalefet partilerinin haline bir bakın. Türkiye partisi olacağız diyen HDP terör örgütünün hamisi kesildir. Utanmıyorlar, sıkılmıyorlar. Milletten aldıkları vekaleti Kandil'den aldıkları talimatla teröristler adına kullanıyorlar. CHP'nin durumu daha acı. CHP iki aydır emsali görülmemiş bir gündemleri var. Kimin kimle kavga ettiği belli değil. Anamuhalefet partisi Atatürk posteri indi mi inmedi mi tartışması yapıyor. Bunların bütün meselesi gösteri. Allah aşkına iki aydır kendi içindeki meseleyi çözemeyen parti ülkenin problemlerini çözebilir mi? Millete yol gösterebilir mi? Onlar Atatürk posterini kimler indirdiğini keşfedene kadar, biz icraatlarımızı yerine getireceğiz. Biz 2019'da seçime gidene kadar Sayın Kılıçdaroğlu Atatürk posterini kim indirdiğini soracak. Milletin onların bu halini de görüyor, bizim koşturmamızı da görüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.