Cumhurbaşkanı Erdoğan anma töreninde konuştu
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Çanakkale şehitlerimizi rahmetle yadediyorum. Binlerce kilometre öteden gelip, burada hayatlarını kaybeden, o günlerden beri topraklarımızı misafir ettiğimiz diğer ülke askerlerini de tazimle anıyorum. Bugünlerimizi kurtaran maziye kahramanlarını, büyüklüğünü iade eden bu toprakları bize vatan yapan Gazi Mustafa Kemal'i de rahmetle yadediyorum. Gazi'nin tarihlerini bilmeyen niyetler başka milletlerin avı olan sözünün en muşahhas tezahürü Çanakkaledidir, bu topraklardır. Çanakkale zaferini bilmeyenler bu savaşın nerede, hangi şartlarda, hangi fedakarlıkla yapılmadıklarını anlamayanlar bugün yaşadıklarımızın manasını da anlayamazlar. Bunun için Çanakkale savaşlarının gerçekleştiği mekanları görmeyen, o havayı tenefüüs etmeyen hiçbir evladımız kalmamalıdır. Bugün sınavlar var değil mi, ben Çanakkale'nin ziyaret edilmesini aynı düzeyde önemli bir hadise olarak görüyorum. Çanakkale Destanı'nı okuyan yavrumuzu gözlerinden öpüyorum. Bu destanı inanıyorum ki, bu nesil de aynı şekilde yazacaktır. Duamızı yapan kızımızı da tebrik ediyorum. Bu topraklar gözyaşlarıyla sulandı. Çanakkale geçilmez destanıyla düşmana dur diyen Çanakkale boğazı, Çanakkale 1915 köprüsüyle Cumhuriyet'in inşallah 100. yılına geçecek.
"Şehadet bizim için korkulacak bir makam değil"
Hükümetimizi bu noktada inşallah 23'e bu köprüyü yetiştirme azmiyle o gayret içerisinde temmenimiz o ki, daha önceden bunu bitirerek artık buradan Gelibolu'ya, gemilerle değil, araçlarımızla rahatlıkla geçelim ve bu merasimlerimizi çok daha farklı bir şekilde kutlayalım. Çanakkale'nin anlamını öğretemediğimiz, bu mücadelenin geçmişi ve bugünümüz için ifade ettiği manayı zihnine ve gönlüne nakşedemediğimiz her evladımızın vebali bu işin sorumluların üzerindedir. Yaşadığımız hadiseler bu zaferi çok daha önemli hale getiriyor. Biz şehitlerin nesliyiz. Biz şehitlerin suladığı bu topraklarda yetişmişiz. Şehadet bizim için korkulacak bir makam değil; ulaşılması gereken bir makamdır. Onlar ölü değildir, onlar diridirler, ama siz bilemezsiniz. Onların rızkının vekili Allah'tır. Kabrinden sonra da oradaki hali görünce tez bu dünyaya dönmek isterler. Ama birileri anlamaz, zannederler ki, onlar normal tabutta götürülen cenazedir, değil, değil bunu anlamamız lazım, burası önemli. Bundan 101 yıl önce tarihe gömülmek istenen bir millet Çanakkale'de yeni bir direnişin, şahlanışın destanını yazmıştır. Bu mesaj tüm dünyaya hitap etmektedir. Denizde, karada, havada en üst düzeyde kullanıldığı Çanakkale muharebeleri asıl gücün teknoloji değil inanç olduğunu dünyaya bir kez daha göstermiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Çanakkale mesajı
Bundan 101 yıl önce Çanakkale'de yazılan destanı, o destanın tüm kahramanlarını bir kez daha hürmetle, minnetle yad ediyorum. Çanakkale, bin yıllık tarihimizin her anına damga vuran istiklal ve istikbalimiz konusundaki kararlılığımızın, iman gücünün, çok büyük fedakarlıklarla bir kez daha teyit edildiği yerdir. Azmin ve imanın teknolojiye galebe çaldığı tarihte eşine çok az rastlanan bu büyük destan, namusu bildiği vatanının ve milletinin bekası için gözlerini kırpmadan canlarını vermeyi göze alan yüzbinlerce kahramanın eseridir. Biz aslında kimiz; sorusunun cevabını merak edenler Çanakkale'ye bakmalıdır.
BİR GÜL BAHÇESİNE GİRERCESİNE TOPRAĞA DÜŞEN KINALI KUZULAR
Orada Filistinli Ahmet'le Musullu Selahaddin'i, Sudanlı Muhammed'le Tunuslu Ali'yi, Bosnalı Murat'la Kırımlı Kemal'i ve elbette Anadolu'nun, Trakya'nın her şehrinden kahramanları görecektir. Anadolu'dan Ortadoğu'ya, Balkanlardan Kuzey Afrika'ya kadar kökeni, rengi ve meşrebi ne olursa olsun Mehmetçikler, aynı dava uğrunda Çanakkale'de bir araya gelmişler, aynı toprağa kanlarını akıtmışlardır. Onlar, Çanakkale'nin, savaşın herhangi bir cephesinin değil, tarihin en büyük medeniyet mücadelelerinden birinin adı olduğunu biliyorlardı. Bunun için Mehmet Akif Ersoy, Çanakkale'de savaşan kahramanları Bedr'in aslanlarıyla mukayese etmiş, mezar taşı olarak başlarına Kabe'yi layık görmüştür. 'Bir gül bahçesine girercesine' toprağa düşen kınalı kuzular, dünyayı kendilerine hayran bırakan mücadeleleriyle, Çanakkale Geçilmez sözünü, daha doğrusu bu sözün gerisindeki inancı ve kararlılığı, tarihe kanlarıyla kazımışlardır.
ÇANAKKALE BİZİM İÇİN, 101 YIL SONRA DA ÇOK GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE ÖNÜMÜZÜ AYDINLATAN DERSLERLE DOLUDUR
Aynı zamanda Çanakkale Zaferi, binlerce yıllık şanlı tarihe sahip milletimizin, son 2 asırdır yaşadığı hüsrandan silkinişinin, adeta kendi küllerinden yeniden dirilişinin sembolüdür. Milletimizin en seçkin, en yetişmiş, en verimli nesillerini feda etme pahasına Çanakkale'de fitilini tutuşturduğu ateş, kendimizde Kurtuluş Savaşını verecek gücü bulmamız ve yeni devletimizi kurmamızla sonuçlanmıştır. Geçmişimizden aldığımız her dersin, geleceğimizi aydınlatan bir ışık olduğunu unutmamalıyız. Çanakkale bizim için, 101 yıl sonra da çok güçlü bir şekilde önümüzü aydınlatan derslerle doludur. Bir kez daha Çanakkale Zaferi'nin 101. yıldönümünü kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere, bu zaferde payı olan tüm kahramanlarımızı rahmetle anıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.